'FETÖ'cülerle bölücüler kardeş oldular'

Başbakan Yıldırım, 'FETÖ'cülerle bölücüler kardeş oldular, ittifak kurdular, Türkiye ekonomisini kötülemek için varlarını yoklarını oradaki yoldaşlarıyla da bir araya gelerek ortaya koydular.' dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans Salonu'nda "Dünya Gümrük Günü" dolayısıyla düzenlenen kutlama programında yaptığı konuşmada, TOBB ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Başbakan Yıldırım, yaptığı açıklamada, "Türkiye, sadece mültecileri ülkesinde misafir etmiyor, aynı zamanda Suriye'de devam eden bu anlamsız savaşın sona erdirilmesi için özellikle son altı ay içerisinde çok büyük inisiyatifler alıyor. Bugün Suriye'de ortaya koyduğumuz bu tutum, bir çözümün de başlangıcı olmuştur. Suriye, Rusya ve İran'ın müştereken hareketi ile birlikte ateşkes sağlanmış ve kan dökülmesi durmuştur. Bundan sonraki adımda Birleşmiş Milletler bünyesinde diğer paydaşların da devreye girerek Suriye'de kalıcı çözümün, siyasi istikrarın süreklilik haline getirilmesi en önemli hedefimizdir." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yıldırım, Suriye'deki gelişmeler hakkında, "Bölgede barışın yeşermesi, şüphesiz Türkiye'de terörle mücadelenin bir anlamda çok daha etkin şekilde yapılmasına da vesile olacaktır." şeklinde konuştu.

Başbakan Yıldırım, "Önümüzdeki aylarda Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar var. Türkiye'nin ekonomik göstergeleri, bize benzer ülkelerin birçoğundan daha iyi durumda." dedi.

"Ne kadar duvar örerse örsün dünya bu gerçekten kurtulamaz"

Dünyanın, bölgede yaşanan insanlık dramına daha duyarlı hale gelmesini beklediklerini dile getiren Yıldırım, mülteci sayısının 55 milyonu bulduğunu, belki de dünyanın 200 ülkesinden 150'sinin nüfusundan fazla mülteci bulunduğuna işaret etti.

Bunun sürdürülemez olduğunu vurgulayan Yıldırım, Avrupa, ABD veya başka ülkelerin, sınırlarına ne kadar duvar örerse örsün dünyanın bu gerçeğinden kurtulamayacağını belirtti. Küresel ve bölgesel adalet ve barışın önemine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel rekabeti bir tarafa bırakarak yardımlaşma ve karşılıklı iş birliği içerisinde bölgesel ve küresel sorunları çözmek, bugün dünyanın en önde gelen ülkelerinin birinci derece sorumluluğu haline gelmiştir. Bu anlamda Türkiye, sadece mültecileri 5-6 yıldır ülkesinde misafir etmiyor, onlara gereken her türlü imkanı sağlamıyor aynı zamanda Suriye'de devam eden bu anlamsız savaşın sona erdirilmesi için özellikle son altı ay içerisinde çok büyük inisiyatifler, sorumluluk alıyor. Bugün Suriye'de ortaya koyduğumuz bu tutum, bir çözümün de başlangıcı olmuştur. Suriye, Rusya ve İran'ın müştereken hareketi ile birlikte ateşkes sağlanmış ve kan dökülmesi durmuştur. Bundan sonraki adımda Birleşmiş Milletler bünyesinde diğer paydaşların da devreye girerek Suriye'de kalıcı çözümün, siyasi istikrarın süreklilik haline getirilmesi en önemli hedefimizdir. Bölgede barışın yeşermesi, şüphesiz Türkiye'de de terörle mücadelenin bir anlamda çok daha etkin şekilde yapılmasına da vesile olacaktır."

"FETÖ'cülerle bölücüler kardeş oldular"

Başbakan Yıldırım, yaşanan durumun gelip geçici olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdi Amerika Başkanı da oturdu yerine, kısa sürede her şey daha da netleşecek. Dünya piyasalarındaki bu dalgalanmalar da sona erecek. Önümüzdeki aylarda Türkiye'nin önünde büyük fırsatlar var. Türkiye'nin ekonomik göstergeleri, bize benzer ülkelerin birçoğundan daha iyi durumda. Peki niye böyle? 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cülerle bölücüler kardeş oldular, ittifak kurdular, bütün dünyada Türkiye ekonomisini kötülemek için varlarını yoklarını oradaki yoldaşlarıyla da bir araya gelerek ortaya koydular. Mücadele ediyorlar. 'Türkiye ekonomisi kötü olacak' diye, himmet diye topladıkları paraları oluk oluk lobi şirketlerine aktarıyorlar. Ama unutmasınlar, hazırın ardı tez gelir, burunlarından lime lime bu millet onların getirecek."

Bahçeli'ye teşekkür

Anayasa değişikliği teklifinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin uzlaşma kültürünü en iyi şekilde ortaya koyduğunu belirten Yıldırım, Bahçeli ve MHP grubuna teşekkür etti.

Yıldırım, 27 Nisan e-muhtarısını anımsatarak, "'Siz bu cumhurbaşkanı seçim işlerine karışmayın, yanlış işler oluyor memlekette, kendinize gelin' dediler. Biz de 'Siz kendinize gelin, işinize bakın' dedik. Oradan derslerini verdik. Vesayetçiler boş durur mu? Arkalarındaki CHP'yi, anamuhalefet partisini önlerine aldılar, Mecliste yeni bir icat çıkardılar. 367 icadı... Bizim memlekette buna tilki fıstığı diyorlar. Bunu çıkardılar, ondan sonra neymiş, '367 oy olmadan, milletvekili salonda hazır olmadan cumhurbaşkanı seçilmez', hayyalessalah. Ya böyle bir şey olur mu?" ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet kurulduğundan beri cumhurbaşkanlığı seçimlerinin problem edildiğini belirten Yıldırım, cumhurbaşkanının, siyasetin ana unsurlarına bir türlü seçtirilmediğini söyledi.

"İktidar sandıkla başlayacak, sandıkla bitecek"

Yıldırım, cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlatarak, "10 Ağustos 2014'te Cumhuriyet tarihinde ilk defa millet cumhurbaşkanını seçti, Recep Tayyip Erdoğan'ı seçti. Şimdi yaptığımız orada yarım kalan işin tamamlanmasıdır. Başka bir şey yapmıyoruz. Yok sistem, rejim, bilmem ne, 'Türkiye elden gidiyor'... Bunlara millet gülüp geçiyor. Böyle bir şey yok." dedi.

Halk oyuna sunulacak değişiklikle milletin aynı anda hem cumhurbaşkanı hem de milletvekillerini seçeceğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:

"O gün ülkenin cumhurbaşkanı da Meclisi de belli olacak. İktidar sandıkla başlayacak, sandıkla bitecek. İki sandık arasında kesintisiz iktidar olacak, güçlü iktidar olacak. Mazeret üretmeyecek, hizmet üretecek, çalışacak, çabalayacak, vatandaşa verdiği sözleri yerine getirecek. Bundan kimin ne zararı var? Güçlü bir ülkenin sağlayacağı faydaları düşünün, 65. hükümetteyiz. Her dört yılda bir seçim olacak değil mi? Altmış dördü, dörtle çarp. Yani, 1923'ten beri hesap etsen 65'nci hükümete 2 bin 183 senesinde geliyor. Şimdi neredeyiz? 2017. Demek ki hiçbir seçimi zamanında yapamamışız. Yazık günah değil mi? Amerika kurulmuş, birinci başkanı 1789'da George Washington olmuş. 45'inci Başkan Trump. 228 yılda hiç aksama yok. Tıkır tıkır seçimlerini yapıyorlar, yollarına devam ediyorlar. Onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, istikrar demek, ekonominin çok daha hızlı büyümesi demek, bürokrasinin daha da azalması, vesayetlerin ortadan kalkması demek. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, ülkenin birliğinin, beraberliğinin, bekasının, kardeşliğinin ilelebet sağlanması demek."

"Bu iş bu kadar açık ve nettir"

Başbakan Yıldırım, "Türkiye, cumhuriyeti Büyük Atatürk'ün önderliğinde 1923'te kurmuş ve rejim tartışması 93 yıl önce o gün sona ermiştir. Türkiye cumhuriyettir, demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir, üniter yapısıyla, milletiyle, ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Ay yıldızlı bayrağı, bayrağımızdır; başşehri Ankara'dır. Bunların üzerinde kimse siyaset yapmasın, tezvirat üretmesin. Bu iş bu kadar açık ve nettir." dedi.