'Ezanın aslına iadesinin 63. yılı' dolayısıyla, Sivil Dayanışma Platformu tarafından, merhum Başbakan Adnan Menderes'in anıt mezarında anma programı düzenlendi.
Ezanın aslına iadesinin 63. yılı" dolayısıyla, Sivil Dayanışma Platformu tarafından, merhum Başbakan Adnan Menderes'in anıt mezarında anma programı düzenlendi.
Programa katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, çok anlamlı bir günde, bir vefa topluluğu olarak birarada bulunduklarını söyledi.
Rahmetli Menderes'in ve Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 tarihinden hemen bir ay sonra, milletin özlemleriyle buluştuğu en önemli günün anması için birarada olduklarını belirten Soylu, "Bir taraftan rahmetli (Adnan) Menderes'in bir taraftan rahmetli (Fatin Rüştü) Zorlu ve (Hasan) Polatkan'ın ve hemen yanıbaşımızda bulunan rahmetli (Turgut) Özal'ın huzurunda bir tarihi yad ediyoruz. Özlemlerimizi yad ediyoruz. Burada andığımız esas itibariyle demokrasinin bir erdemidir. 14 Mayıs 1950'den hemen bir ay sonra gerçekleşen, 'ezanın aslıyla buluşması' aslında milli iradenin bir erdemidir. Aynı zamanda sandığın bir erdemidir. Milletimizin genel hasretinin bir erdemidir. Bu vatan, bu bayrak ve bu ezan, bu milletin kutsalları olarak tanımlanmıştır" dedi.
Türk milletinin, ezanı, bayrağı ve milletiyle tarif edildiğini ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
"1960 darbesinin en önemli sebeplerinden birisidir ezanın aslıyla buluşması. 1960 darbesine Türkiye'yi götüren o kinin, nefretin, entrikaların, oyunların, hakaretlerin ve iftiraların sebebidir. Hazmedememişlerdir, milletin kendi inancı ve kendi kutsallarıyla buluşmasını...Rahmetli Menderes 1950 yılından sonra ezanı aslına çevirmeden önce, bir büyük anlayışı ortaya koyuyordu. Yine bugünkü gibi...Bugün sayın başbakanımızın ortaya koyduğu gibi önemli bir söz söylüyordu. Tarihe altın harflerle yazılan bir söz; 'Bu millet rüştünü ispat etmiştir. Esas inkılap, demokrasi inkılabıdır' diyor. Yani dayatılan birçok şeye rağmen bu milletin kendi iradesini, huzurunu, özgürlüğünü ve bağımsızlığını ortaya koyduğu süreci anlatmaya çalışıyordu. Bu millete öyle güzel günler yaşattılar, Allah mekanlarını cennet eylesin. Bu milletin dualarını, Fatihalarını aldılar."
O döneme tanıklık eden insanların, kendisinden önce yaptıkları konuşmalarda anlattıklarını büyük bir ilgi ve dikkatle dinlediğini ifade eden Soylu, bu miletin çok zor günler geçirdiğini ama kendi iradesine, kararlılığına, değerlerine ve tarihine yaslanarak zor günlerden kurtulduğunu söyledi.
"Kuran-ı Kerim'in seçmeli ders olacağı kimin aklına gelirdi"
Türkiye'deki sosyal ve eğitim alanındaki gelişmelere de değinen Soylu, "Kimin aklına gelirdi ki; Kuran-ı Kerim liselerde seçmeli ders olarak okutulacak. Kimin aklına gelirdi ki, Hz. Muhammed'in hayatı bu okullarda, kendi ülkemize, neslimize ve geleceğimize ders olarak okutulacak. Çok önemli adımlar atıldı. Bugünkü ortaya çıkan meselelerin nereden neşet ettiğini başka yerlerde aramayınız. Bu milleti şekillendirmeye çalışan ve bu milleti istediği noktaya getirmeye çalışanların, bugün ortaya koyduğu senaryonun içerisinde olduğumuzu lütfen düşünmenizi istiyorum. Dün camileri ahıra çevirdiler. Dün camilere ve kutsallarımıza birer birer hakaret ettiler. Bugün aynı zihniyet farklısını ortaya koymamaktadır. Bugün ayakkabıları ve bira şişeleriyle beraber camilerimize musallat oldular. İnançlarımıza ve değerlerimize musallat oldular" diye konuştu.
Dünkü zihniyetin bugün değişmediğini ifade eden AK Pati Genel Başkan Yardımcısı Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tek parti iktidarının idaresinin zihniyeti, aynen bugün de devam etmektedir. Bugün saldırıların ve milletin mazlumlarının bir şekilde idam edilmesinin altında, tam anlamıyla bu vardır. Bugün İstanbul'dayız. Adnan Menderes ve arkadaşlarının aynı zamanda rahmetli Turgut Özal'ın huzurundayız. Hepsinin hikayesi aynıdır. Bu ülkede kavga yıllardan beri bu ülkenin temel değerlerlerine sadık olarak yaşamak isteyenlerle, onları istediği şekle sokmak isteyenler arasında devam etmektedir. Bu bugün de yarın da devam edecektir. Milletin hangi safta olduğunu bilmektir önemli olan. Millet kendine sahip çıkan, değerlerine sahip çıkan insanların safındadır. Bugün milletin kahramanları ve sayın başbakan olmak üzere, büyük bir mücadelenin şuuru içindedir. Bu ezanı, bayrağı ve temel değerlerimizi, güçlü ve zengin olarak bütün dünyada anlatmaya yönelik bir anlayışın temsilcileriyiz."
Konuşmaların ardından Adnan Menderes ve arkadaşları için anıt mezarı başında Kuran-ı Kerim ve dualar okundu. Anma programında ezanın aslına dönmesiyle ilgili pankartlar da açıldı.