FAİZCİLER İŞ BAŞINDA

Hükümet yeni ihracat hedefini 500 milyar dolar olarak açıkladı. Türkiye zenginleşirken yeni ekonomik koşullar statükocuları tüketti. İflasın eşiğine getirdi. Faizle geçineler zora girdi, büyük oyun için kollar sıvandı.

ASLAN DEĞİRMENCİ / ANKARA

28 Şubat sürecinde 6 milyon kişiyi fişleyen BÇG ile sokakları hareketlendiren Beşli Çetenin finansörleri yine panikledi. Nominal faizler yüzde 67'den yüzde 8.88'e düştü. 2002 yılında yüzde 65'lerde olan enflasyon, AK Parti döneminde tek haneye kadar geriledi. 2011 yılının son verilerine göre de yıllık enflasyon, yüzde 6.31'lere kadar düştü. Böylece Türkiye, 1969'dan sonra ilk kez bu kadar düşük enflasyon oranını gördü.

BANKALAR YÜZ GÜLDÜRÜYOR

2002 yılında 26,8 milyar dolar olan Merkez Bankası döviz rezervleri, 2011 sonunda 88.2 milyar dolara çıkartıldı. AK Parti iktidarının farkı: 4 kat artışu2026 Görev zararı adı altında milyarlarca zarar eden kamu bankalarını arpalık olmaktan kurtarıldı. Şuanda Ziraat Bankası, Halk Bank ve Vakıf Bank hem hizmet ettikleri kesimlerin yüzünü güldürüyor, hem de kar edip kamuya kaynak aktarıyorlar.

TÜRK MALLARI DÜNYANIN TERCİHİ OLDU

2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatı iktidar tam 4 kat artırdı ve 2011 yılında 135 milyar dolara yükselmesini sağladı. Türk malları dünyanın tercihi haline getirildi. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarımsal ürün ihracatımız da 2011 sonunda 15.3 milyar dolara yükseldi. 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayısı da 2002'de 5 iken 2011'de 15'e ulaştı.

FAİZ LOBİSİ DEVREYE GİRDİ

Hükümet yeni ihracat hedefini 500 milyar dolar olarak açıkladı, Türkiye zenginleşirken yeni ekonomik koşullar statükocuları tüketti, iflasın eşiğine getirdi. Faizle geçineler zora girdi, faiz farkından dolayı büyük rantlar elde eden yapıların muslukları kesildi. Faizlerin tekrar yükseltilmesini isteyen lobi, AK Parti iktidarını Gezi Parkı olaylarını bahane ederek yollamak için düğmeye bastı.

HAVUZ SİSTEMİ DE RAHATSIZ ETMİŞTİ

Merhum Necmettin Erbakan'ın Refah-Yol Hükümeti'ndeki ilk icraatlarından biri olan, 'havuz sistemi'nden de rahatsız olan faiz lobisi, sokakları harekete geçirmiş, Beşli Çete ve BÇG'ye finans desteği sağlayarak post-modern darbenin önünün açılmasını sağlamıştı. Meclis Darbe Araştırma Komisyonu'nun raporuyla, Refah-Yol döneminde uygulanan havuz sisteminin iç borçlanma faizlerinde yüzde 2.1'lik düşüş sağladığı, devletin 1 yılda 10 milyar dolar tasarruf ettiğini belgelemişti.

İSTANBUL SERMAYESİ VE DERİN LOBİ

Raporda, Anadolu sermayesinin güçlenmesini istemeyen, arkasına asker ve bürokratları alarak 28 Şubat'ta Refah-Yol Hükümeti'nin devrilmesine zemin hazırlayan İstanbul sermayesinin sistemden rahatsız olduğu mesajı da açıkça verilmişti. Raporda ayrıca "Finansal piyasalarda devlet kurumlarından para kazanan kesimler bu sistemden rahatsız oldu. Para ihtiyacı olan bir kamu kuruluşuna başka bir kamu kuruluşunun temin ettiği fonlarla para vermek, rantiye kesiminin risksiz kazanç elde etmelerini imkansız kıldı. Bu durum rantiyeleri rahatsız etmiş ve hükümetin gitmesi için propaganda yapmışlardır" denilmişti.

İŞTE SOYGUNCULARIN TEZGu00c2HI

Refah-Yol Hükümeti'nin hemen ardından işbaşı yapan Mesut Yılmaz'ın havuz sistemini kaldırmasının devleti zarara uğrattığı da belgelerle ortaya konuldu. Kamunun iç borcunun 1997-2000 yılları arasında 40 kat arttığı, faiz giderlerinin de 9.4 kat yükseldiği belirtildi. Yüksek faiz ödemeleri bütçenin dengesini bozdu. 1999'da bütçeden faize 1.4 milyar lira ödenirken bu rakam 2001'de 41 milyarı aştı. Faiz ödemelerinin milli gelire oranı 1997'de yüzde 7.7 seviyesindeyken 1998'de 11.5, 1999'da 13.7, 2000'de 16.3, 2001'de 23.3 seviyesine yükseldi. Milli gelir 1997'de 194.1 milyar dolar tutarken 2001'de 180.3 milyar dolara geriledi. Bütçe açığı 5 yılda 14 kat arttı. 1997'de 2.2 milyar lira olan bütçe açığı, 1999'da 9 milyarı geçti. 2000'de 13.2 milyara, 2001'de ise 29 milyara çıktı. Bütçe açığının milli gelire oranı 1997'de yüzde 11.3 seviyesindeyken, 1999'da 13, 2000'de 12.7 ve 2001'de 17.4'e yükseldi. Enflasyon uzun süre çift hanede kaldı. 1997'de yüzde 99.1'lere kadar yükselen TÜFE 2001'de yüzde 68.5 seviyesindeydi. Enflasyon ancak 2003'ten sonra tek haneye inebildi.