FIRSATÇILIKLA HESAPLAŞANLAR VARBazı yöneticilerin, geçmişteki hesaplarını görmek amacıyla süreci kullandığına yönelik bir kanıya sahip olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Rektörlük seçimi olmuş veya bir konu olmuş, bunları kullanıp, 'Fırsat bu fırsat bu işi de yapayım.' Takdir edersiniz ki biz önümüze gelen binlerce listeyi inceleyip, 'Efendim buradan kim hakkında işlem yapıldı. Doğru mu yapıldı, yanlış mı yapıldı?' Böyle bir mekanizmamız yok, yapamayız da. Ancak ne zaman bilgimiz oluyor biliyorsunuz? Bunlar olduktan sonra haberlerde çıkıyor, sizler tabii araştırıyorsunuz bilinen isimleri, çıkıyor ondan sonra haberimiz oluyor." ifadelerini kullandı.
AKADEMİSYENLERİN İHRACIYıldırım, özellikle akademik çevrelerden şikayetlerin geldiğini, diğer bakanlıklar üzerinden yapılan işlemlere yönelik fazla şikayet gelmediğini dile getirerek, "Akademik çevrelerdeki işlemleri, YÖK doğrudan gönderiyor. Yani üniversitelerden YÖK'e gidiyor, YÖK de doğrudan işlem yapıyor, ya açığa alıyor ya da KHK'ya dahil edilmesi için Başbakanlığa gönderiyor. Yani burada yapılan incelemeler, önceki belirlenen kriterle çerçevesinde oluyor. Kriterler çerçevesinde incelemeden geçenler gidiyor. Onun dışında işlem yapılmıyor." diye konuştu.
AKADEMİSYENLER GURUR MESELESİ YAPTI
Bazı akademisyenlerin "gurur meselesi" yaparak, komisyona başvurmadıklarının dile getirilmesine ilişkin Yıldırım, şöyle konuştu:
"Niye gurur meselesi yapıyor ki gitsin, hakkını arasın. Tamam, gururları incinmiş olabilir ama bir haksızlığı düzeltmenin yolu belli, gidip hakkını araması lazım. Yani 'Ben küstüm.' şeylerini... HDP'liler gibi 'Biz mahkemeleri tanımıyoruz.' Şimdi tanıyor mahkemeleri, birer birer haklarında yakalama kararı çıkarılmış, nerede rastlarsa alıyorlar. Böyle bir şey olmaz ki yani hukuk devletine inanmamız lazım. Beğenmesek de hukuk hepimize lazım. 'Ben hiçbirini tanımıyorum.' gibi bir yaklaşım olmaz. Bu, çözüm üretmez."