CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen Metin Feyzioğlu, cumhurbaşkanlığı adayı olup olmayacağı konusunda, "Cumhurbaşkanlığı konusunda aday olunmaz, talip olunmaz. Teklif gelir bu teklif değerlendirilir, tartışılır, kamuoyunda tartışılır ama aynı zamanda tabii kendi grubumda tartışırım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanı Metin Feyzioğlu'nu ziyaret etti. Görüşmeye Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Erdoğan Toprak ve Aytun Çıray da katıldı. Kılıçdaroğlu ve Feyzioğlu, ziyarette gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin Başbakan Erdoğan'ın kendisine yönelik kullandığı üslupla ilgili sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Üslup konusuna şöyle değinebilirim. Ülkeyi yöneten insanların kucaklayıcı bir dil kullanmaları gerekir. Eleştiriye saygı göstermeleri gerekir. Bırakın saygı göstermeyi eleştiriyi dinlemeye bile tahammül edemeyen bir yapı var karşımızda. Çünkü iki dudağından çıkan her şeyin doğru olduğuna inanıyor. Bu yapı ülkeyi felakete götürür. Toplumu bölmekten yana bir tavır takındığını ben çok iyi biliyorum. Bu kaygı toplumun her kesiminde var. Bugüne kadar bu toplum bölünmedi Erdoğan bölmeye çalışıyor. Bu üslup devam ederse Türkiye'nin geleceği açısından kaygı taşıdığını ifade ettim. Etrafındaki insanların Erdoğan'ı uyarması gerekiyor. Demokrasisi sağlıklı işleyen dünyanın hangi ülkesine giderseniz, Erdoğan'ı artık bir diktatör olarak görüyorlar. Siz güçler ayrılığı ilkesini reddederseniz belli davaların savcılığını üstlenirseniz, siz gösteri hakkını kullanan insanların üzerine polis kurşunuyla giderseniz bu sağlıklı bir gidiş değildir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olayla ilk defa karşılaşıyoruz. Biz "Yurtta Barış Dünyada Barış" felsefesiyle yetiştik. İnancımızda bu felsefe üzerine inşa edilmiş ama şimdi Erdoğan'ın savaş tam tamları var. Bu toplumu geriyor" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ÇOK HASSAS FAY HATLARI ÜZERİNDE DURUYOR"
Kendisinin de Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda konuşulan isimlerden olduğunun hatırlatılması üzerine Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Bunlar tamamen spekülasyon. Cumhurbaşkanlığı konusunda aday olunmaz, talip olunmaz. Teklif gelir bu teklif değerlendirilir, tartışılır, kamuoyunda tartışılır ama aynı zamanda tabii kendi grubumda tartışırım. 84 bin meslektaşımı temsil ediyorum. Onların oluşturduğu kamuoyunda tartışılır ancak bundan sonra bir cümle söylenebilir. Bu kadar aşamadan geçtikten sonra değerlendirilebilecek bir husus. Daha tekliften dahi söz etmiyoruz. Dolayısıyla tamamen spekülasyondur bu. Biz Türkiye Barolar Birliği olarak, nasıl bir Cumhurbaşkanı ihtiyacımız vardır. Bunu belirledik. Türkiye çok hassas fay hatları üzerinde duruyor. Biri mezhepçilik, biri etnik ayrımcılık, diğeri siyasi ayrımcılık, öbürü cinsiyet ayrımcılığı. Bu ayrımcılıkların tamamı bu fay hatlarının tamamı taşıyamayacağı kadar büyük bir gerginlikle karşı karşıya. Fay hatlarını kıracak dinamitin fitilini ateşlemek, tahmin edilemeyecek kadar kolaydır ama fitil bir kez ateşlendi mi inanın patlamayı önlemek çok zordur. Bu sebeple Türkiye'de Cumhurbaşkanının da lisanı, siyasi iktidarında lisanı kucaklayıcı olmak zorundadır. Türkiye'yi yüzdelere ayıran bir lisan kabul edilemez. Biz derken millet kast edilmelidir. Hiç kimse herhangi bir sebeple ayrımcılığa tabi tutulmamalıdır. Şuanda mezhepçilik noktasında ve etnik ayrımcılık noktasında ciddi endişeler taşıyorum. Türk milleti sağduyuludur ama sonuç itibariyle milletten başka güveneceğimiz, dayanacağımız bir yerde yoktur."