15 Temmuz darbe girişimiyle yapamadıklarını şimdi döviz kurları üzerinden yapmaya çalışan çevreler, Türkiye ekonomisine saldırmayı sürdürüyor. Önceki gün akşam saatlerinde başlayan spekülasyonlarla dolar/TL seviyesi 7.25'e kadar tırmandırıldı. Bu saldırı dalgasının Erdoğan'ın rest çekmesinin ardından gelmesi dikkat çekti. Erdoğan, önecek gün Trabzon'da yaptığı konuşmada, "Faiz diyorlar. Bu can bu tende kaldıkça, bu tuzağa da gelmeyiz. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir sömürü aracıdır, bunu iyi bilelim. Kimse bizi bu tuzağa düşürmeye çalışmasın. Bu oyuna da gelmeyeceğiz. Hiç kimse boşuna hevese kapılmasın" mesajı vermişti.
Faiz artırımı olmadı
Türkiye'ye yönelik tehdit ve kuşatmaya dikkat çeken Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "tuzak" olarak olarak nitelendiğirdiği faiz artışına Merkez Bankası da yanaşmadı. Manipülasyonların önüne geçmek ve piyasayı rahatlatmak için dün bir dizi tedbir açıklayan Merkez Bankası, daha önceki uygulamalarının aksine faizle müdahale yoluna gitmedi. 25 Nisan'dan bu yana faizi 5 puan arttıran Merkez Bankası, TL ve döviz cinsi zorunlu karşılıklarda indirime gitti. Zorunlu karşılık oranlarında indirime giden Merkez Bankası; piyasaya yaklaşık 10 milyar TL, 6 milyar dolar ve 3 milyar dolar karşılığı altın cinsi likidite sağlandı.
Birilerinin istediği gibi olmadı
Merkez Bankası'nın dünkü müdahale yöntemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Bankacılık Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Kadir Tuna, faiz enstürmanın kullanıldığı zaman ekonominin yan etkilere maruz kaldığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dün sabah Merkez Bankası çok yüksek bir faiz artışı gerçekleştirseydi, bunun özellikle ekonomi üzerine yansımasını biz kredi ve mevduat faizleri üzerinde çok yüksek düzeyde hissedecektik. MB faiz silahını kullanmak yerine, piyasalarda bu tür durumlarda panik havasının oluşmaması için daha çok likiditeyi destekleyici önlemler aldı. Çünkü dışarıdan gelen bir spekülatif atak var. "
Piyasalar rahatladı
Merkez Bankası'nın piyasayı rahatlamak için faiz yerine likiditeyi tercih etmesini yerinde bir karar olarak değerlendiren Tuna, çok ciddi spekülasyonlar yapıldığına dikkat çekti. Tuna, "MB'nin hamlesi çıkar çevrelerinin beklediği gibi olmadı. Piyasaları telkin edici, güven oluşturabilecek hamleleler oldu. Bankaları rahatlattı" dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ege Yazgan ise Merkez Bankası'nın atacak bir çok adımı olduğunu belirterek, faizleri gerektiğinde artırabileceğini ancak şu an aldığı tedbirlerin piyasayı sakinleştirmek açısından önemli olduğunu söyledi. Bu çalkantılı dönemin kısa sürede durulacağına işaret eden Yazgan, ekonominin yeniden dengeye gireceğini vurguladı. Yazgan, şu tavsiyelerde bulunuyor: "Sakin olmak ve paniğe kapılmamak lazım. Önemli olan moralimizi bozmamak. Bunlar düzelecek şeyler. Türkiye ekonomisi hızlıca düzeltecektir .