FETÖ'de koltuk kavgası!

Elebaşı Fetullah Gülen öldükten sonra yerine geçeceği söylenen isimlerden örgüt içinde "Samsunlu hoca" olarak bilinen Şengül, Avustralya, İsviçre ve Almanya koordinatörlüğü yaptı.

Darbe girişiminin ardından çözülmeye başlayan Fetullahçı Terör Örgütü'nde (FETÖ) güç mücadelesi baş gösterirken elebaşı Fetullah Gülen'den sonra yerine kimin geçeceği kavgası, gözleri örgüt yöneticilerinden oluşan "karanlık kurul" üyelerine çevirdi.

"Başyüceler" ya da "istişare heyeti" de denilen bu kurul üyelerinden, örgüt içeresinde "Samsunlu hoca" olarak bilinen Mehmet Ali Şengül'ün ismi dikkati çekiyor.

Dava dosyalarından derlenen bilgilere göre Şengül, Denizli'de hafızlık eğitimini tamamladıktan sonra 1960 darbesinin ardından İzmir Kestanepazarı'na geldi.

Burada Kur'an kursunda yöneticilik yapan elebaşı Gülen ile tanışan Şengül, daha sonra Bozyaka Camisi imamı olarak göreve başladı.

Gülen, 1966'da kendi adıyla anılacak örgütü kurduğunda yanında bulunan 14 kişiden biri de Şengül'dü.

Örgüt kurucusu ve Gülen'in sadık talebelerinden olan Şengül, 16 Şubat 1983'te gözaltına alındıktan iki hafta sonra serbest bırakıldı.

Hakkındaki soruşturmalara rağmen Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevine devam eden Şengül'ün 1990'da Samsun'a tayini çıktı.

O tarihten sonra örgüt içeresinde "Samsunlu hoca" olarak anılmaya başlandı.

Sadakati nedeniyle örgüt içerisinde önemli görevlere getirilen Şengül, bizzat Gülen tarafından Avustralya, akabinde İsviçre, daha sonra da Almanya koordinatörlüğüne getirildi.

Türkiye'den kaçtıktan sonra geçici olarak örgüt elebaşı Gülen'e vekalet eden Şengül, 1999'da "hususi hizmetler" kapsamında "asker-polis sorumlusu" oldu.

Bu görevin ardından 2001'de "Orta Asya sorumlusu" olarak atanan Şengül'ün ismi, Gülen öldükten sonra yerine alternatif olabilecek kişiler arasında ön plana çıkıyor.

Örgütün Türkiye imamı Mustafa Özcan ile liderlik konusunda çekişme halinde olan Şengül, kendisi gibi FETÖ'nün kuruluşunda yer alan isimlerle örgütün "gelenekçi" kanadını temsil ediyor.

İstişare heyetinden

Örgütün eski emniyet imamı Kemalettin Özdemir, mahkeme dosyasına giren beyanında, Şengül'ün bir dönem Türkiye'de Gülen'i temsil ettiğini, "başyüceler kurulunda" bulunduğunu ancak Mustafa Özcan'a bağlı hareket ettiğini ifade etti.

Uzun yıllar örgütten kaldıktan sonra ayrılan yazar Latif Erdoğan da Şengül'ün örgüt içerisinde ilk yer alan isimlerden olduğunu, zamanla Avustralya ve Uzak Doğu imamlığı yaptığını söyledi.

"FETÖ çatı davası" kapsamında tanık olarak dinlenen Hayati Küçük ise örgütün tepesinde Gülen'in yer aldığını, Şengül'ün ise en yakınındaki isimlerden olduğunu beyan etti.

Savcı Serdar Coşkun'un hazırladığı "FETÖ çatı iddianamesi"nde Şengül'e ilişkin şu tespite yer verildi:

"Örgütü yöneten diğer sorumlu imamlara emir verebilecek düzeyde etkili olduğu, Mustafa Özcan'ın altında ama diğer üst düzey yöneticilerin üzerinde baş yöneticilerden olduğu, örgüt adına Pasifik ülkeleri, Avrupa, Avustralya ve Uzak Doğu Asya imamlığı yaptığı, bir dönem Türkiye imamı olduğu, örgüt içerisindeki tayin, terfi ve yönlendirmenin yapıldığı tayin heyetinde yer aldığı, 'istişare heyeti' adına faaliyet yürüttüğü anlaşılmaktadır."

Darbe girişiminden önce firar eden Şengül hakkında, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "anayasal düzeni ihlale teşebbüs" başta olmak üzere birçok suçtan yakalama kararı bulunuyor.

Mehmet Ali Şengül, İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde 10 milyon lira ödülle "kırmızı kategori"de yer alıyor.