Kaza sırasında sürücü T.C. ile aynı araçta bulunan kişilerden 17 yaşındaki Alp K, Eyüpsultan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğinde verdiği ifadede, şüphelinin lüks aracıyla kendisini evden almaya geldiğini, araçta Kemal D. isimli bir arkadaşının daha olduğunu ancak bu kişiyi evine bıraktıklarını söyledi.
Devamında T.C'nin evinin önüne gittiklerini, burada Demir Ö. isimli arkadaşını beklediklerini, bu kişinin de kendi aracıyla geldiğini anlatan Alp K, "Araçta hatırladığım kadarıyla Demir, Hakkı ve Poyraz vardı. Toplamda 5 kişi olduk ve siteden çıktık. Ben T.C'nin olduğu araca bindim. Demir, Hakkı ve Poyraz diğer araçla peşimizden geldiler. Yılmaz A. ve Kerem A. isimli arkadaşlarımızı farklı bir siteden aldık. Kerem A. ve Yılmaz A. diğer araca bindiler. Toplamda 7 kişi olduk, Göktürk içinde arabalarla turladık ve site meydanına geldik." dedi.
Burada kendilerine 3 kişinin daha katıldığını ve sohbet etmeye başladıklarını aktaran Alp K, toplam 10 kişi araçlarla meydandan ayrıldıklarını, yakıt aldıklarını ve Bahçeköy orman yoluna girdiklerini belirtti.
Alp K, orman yolunda diğer araç sürücüsünün el hareketiyle önüne geçmelerini istediğini, T.C'nin de sollayarak geçtiğini, yoldaki kasisten sonra hızlandığını anlatarak, "Daha sonra T.C. yolun sağ tarafında, gidiş istikametimizde bir şeyler olduğunu gördü ve çarpmamak için direksiyonu ani şekilde sola doğru kırdı. Aracın benim olduğum sağ tarafı ATV tarzı araçlara doğru kaymaya başladı. Aracımız ATV'lere çarptıktan sonra soldaki yamaca doğru çıktı." ifadelerini kullandı.
Kazadan sonra diğer 3 kişiyle araçtan inerek 2 yaralıyla iletişim kurmaya çalıştıklarını öne süren Alp K, yolun uçurum tarafı ile kaza yaptıkları aracın altında da yaralı olduğunu öğrendiğini kaydetti.
Alp K, olayın devamında yoldan geçen kişilerin yaralılara yardımcı olmaya çalıştığını ve ambulansı aradıklarını öğrendiğini dile getirdi.
T.C'nin, özel şoförü ile annesini arayıp kaza yaptığını söylediğini aktaran Alp K, bir süre sonra T.C'nin annesi ile bir kadının olay yerine gelerek, T.C'yi, kendisini ve Demir Ö'yü alıp bölgeden uzaklaştıklarını anlattı.
Alp K, T.C ile annesinin, kendisi ve Demir Ö'yü sitenin girişinde araçtan indirdikten sonra buradan ayrıldığını belirterek, "Site önünde bulunduğumuz esnada yaralılardan birine ait olan cep telefonunun Zekai Hakkı isimli arkadaşımızda kaldığını gördük. Akabinde ben bu sitede oturan Kemal isimli arkadaşımın yanına gittim." savunmasını yaptı.
Kaza sırasında diğer araçta bulunan Zekai Hakkı D. (16) ise olay günü arkadaşı Demir Ö'ye kalmaya gittiğini, akşam T.C'nin görüşmek amacıyla Demir Ö'yü aradığını, bir süre sonra Demir Ö'nün babasının aracına diğer 4 kişiyle binerek T.C'nin evinin önüne gittiklerini anlattı.
- "O anki dalgınlıkla şahsın telefonunu cebime koydum"
Kendilerine T.C'nin kullandığı araçla diğer arkadaşlarının da katıldığını aktaran Zekai Hakkı D, Bahçeköy orman yoluna girdiklerini T.C'nin kendi araçlarını sollayarak hızlı gitmeye başladığını kaydetti.
Zekai Hakkı D, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki viraja sert girince arabaları yalpalayarak kaymaya başladı. Ancak aramızda mesafe olduğu için tam göremiyordum. Biz de virajı alınca T.C'nin aracının yolun solundaki su kanalına çıktığını gördük. Hemen aracımızı durdurduk. Aşağıya indiğimizde yolun ortasında iki erkek şahsın yaralı yattığını gördük. Yaralılardan birinin yanına giderek konuşmaya çalıştım. Yaralı şahıs bana flaşını yaktı ve telefonunu vererek başına bakmamı istedi. Telefonu alarak başına ışık tuttum. O anki dalgınlıkla şahsın telefonunu cebime koydum. Daha sonra diğer yaralının yanına gittim."
Yoldan geçen kişilerin yardıma geldiğini, etrafın kalabalıklaştığını bildiren Zekai Hakkı D, gelecek ambulans ve itfaiyeye yolu açmak amacıyla Demir Ö'nün aracını alıp Kerem A. ile olay yerinden ayrıldıklarını ve aracı siteye bıraktıklarını öne sürdü.
- "T.C'nin annesi, 'Sahibine vereceğim' diyerek telefonu güvenlik görevlisinden almak istedi"
Yeniden olay yerine gitmek için taksi çağırdığı sırada Demir Ö'nün eski model araçla geldiğini aktaran Zekai Hakkı D, kendisine, yaralılardan birinin telefonunun elinde olduğunu ve olay yerine dönerek bırakmaları gerektiğini söylediğini iddia etti.
Zekai Hakkı D, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O esnada Kerem taksiye bindi. Olay yerine gideceğini düşünerek telefonu Kerem'e verdim. Kerem, böyle bir sorumluluğu taşıyamayacağını söyleyerek, telefonu site girişindeki duvarın üzerine bıraktı. Daha sonra güvenlik görevlisi gelerek telefonu aldı. Ardından veliler de sitenin önüne geldi ve bizi uzaklaştırdı. T.C'nin annesi, 'Sahibine vereceğim.' diyerek, telefonu güvenlik görevlisinden almak istedi. Görevli de telefonu T.C'nin annesine verdi. Ardından T.C'nin annesi sitenin önünden ayrıldı."
- Ne olmuştu?
Eyüpsultan'da seyir halindeki 3 ATV aracından biri arızalanmış, yol kenarına çekilen arızalı araç tamir edilmeye çalışılırken aynı yönde ilerleyen iki araçtan birisi buradaki 3 ATV'ye çarpmıştı.
Kazada yaralanan Oğuz Murat Aci ile İbrahim Gümüş, T.A, S.K. ve H.T. hastaneye kaldırılmış, yaralılardan Aci, müdahaleye rağmen hayatını kaybetmişti.
Yapılan incelemede, kazaya neden olan 17 yaşındaki sürücü T.C'nin olay yerine gelen annesi Eylem Tok'un aracıyla buradan uzaklaştığı, anne-oğulun önce İstanbul Havalimanı'na, sonra da uçakla Mısır'a gittikleri tespit edilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Mısır'a kaçan sürücü T.C. ve annesi yazar Eylem Tok hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
Başsavcılık, 18 yaşından küçük sürücü ile annesi Eylem Tok hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına yönelik Adalet Bakanlığına yazı göndermişti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, T.C. ile annesi Eylem Tok hakkında tutuklama kararı verildiğini, 2 Mart'ta uçakla Mısır'a giden iki şüphelinin Türkiye'ye iadesi için Mısır adli makamlarıyla temasa geçildiğini ve şüpheliler hakkında kırmızı bülten talep edildiğini kaydetmişti.
Tunç, "Mısır Interpolü tarafından şahısların Mısır'dan ABD istikametine çıkış yaptıklarının bildirilmesi üzerine, adı geçenlerin ABD'den ülkemize iadesi amacıyla hazırlanan geçici tutuklama talep evrakı hem diplomatik kanaldan hem de Interpol aracılığıyla ABD yetkili makamlarına iletilmiştir." ifadelerini kullanmıştı.