FETÖ'nün iğenç gerçekleri

Batman'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında dava açılan sanık ifadesinde, örgüt içerisinde FETÖ elebaşı Gülen'in Peygamber'den üstün gösterilmeye çalışıldığını anlattı.

Batman'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında dava açılan sanık ifadesinde, örgüt içerisinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Peygamber'den üstün gösterilmeye çalışıldığını anlattı.

Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 68'i tutuklu 79 sanık hakkında hazırlanan iddianame, Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, terör örgütünün "bölge talebe mesulü" (BTM) olan üniversite öğrencisi "Yakup" kod isimli sanık Y.T'nin ifadeleri de yer aldı.

Sanık Y.T. ifadesinde, üniversiteyi kazandıktan sonra kaydını yapmak için geldiği Batman'da, devlet yurdunda yer olmadığı için üniversite bahçesinde açılan stantta KHK ile kapatılan FETÖ'ye ait Hacı Abdullah Baymaz Yüksek Öğrenim Erkek Öğrenci Yurduna yönlendirildiğini, daha sonra buradaki görevlilerin kendisini FETÖ'ye ait örgüt evlerine gönderdiğini belirtti.

''BANA 'YAKUP' KOD İSMİNİ VERDİLER''

Zaman içerisinde örgütün toplantılarına katıldığını işaret eden Y.T, ifadesinde şunlara yer verdi:

"FETÖ evine geçtim. 2015 yılı Eylül ayı başlarında 'Burak' kod isimli kişi beni 'Serrehber'olan (İl imamına bağlı eğitimden sorumlu kişi) 'Ali' kod isimli kişinin yanına götürdü ve benim 'bölge talebe mesulü' olduğumu söyleyerek bana 'Yakup' kod ismini verdiler. Cemaat evlerinin deşifre olmaması için de açık isimleri kullanılmaz ve bulunduğu bölgeye göre kod isim verilir. Bana 6 öğrenci evinin sorumluluğunu verdiler. Ben bu 6 evin tüm sorunları ile ilgileniyordum. Serrehber ile öğrenci evleri arasındaki kontak vazifesini görüyordum."

Serrehber'den aldığı talimatları ev imamları aracılığıyla öğrencilere ulaştırılmasını sağladığına işaret eden sanık Y.T, "Öğrenci evlerinde olanlar serrehberi bilmez. 'Ev imamlarını' toplar onlara serrehberin talimatlarını iletirim. Ev imamları da benden aldıkları talimatları öğrenci evlerinde bulunanlara iletirlerdi. Bütün öğrenci evlerinde sistem bu şekilde yürür. Sorumlu olduğum evlerin kira ve iaşe giderleri, cemaate bağlı mühendisler tarafından karşılanmaktaydı." ifadelerini kullandı.

''İNANCIMLA UYUŞMADIĞI İÇİN BU YAPIDAN KURTULMAK İSTEDİM''

Y.T, öğrenciler arasında FETÖ'ye ait yurtlarda sıkça FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitapların okutulduğunu ancak 17/25 Aralık sürecinden sonra operasyonlar nedeniyle deşifre olmamak için bu tür etkinliklerin öğrenci evlerine kaydırıldığını vurguladı.

Cemaat toplantılarında terör örgütü elebaşının üstün özelliklere sahip bir kişi olarak anlatıldığını işaret eden Y.T'nin ifadesinde şunlar yer aldı:

"Cemaat ağabeyleri sohbetlerde Fetullah Gülen'i bir mehdi gibi anlatarak Peygamberimizden daha üstün göstermeye çalışıyordu. Kuran'da belirtilen hususlardan ziyade Fetullah Gülen'in beyanları esas alınarak, dinimizin istismar edildiğini gördüm. Bunların, inancımla uyuşmadığı için bu yapıdan kurtulmak istedim ve durumu polise bildirdim."

"Ali" kod isimli serrehberöncülüğünde, serrehber yardımcıları, lise öğrencileri sorumlusu ağabey, kredi yurtlar kurumu sorumlusu, bölge talebe mesulleri, esnaf imamının yer aldığı toplantıya katıldığını belirten Y. T,toplantıda "Ali" kod isimli serrehberin, önlem için Kakao Talk programının kullanılmayacağını söylediğini aktardı.

Kullanılması durumunda da çok dikkatli olunması yönünde uyarı yapıldığını işaret eden Y.T, şunları belirtti:

"'Serrehber yardımcısı Ömer gerekirse programı kuracak ve 1 hafta kullandıktan sonra geri silecek. Bu şekilde en fazla 1 haftalık süre ile kullanılmış olacak ve kodunu değiştirecek. Bundan sonra bazı şeylerin önlemini almamız gerekecek. Biz polisleri çok hafife almışız.' dedi. Bir sonraki toplantıda katılımcıların telefonlarına format atıldı. Formatla telefondaki Gmail, Clean Them All ile Color Note logolu uygulamalar telefonumdan silindi."

SES KAYITLARINI ALMIŞLAR

"Ali" kod adlı serrehberin kendilerine, cemaatin polis tarafından büyük baskı altında olduğunu belirttiğini bildiren sanık Y.T ifadesini şöyle sürdürdü:

"Toplantıda kurumlara yerleştirme işlerinden sorumlu 'Emir' kod isimli kişi, onların daha önce hazırladığı metni hepimize okutarak ses kaydını aldı. Okuttukları metin ise 'Bu yazıyı yalnız başıma tek bir odada hiçbir baskı altında kalmadan vicdanımla baş başa yazıyorum. Polisler beni zor durumda bırakıyorlar. Vicdanım rahat değil. Ben polisler tarafından baskı altındayım. Bundan dolayı başkalarına zarar verecek düşünce ya da iftiralarda bulunursam bu ses kaydını veya bu yazıyı güvendiğim arkadaşıma bırakıyorum. O arkadaşım zamanı gelince bu yazıyı veya ses kaydını savcılığa verecek.' şeklindeydi."

İddianamede, 68'i tutuklu 79 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet, mala zarar verme, hakaret, silahla kasten yaralama ve silahla kişiyi hürriyetinden alıkoymak" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.

KAYNAKAA