FETÖ ile mücadele 15 Temmuz’dan bu yana daha hızlı ve etkin bir şekilde sürdürülmek istense de, asker-polis ayağında yapılan temizliğin özellikle bazı bakanlıklarda istenilen seviyeye bir türlü çıkamadığı üzerinde duruluyor. Bu kapsamda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda da örgütle mücadelenin yeterince etkin bir şekilde yürütülemediği, kripto örgüt mensuplarının bakanlık bürokrasisinde halen kilit noktalarda görev yaptığı konusu Ankara’da yüksek sesle konuşuluyor. FETÖ mensubu bakanlık bürokratlarının tarım ve hayvancılıktaki ihtiyaç olan önemli projeleri engellediği bunun yerine olmaz denilecek işlerin önünü açarak bakanlığın icraatlarını boşa düşürdüğü iddia ediliyor.
Kripto FETÖ’cüler renk vermiyor
İstihbarat raporlarında ‘renklendirme’ olarak bahsi geçen ve örgütün kendisine çok ters bir şekilde yaşayan ve çevresine öyle bir izlenim veren mensuplarının Tarım Bakanlığı’nda da yer aldığı üzerinde durulurken, son dönemlerde vatandaşların büyük tepkisiyle karşılanan kimi adımların örgüt tarafından kasıtlı olarak atılıp, atılmadığı sorusu yanıt bekliyor.
21 kişi ihraç edildi
Ankara’da ‘FETÖ’nün kalesi’ olarak görülen Tarım Bakanlığı’nda 15 Temmuz’un ardından çok az sayıda kişi KHK ile ihraç edildi. Diğer bakanlıklarda yüzlerce kişiyle ifade edilen ihraçlar, Tarım Bakanlığı’ndan geçen yıl itibariyle 21 kişiyle sınırlı kaldı.
Lojmanlardaki oy sandıklarında FETÖ izi
Hatırlanacağı üzere, 2017 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin anayasa referandurumunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Ankara’daki lojmanlarında yaşayan seçmenlerin baskın çoğunluğu ‘hayır’ oyu vermiş, başka bir seçimde de lojmandaki sandıklardan HDP 1. sırada çıkmıştı. FETÖ’den talimat alan bakanlık çalışanları olması nedeniyle böyle bir sonucun ortaya çıktığı konuşulmuştu.
31 Mart seçimlerini patates ve soğanla sabote ettiler
31 Mart seçimlerinin en önemli gündem maddesi ola patates ve soğan fiyatlarının yüksekliği olmuştu. Hükümet karşıtı propagandanın en önemli malzemesi olan patates ve soğan fiyatlarına müdahale edilmemesi ve etiket fiyatlarının seçim sürecinde yükselmesinde Bakanlık bürokrasisinin payı olduğu konuşulmuştu. Diğer yandan bir türlü düşürülemeyen et fiyatları, Türkiye’nin kendi kendine yeten sayılı ülkelerden biriyken çok kısa sürede bazı ihtiyaçlarını ithalatla karşılar duruma gelmesi, “FETÖ bu süreçlerin neresinde?” sorusunu da beraberinde getirdi.