HSYK'nın ihraç ettiği paralel savcı Celal Kara, hem tehdit etti . Cumhurbakanı için Adnan Menderes benzetmesi yaptı.
HSYK tarafından ihraç edilen Celal Kara, iktidarı, yargı yetkisini gasp etmek, anayasayı fiilen yok saymak, darbe yapmak ile suçladı. Kara, "sonları Menderes'ten beter olacak" dediği Cumhurbaşkanı ve iktidar için suç benzetmesi yaptı ve müebbetle yargılanacaklarını iddia etti.
HSYK tarafından hakkında ihraç kararı verilen Celal Kara, Cumhuriyete konuştu. Bugünkü iktidarın yaptığının Adnan Menderes'i geçtiğini söyledi. Kara, uzun zamandır ülkede bir darbe düzeni olduğunu, baskı ve tehdit ile yargıyı yönlendiren bir suç örgütünün bulunduğunu, yargı yetkisinin gasp edildiğini ve bunun cezasının müebbet hapis olduğunu öne sürdü. Haklarında karar veren kendi meslektaşlarına da Salim Başol benzetmesi yaptı.
Celal Kara 17 Aralık soruşturmasını başlatan savcı olarak biliniyor. Kara 17 Aralık soruşturmasını yürütürken önce dosyadan el çektirildi, sonra görevden uzaklaştırıldı, ardından da önceki gün mesleğin şeref ve onurunu bozma suçlamasıyla (3 savcıyla birlikte) meslekten el çektirildi.
Cumhuriyet Gazetesinden Can Dündar'a konuşan Celal Kara ; HSYK'nin ihraç kararının nedeninin, intikamın almak olduğunu kararın yargıya emir komuta zinciri içinde dayatıldığını öne sürüyor.
Kara, "Menderes, anayasayı ihlalden mahku00fbm olmuştu. Bunların yaptığı onun yaptıklarını fersah fersah aştı. Bizimle ilgili kararı veren hakimler de, bu karar için baskı yapan iktidarla birlikte anayasayı ilga suçundan yargılanacak" dedi.
Meslekten ihraç edilmesinin asıl gerekçesinin intikam duygusu olduğunu iddia eden Kara 'yürüttüğüm soruşturmanın intikamını alıyorlar. Bunu da yargıya emir-komuta zinciri içinde dayatıyorlar. Alınan kararın hukukla ilgisi yok, tamamen siyasi... Ben bu kararı reddediyorum. Kurul üyelerinin tarafsızlığına inanmadığıma dair dilekçe verdim, cevap bile vermediler' diyor.
Şu an bir darbe düzeninin var olduğunu hukukun olmadığını söyleyen Kara 'Anayasa kesinlikle mülgadır. Yargı ve yasama tamamen felç. İktidara bağımlı halde... Bitirildi!' diyor.
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim" diyen Kara Türkiye'deki hukuktan, Anayasa Mahkemesi'nden umudu olmadığını söyledi.
'Anayasayı ilga' suçu, bilfiil gerçekleşmiş durumda diyen Kara "Yargı lağv edilmiştir. Anayasanın ilgası, yargının bu şekilde tehditlerle ve baskılarla ağır baskı altına alınması nedeniyle anayasayı ihlal suçu işlendi... TCK'nin 309. maddesinde 'Anayasanın ihlali' suçu var. Cezası ağırlaştırılmış müebbettir." diyor
Kara'ya göre iktidarın talimatlarıyla hareket ederek karar alan savcılar, hakimler, mahkemeler de aynı suçu işledi.
Cumhurbaşkanının tarafsızlık yeminini çiğneyip meydanlarda parti lehine açıkça miting yaptığını söyleyen Kara bunun anayasa ihlali olduğunu öne sürüyor.
Kara "Bunlar cezasız kalmayacak" dediği konuşmasında "Göreceksiniz; anayasayı ihlalden yargılanacaklar. Bunu mahkemede de söyleyeceğim." dedi
Kara "Adnan Menderes" benzetmesi yaparak şunları söyledi :
"Bakın, (tasvip ettiğim için söylemiyorum) Adnan Menderes'in idamına gerekçe olan kararın dayanağı neydi, biliyor musunuz: Meclis'te Tahkikat Komisyonu kurmak suretiyle yargı yetkisinin gaspı... Bunu anayasanın ilgası saydılar. Bugün yapılanlar onun fersah fersah ötesinde...
İçişleri Bakanı Mecliste, 'Ben bu anayasayı tanımıyorum' dedi. 'Biz bu anayasayı parçalayacağız' diyorlar. Fiilen de bu anayasayı tanımadıklarını ortaya koyuyorlar.
Anayasal meşruiyetini uzun süredir yitirmiş, ülkeyi baskıyla yöneten, yargıyı tehditle yönlendirerek hukuksuz kararlar aldıran bir suç örgütü söz konusudur.
Bu örgüt, ülkede uzun süre önce bir darbe gerçekleştirmiştir. Bu darbe düzeninde eksik olan tek unsur asker postalıdır. Bunu da muhaberat devleti kurmak suretiyle tamamlamaya çalışıyorlar.
Yürütme gücünü kullanarak yargı yetkisini işlemez hale getiriyorlar. Yargı yetkisinin gaspı, anayasayı ilgadır. Cezası ağırlaştırılmış müebbet hapistir.
Açıkça söylüyorum ki; suça iştirak edenler ve altına imza atanlar 309'dan yargılanacaktır.
Adnan Menderes'e idam kararını verenler, hayatları boyunca yalnız yaşadılar, yalnız öldüler. Hatta Salim Başol için anlatırlar: Pazara gittiğinde pazarcı, "Sana satacak mandalinam yok" demiş. Onlara bu talimatı verenlerle birlikte anayasayı ilga suçundan yargılanacaklar.