Günlük yaşamın hızı içinde, bakılan ancak görülmeyen değerlere karşı farkındalık oluşturmak adına, bakmak ve görmek kelimelerinden hareketle gerçekleştirilen etkinliğe Fatihliler ilgi gösterdi.
Proje koordinatörlüğünü, oyuncu ve yönetmen Ahmet Yenilmez'in üstlendiği etkinlikte, atölye çalışmalarının yanı sıra "Osmanlı Cumhuriyeti", "Türkler Geliyor", "Sevdam Gözlerinde Kaldı", "İlk Ses Erzurum" ve "Buğday" filmleri gösterildi.
Yenilmez, projeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, 40 küsur yıllık tiyatro hayatında, eski seyircileri, eski salonları ve eskinin hassasiyetini aradığını belirterek, "Düşünün 1970'li, 1980'li yıllarda, hatta 1990'lı yılların yarısına kadar Anadolu'nun neresinde sahneye çıkarsanız çıkın, seyircinin en az 3-4 sırası güzel giyinirdi ve özel hazırlık yapılırdı. Asla oyun başladıktan sonra salona giriş olmazdı. Hatta o gece kaldığınız yer ilçe bile olsa, sabah günlük gazetelerde oyun eleştirileri olurdu." dedi.
- "Yazlık sinemalarda herkes bir araya gelirdi"
Yazlık sinemaların hayatında çok önemli bir yeri olduğunu kaydeden Yenilmez, şunları söyledi:
"Orduluyum. Ordu'da Yıldız Yazlık Sineması vardı. Sarma tencerelerinin bile getirildiği görüntüler gözümün önüne geliyor. Ailelerin, o şehrin insanlarının, belki diğer mevsimlerde sinema salonuna gidemeyen veya gitmeyen kesimin bile anne, çoluk çocuk, bütün konu komşu herkesin bir araya geldiği, adeta bir buluşma ve cem olma halinin yaşandığı çok güzel bir gelenekti bu."
Oyuncu Yenilmez, zaman içerisinde teknolojinin de ilerlemesiyle bu geleneğin yok olduğuna vurgu yaptı.
Sinemanın bile yaşayıp yaşamadığına yönelik tartışmaların sürdüğünü sözlerine ekleyen sanatçı, süreç boyunca sinema geleneğinin nasıl geliştirilebileceğini düşündüğünü dile getirdi.
- "Seneye İstanbul'a yayarak yapmayı düşünüyoruz"
Ahmet Yenilmez, cep telefonlarıyla kısa videolar çekerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve bunun rastlantı değil de bir şeyleri gösterme, anlatma derdinin olması gerektiğini anlattıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Dedik ki, önce ailenizden başlayın. Yani özellikle gençler veya büyükler, bir şeyleri gösterin, sokağınızda gösterin, ilçenizde gösterin. Ülke genelinde, dünyada onca şey yaşanıyor. Gazze var. Doğu Türkistan var. Batı'nın sokakta yaşayan insanları var. Amerika'da açlık var. Yani nerede bulunuyorsanız bakın ve görün dedik. 6 seçkin film gösterildi. Bu filmlerin üzerine konuşuldu. Yönetmenimiz Mustafa Yılmaz filmleri seçti. Çok keyifli güzel oldu. Seneye daha planlı bir şekilde belki İstanbul'a daha yayarak yapmayı düşünüyoruz. Çünkü İstanbul demek Türkiye demek, Türkiye demek, dünya demek. Yani şuraya Aksaray'a çıktığınızda hemen hemen dünyadaki bütün milletlerden en az 1-2 sima gördüğünüz bir coğrafya."
- "Sinema atölyesini halkın ayağına götürmek noktasında bu bir tecrübeydi"
Senarist ve yönetmen Mustafa Yılmaz ise proje kapsamında bir sinema atölyesi yaptıklarını da aktararak, "Ben daha ziyade gençler ilgi gösterir diye beklerken en az gençler kadar 40 yaş üstü katılımcılar da ilgi gösterdi. Biz atölyede sinema tarihinden başlayıp objektif bilgisine ve hikaye nasıl yazılır konusuna kadar her gün ayrı bir ders anlattık." dedi.
Yılmaz katılımcılarla film çalışması yapma fikrine olumlu dönüşler olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Atölyenin son günü iki kişi oturup senaryo yazıp getirdi. Hatta birisi çok güzel bir şiir çalışması yapmış. 'Bunu çekebilir miyiz?' diye geldiler. Şimdi içlerinden bir tanesinin çekimini yapacağız. Özellikle sinema atölyesini halkın ayağına götürmek noktasında bu bir tecrübeydi. Bizim beklentimizin üstünde, çok da olumlu bir geri dönüşü söz konusu oldu."
Film gösterimleri ve atölye çalışmalarının da yapıldığı projenin sonunda katılımcılarla Fatih'in değerlerini gösterecek bir kısa film çalışması da gerçekleştirilecek.