FETÖ'nün deşifre olmasıyla devlet içindeki uzantılarını kaybeden masonlar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yeniden devlete sızmak için yoğun çaba sarf ediyor. Kurulan yeni sistemi yönetmek ve kontrol etmek isteyen güçlerin girişimleri son dönemde artış gösterdi.
24 Haziran'da Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 52,6 oranında oy alarak ilk turda cumhurbaşkanı seçilmesi, AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın da TBMM'de çoğunluğu elde etmesiyle birlikte 'güçlü yürütme, güçlü meclis' içeren yeni sistemi şekillendirme çalışmaları da başladı. 8 Temmuz'da milletvekillerinin, 9 Temmuz'da da Erdoğan'ın yemin etmesiyle birlikte, şeması seçim öncesi kamuoyuna yansıyan sistemde öngörülen cumhurbaşkanlığı kabinesinin yanısıra yeni oluşturulan kurullar ve ofislerin yönetimleri de netleşecek. Bu doğrultuda yetki kararnamesiyle cumhurbaşkanı yönetim yetkilerini alacak ve kabinenin yanısıra kurullar, ofislerde görevlendirmeler başlayacak. Ankara kulisleri, yeni sistemin inşa çalışmalarından ötürü hayli hareketli. Ancak bu yoğun trafikte dikkat çeken bazı gelişmeler de yaşanıyor.
Hedefleri yeni sisteme sızmak
Türkiye'nin güçlenmesini engellemek isteyen güçler, seçmenin kararını etkilemeye yönelik yürüttükleri çabaların ardından şimdi de yeni sisteme tesir etme hedefiyle devrede. 24 Haziran seçimleri öncesi kur ve faiz operasyonlarıyla ekonomik kalkışma çabasına giren FETÖ'nün patronu masonlar ve içerideki ortakları, Erdoğan'ı tasfiye etmeyi başaramayınca bu kez yeni sistemde söz sahibi olabilmek için 'içeriye sızmak' istiyor. Fetullah Gülen'in deşifre olması, Türkiye bürokrasisini ele geçiren FETÖ'cülerin tasfiye edilmeleri ve artık etkili görevlere gelememeleri nedeniyle, Gülen'in patronları bir kez daha devreye girdi.
Kritik yerlere göz diktiler
Bugüne kadar taşeron örgüt olarak kullandıkları paralel yapılanmayla parlamenter sisteme hakim olan ve tüm kararlara etki eden FETÖ'nün patronu masonlar, yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde kontrolü ele geçirmek için büyük gayret sarf ediyor, yoğun kulisler yürütüyorlar. Hedef, yeni kurulacak kabinede, kurul ve ofislerde köşe başlarını ele geçirmek ve buralara kontrol edebilecekleri kendilerine yakın isimleri yerleştirmek. Ancak yeni sistemi Türkiye'nin daha güçlü olmasını sağlayacak mekanizmalar üzerine planlayan başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm yönetim kadrosu, sızmaları önlemek adına hassas çalışmalar yürütüyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde sızmalara karşı uyanık olunması gerektiği belirtiliyor. Yönetim kadrolarına sızmak isteyen masonların, 24 Haziran öncesi ülkede suni kriz havası pompaladığının ve ekonomik verilerde hiçbir olumsuzluk olmamasına karşın ekonomik darbe senaryosunu devreye soktuklarının unutulmaması gerekiyor. Söz konusu kesimler finansal kaos senaryosunu 'döviz manipülasyonu' ve 'faiz baskısı' üzerinden yapmaya çalışmıştı. Parlamenter sisteme hakim olan bu yapılar, Türkiye için yıllardır bir ayak bağıydı. Yaklaşık 16 yıldır tek başına iktidarda bulunan AK Parti hükümetleri, parlamenter sistemde bürokratik oligarşiyle mücadele etmek zorunda kalıyor ve karar verme süreci uzadığı gibi sisteme dışarıdan müdahaleler oluyordu. Bu 'çok başlı vesayet' yeni sistemle birlikte tarihe karıştığından ötürü, bundan böyle Türkiye'yi sadece milletin seçtiklerinin yönetebilmesi için FETÖ'nün yenik patronu masonlara karşı her zamankinden daha fazla teyakkuzda olunması gerekiyor.