"Kültürler Arası Köprüleru2013Batı'ya Doğru Akan Nehir" konferansı ve belgesel gösterimi programı, BAU-UNESCO işbirliğiyle UNESCO Genel Merkezi'nde düzenlendi.
Programa, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, UNESCO Daimi Temsilcisi Gürcan Balık, Fransız Dili Bakanı Yamina Benguigui, Fas Kralı Danışmanı ve Anna Lindh Avrupa-Akdeniz Kültürler Arası Diyalog Örgütü'nün Başkanı Andre Azoulay, UNESCO Onursal Elçisi Samuel Pisar, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ve Medeniyet Araştırmaları Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa katıldı.
Belgesel gösterimi öncesinde konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, belgeselin "doğu ve batı medeniyetleri arasındaki tarihi derin etkileşimi ortaya koyan amaca hizmet ettiği"ni söyledi.
Son dönemde teknolojinin hızla gelişmesiyle evrensel değerlerin de etkileşimde olduğunu ifade eden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Küreselleşen dünyada bütün uygarlıkların ortak değerleri üzerinde yükselen evrensel bir medeniyet konseptine doğru gidildiği bir gerçektir. Soğuk savaş sonrası ortaya atılan medeniyetler çatışması tezinin ne kadar sakıncalı ve ayrıştırıcı etkiler yaptığına ve yapmaya devam ettiğine şahit olduk."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, özellikle 11 Eylül sonrası İslam korkusu ve nefreti şeklinde ortaya çıkan İslamofobi ile yüz yüze kalındığını belirtti. 2005'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin İspanya Başbakanı Rodriguez Zapatero tarafından medeniyetler ittifakı girişiminin başlatıldığını hatırlatan Arınç, bu girişimin karşılıklı saygı ve hoşgörüyü pekiştirmeyi hedeflediğinin altını çizdi.
Medeniyetler ittifakı girişiminin son yıllarda Müslüman ülkelerle batılı toplumlar arasında görülen endişe ve şüpheleri giderdiğine işaret eden Arınç, bu durumun önyargıların silinmesine katkı sağladığını vurguladı.
İnkar etmek politikalarımız arasında yokTürkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere de değinen ve ilişkilerin bozulabileceğine ve zaman zaman gerginliklere yol açan olayların olabileceğine işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
"Ama kesinlikle herkes emin olmalıdır ki, bu Türkiye ile İsrail arasında hükümetler arası ilişkilerin iyi veya kötülüğü ile ilgilidir. Yoksa Müslümanlarla Yahudiler arasında, Türklerle Museviler arasında bir husumeti, bir kavgayı kesinlikle ortaya koymaz. Yahudiliğinden, Museviliğinden dolayı kesinlikle ötekileştirmek, reddetmek ve inkar etmek bizim politikalarımız arasında mevcut değildir."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Türkiye, Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar açısından kendi özgürlüklerini koruyarak, farklılıkları zenginlikler olarak kabul eden ve birlikte yaşamanın en güzel örneğini verecek bir noktada bulunuyor" dedi.