15 Temmuz soruşturmaları sürdükçe ABD'nin 15 Temmuz'daki izi biraz daha gün yüzüne çıkıyor. Adil Öksüz ABD Konsolosluğu'ndan aranması, 15 Temmuz tarihine ait İncirlik Üssü'ndeki kayıtların silinmesi ve son olarak ABD İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli Metin Topuz'un FETÖ bağlantısının ortaya çıkarak tutuklanması...
SADECE KENDİNE YAKIN GAZETECİLERİ ÇAĞIRDI Görev süresini tamamlayıp Afganistan'a giderecek olan ABD'nin Ankara büyükelçisi John Bass giderayak kendine yakın gazetecilerle bir araya geldi. ABD'nin kirli planlarını deşifre eden gazete ve gazetecilere açık bir ambargonun uygulandığı toplantıda Bass Türkiye ile ilgili küstah açıklamalar yaptı.
En başından beri ilginç toplantı olduğu anlaşılan buluşmada Bass'ın çok gergin olduğu ve süresizlik nedeniyle sadece birer soru almak istediği ilk dikkat çeken noktaydı. Bass toplantıda gazetecilerin sorularına geçiştirme yanıtlar verdi.
HER SEFERİNDE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEN DEM VURAN ABD'YE DE BİR BAKIN Davet edilmeyen gazeteciler için Bass, son dönemde bazı medya organlarında çıkan ABD haberlerinden dolayı karşı tavır koyduklarını ima ederek, Burada değiller çünkü onları gazetecilik etiğini izlemedikleri ve kurguyu tercih etmeleri nedeniyle medya temsilcisi olarak görmüyorum dedi.
KÜSTAHLIKTA SINIR TANIMADI Toplantıda Bass'da FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan ABD İstanbul Başkonsolusluğunda çalışan Metin Topuz'la ilgili soru sorulunda haddi aşan sözler kullandı. Bass "Türk Hükümeti'nde bazılarının bu davanın mahkemede takip edilmesi yerine yargılamanın basın organları aracılığıyla yapılmasını tercih etmiş olmalarından derin bir rahatsızlık duyuyorum. Bu bana adalet değil daha çok intikam peşinde olmak gibi geliyor. Hukukun üstünlüğü ilkesi ve demokratik normlara bağlılık bildirmiş ülkelerimizde bu ikisi arasında büyük fark vardır" ifadelerini kullandı.
Toplantıda Bass'a ABD'nin gönderdiği Kemal Batmaz'la ilgili belge hatırlatılarak bu 15 Temmuz'un arkasında Gülen'in olduğu dair somur bir kanıt değil mi diye sorulunca 'O belgeleri görmedim' dedi.