Esmaül hüsnadan El Alim ne anlama gelir? El Alim esmasının faziletleri nelerdir? Esmaül hüsnadan El Alim esmasının geçtiği ayetler nelerdir? Ebced değeri ve zikir sayısı ; 150, Zikir günü ; Perşembe Zikir saati ; Müşteri (Güneş doğarken ve ikindi sonrası. Gece okumalarında tam gece yarısı) olan bu esmaül hüsnaya dair merak ettiğiniz her şey yazımızda.
EL-ALİM: Alîm, “bilgi sahibi”, “çok bilen” anlamına gelmektedir. Allah, her şey’i tam mânasıyla bilendir. Büyük- küçük, gizli veya açık, kalpten geçen veya sözde, dilde olan, dışa vurulan veya vurulmayan her şeyi en ince ayrıntısına kadar hakkıyla bilendir.
El-Alîm esmasının Anlamı : Bilgisi ezeli ve ebedi olan; olmuş ve ileride olacak; gizli, aşikar her şeyi en iyi bilen, kendisinden hiçbir şey gizlenemeyen, her şeyi hakkıyla bilen.
El-Âlim : العَلِيمُ
Yüce Allah’ın “sübûtî sıfatları”ndan olan ilim sıfatının adı olan ALÎM ism-i şerifi Zât-ı İlâhînin her şeye şamil olan ilim, irade ve kudretini ifade eder. Çünkü bu üç sıfat birbirinden ayrılmaz.
Hiçbir şey Allah’ın ilminden gizlenemez. Onun ilminin hududu yoktur.
El-Alim esmasının ebced değeri, zikir sayısı, :
Ebced değeri ve zikir sayısı ; 150 Zikir günü ; Perşembe Zikir saati ; Müşteri (Güneş doğarken ve ikindi sonrası. Gece okumalarında tam gece yarısı)
Alîm ismi olmuşu, olacağı, her şeyi en mükemmel şekilde ezelden ebede kadar her şeyi bilen anlamındadır. Her şey büyük – küçük, zerrelerden kürelere kadar O’nun daire-i ilmindedir. Hiçbir şey onun ilmi haricine çıkamaz. Bunun yanında mahlukat O’nun istediği ve dilediği kadar ilim sahibi olabilir.
Cenab-ı Hak her şey’in, içini, dışını, inceliğini, açıklığını, önünü, sonunu, başlangıcını en iyi bilendir. Allah’ın bilgisine sınır yoktur. O, her şeyi bilir. Olmuşları bildiği gibi, olacakları da aynı şekilde bilir. Hiçbir şey onun ilminin haricine çıkamaz. Onun için, olmuş olacak, gizli açık söz konusu değildir. Hiç bir şey ilminin dışında değildir.
El- Alim isminin Özellikleri, Faziletleri ve Faydaları:
İlim ve irfanınızın artması için EL-Alim ism-i şerifini devamlı okumak gerekir.
5 vakit namazdan sonra 150 kere “Ya Alîm celle celâlühû” zikrine devam edene dünyevi ve uhrevi ilim kapıları açılır. Sanat ve mesleğinde her zaman başarılı olur.
Her gün bir bardak suya 150 kere ” Ya Alîm celle celâlühû ” dedikten sonra içenin ezberleme kabiliyeti artar.
Kim sabah ve akşamları “Bismillâhillezî lâ yedurru measmihî şey’ün fil ardi ve lâ fis-semâ’ ve hüves-semîul alîm.” diye 3’er kez okusa, bütün belâ ve musîbetlerden Allah’ın izni ile korunur.
“El-Alîm” ism-i şerifini belirtilen miktar ve zamanlarda şartlarına uygun olarak okuyan kimseye dost, düşman içinde ne gizlerse bildirilir.
“El-Alîm” ism-i şerifini zikrine devam eden kimse istediğini elde eder, her türlü arzu ve isteğine kavuşur.
Her gün 150 defa“El-Alîm” ism-i şerifini zikreden kişi, Allah hakkındaki ilim ve bilgiye, iman ve izana yani marifetullaha sahip olur. Evham ve şüpheleri kalkar, İlme’l-yakin derecesine ulaşır.
Günde 150 kere “El-Alîm” esmasını okuyan kimse ilim zenginliği için okunur.
“Ya Alîm” zikrine devam eden, gizli sırlara vakıf olur. Her şey, ona beyan olur. Okuyanın ilmi artar, hikmetli konuşur ve yüce makamlara erişir.
“El Alîm” esmasını bir kağıda yazıp suya koyarak yazının silinmesinden sonra içen kimsenin anlayışı ve zekası artar.
“El-Alîm” ism-i şerifini okumayı vird edinen kimse için mânevî sırlar açılır hikmet ve mârifete kavuşur.
“El-Alîm” ism-i şerifini okumaya devam edenlerin ilimleri artar
Namazlarının sonunda 100’er defa “Yâ âlimel gaybi veş-şehâdeh” şeklinde okuyanların kalp gözleri açılır.
“Yâ allâmel guyûbi fe lâ şey e yefûtuhû min ılmihi ve lâ yeûdüh” diye bu esmâyı okumaya devam edenlerin unutkanlıkları gider, hafızaları güçlenir, ezber güçleri artar.
Her kim “Yâ Allâmel Guyûb” diye kendinden geçinceye kadar zikrederse; rûhu, maverâlara yükselir, sır perdeleri aralanır. Namazların sonunda 100’er defa okunursa; kişi, gayb aleminde göremediği bâzı şeyleri görmeye muvaffak olur.
“El-Alîm” esmasının ebced adedi, 150’dir. Bu zikir adedini okumayı vird edinenler, ilim tahsilinde başarı ve kavrama gücü elde ederler.
“El-Alîm” esmasını vird edinenlerin kalpleri aydınlanır, kalbinin parlaklığı ve nuru yüzlerine sirayet ederek çeşitli nurlar zâhir olur.
“El-Alîm” ism-i şerîfine devam eden kimseyi Cenâb-ı Hak Hazretleri, Kuran’ın ve imanın ince sırlarına anlaşılması güç gizli sırlara vâkıf ve haberdar kılar. Allah’ın izni ile her şey, ona açık seçik ve ayan-beyân olur.
“El-Alîm” ism-i şerîfini devamlı zikir halinde olanlar Cenab-ı Hakk’ın her türlü yardımını görürler. Dünya âfetlerinden, belâ ve musîbetlerinden Allah’ın izni ile uzak kalırlar, korunurlar. Ayrıca bilmedikleri şeyleri de yine Allah’ın inâyetiyle çabuk ve kolayca öğrenirler. Konuşmalarında mantık ve hikmet sahibi olurlar.
Kuran’da El-Alîm ism-i şerifinin Geçtiği Ayetler :
En’âm Suresi 53. Ayet : Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, “Allah, aramızdan şu adamları mı iman nimetine lâyık gördü?” desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?
En’âm Suresi 117. Ayet : Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı çok iyi bilir ve yine O, doğru yolu bulanları en iyi bilendir.
En’âm Suresi 119. Ayet : Allah, yemek zorunda kaldıklarınız dışında size neleri haram kıldığını tek tek açıklamışken, üzerine adının anıldığı hayvanları yememenizin sebebi nedir. Gerçekten birçokları nefislerinin arzularına uyarak bilmeden (halkı) saptırıyorlar. Şüphesiz senin Rabbin, haddi aşanları çok iyi bilir.
Enbiya Suresi 81. Ayet : Süleyman’ın hizmetine de güçlü esen rüzgârı verdik. Rüzgâr, onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere eser giderdi. Biz, her şeyi hakkıyla bileniz.
Nur Suresi 41. Ayet : Göklerde ve yeryüzünde bulunan kimselerle, sıra sıra (kanat çırparak uçan) kuşların Allah’ı tespih ettiğini görmez misin? Her biri duasını ve tesbihini kesin olarak bilmektedir. Allah, onların yapmakta olduğu şeyleri hakkıyla bilendir.
Bakara Suresi 32. Ayet : Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler.
Bakara Suresi 158. Ayet : Şüphesiz Safa ile Merve, Allah’ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse, bunda bir günah yoktur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse, şüphesiz Allah onu bilir, karşılığını verir.
Nisa Suresi 25. Ayet : Sizden kimin, hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü’min genç kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın. Allah, sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları hâlinde, sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Nisa Suresi 35. Ayet : Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz Allah, hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.
Nisa Suresi 45. Ayet : Allah, sizin düşmanlarınızı çok daha iyi bilir. Allah, dost olarak yeter. Allah, yardımcı olarak da yeter.
Ali İmran suresi 92. Ayet : Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.
Ahzab Suresi 40. Ayet : Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Ahzab Suresi 51. Ayet : Ey Muhammed! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah, kalplerinizdekini bilir. Allah, hakkıyla bilendir, halîmdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)
Maide Suresi 97. Ayet : Allah; Ka’be’yi, o saygıdeğer evi, haram ayı , hac kurbanını ve (bu kurbanlara takılı) gerdanlıkları insanlar(ın din ve dünyaları) için ayakta kalma (ve canlanma) sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah’ın bildiğini ve Allah’ın (zaten) her şeyi hakkıyla bilmekte olduğunu bilmeniz içindir.
Haşr Suresi 22. Ayet : O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.
Fatır Suresi 38. Ayet : Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Hadid Suresi 6. Ayet : Geceyi gündüze sokar, gündüzü de geceye sokar. O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Tevbe Suresi 97. Ayet : Bedevîler inkâr ve nifak bakımından daha ileri ve Allah’ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.