Feto'nun şirk dosyası açıldı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in eserlerini incelemeye alan Diyanet İşleri Başkanlığı, İslamiyet'i Hıristiyan düşünceye yaklaştırmak için ayetlerin mealinde tahrifler yapan terörist başının şirk dolu yorumlarda bulunduğunu ortaya çıkardı.

EZGİ ÇELİK ANKARA

Din İşleri Yüksek Kurulu, FETÖ'nün tüm yayınlarını mercek altına aldı. Şimdiye kadar incelenen kitaplardan da önemli detaylar ortaya çıkmaya başladı. Fetullah Gülen, 'Fasıldan Fasıla 1' adlı kitabında Meryem Su00fbresi 17. ayetiyle ilgili olarak şu yorumu yapmaktadır:"Zira Hz. Meryem çok afife ve nezihe bir kadındı. Bu itibarla da gözlerinin içine başka hayal girmemişti ve girmemeliydi de. Ona sadece kendisine helal olan biri bakmalıydı. O da olsa olsa Efendimiz olabilirdiu2026" (Fasıldan Fasıla 1, Nil Yayınları, 2. Baskı, s. 197) Terörist başı Gülen'in 'Fasıldan Fasıla 1' adlı kitabında yer alan bu ifadede, Hz. Peygamber'in Hz. Meryem'in eşi olduğu şeklinde bir sonuç ortaya çıkıyor. Dolayısıyla kitapta nakledilen ifadelerde de görüldüğü gibi Hz. Peygamberin adeta Hz. İsa'nın babası olduğu intibaını verecek sapkın anlayışlar ileri sürmek, Islama zarar vermekten başka bir amaca hizmet etmiyor.

Küfürlü yorumlar kabul edilemez

Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi aynı zamanda tefsir alanında uzman olan Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Feto'nun şirk dosyası hakkında "Hz. Meryem çok afife ve nezihe bir kadındı. Bu itibarla da gözlerinin içine başka hayal girmemişti ve girmemeliydi de. Ona sadece kendisine helal olan biri, bakmalıydı. O da olsa olsa efendimiz olabilirdiu2026" (Fasıldan Fasıla 1, Nil Yayınları, 2. Baskı, s. 197)"ile ilgili, Gülen'in söz konusu ifadelerinde yer alan yanlışlar hakkında "Kafaları karıştıracak mahiyetteki bu yorum şu sebeplerden dolayı kabul edilemez" diyerek , "Biri Allah'ın son elçisi diğeri Hz. İsa'nın annesi bu iki güzide şahsiyetle ilgili ileri sürülen bu asılsız düşünceler, asla kabul edilemez" açıklamasında bulundu.

Vatikan'ın hedeflediği proje

Kur'an, Hz. İsa'nın sarih ifadelerle mucizevi bir şekilde babasız olarak dünyaya geldiğini bildirmektedir (Al-i İmran 59). Dolayısıyla nakledilen ifadelerde görüldüğü gibi, Hz. Peygamberin adeta Hz. İsa'nın babası olduğu intibaını verecek anlayışlar ileri sürmek, zihinleri yanlış anlamalara sürüklemektedir. Bu çarpık anlayışın durup dururken ortaya çıkmadığı anlaşılmaktadır. Masum bir yorum olarak bunu değerlendiremeyiz. Aksine bu görüşlerin Vatikan tarafından uygulamaya konulan Hıristiyan-İslam diyaloğu projesine bir katkı sağlamaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Müslüman zihnin Hıristiyan dünyaya yaklaştırılmasının hedeflendiğini söylemek mümkündür. Söz konusu fasit projeye meşruiyet kazandırmak için başka bir takım ayetlerin yorumlarında da benzer tahriflerin yapıldığını biliyoruz.

Problemli bir ruh anlayışı

Kur'an müfessirleri ayette geçen "ruh" kavramını Cebrail anlamında kullanmıştır. Kur'an'da kelimenin başka yerlerde de bu anlamda kullanıldığını görüyoruz. Nitekim ayetin devamında bu manada resul/elçi kelimesi geçmektedir. Dolayısıyla ruh kelimesini Hz. Peygambere izafe etmek Kur'an açısından doğru değildir. Ayrıca ayette 'beşer' kelimesi müphem bırakılarak açıklanmamıştır. Dolayısıyla bu ifadeyi kurcalamak zihinlerin teşviş edilmesine yol açmaktadır. Hz. Peygamber'in henüz dünyaya gelmeden altı asır önce ruhunun beşer suretinde Hz. Meryem'e yaklaşması problemli bir ruh anlayışını yansıtmaktadır.

İtikadi açısından hasta biri

Hz. İsa'nın babasız dünyaya gelmesi konusu, Kur'an'ın müteşabih saydığı bir konudur. Nitekim müteşabih konusundan bahseden Al-i İmran 7. Ayeti bu vesile ile inmiştir. Bu ayet müteşabih konuların kurcalanmasını istemiyor ve bu tür konuları irdeleyenleri de itikadi açısından hasta kimseler olarak nitelendirmektedir. Dolayısıyla bu konularda sahih nasların verdiği bilgilerle yetinmek gerekir. İfadelerden Hz. Meryem'e gelen ruhun Hz. Peygamberin ruhu olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda Hz. Peygamberin Hz. Meryem'e 'Helal' olduğundan söz edilmektedir. Dolayısıyla Hz. Peygamber'in Hz. Meryem'in eşi olduğu şeklinde bir sonuca varılmaktadır.