Eşlerin iyi geçinmesi için okunan Tahrim suresi sırları

Müminlerin günah dönmemek üzere kesin tövbe etmelerini bildiren Tahrim suresi Kuran''ın 66. suresidir. Medine''de nazil olan Tahrim suresinde aile içi güvenin önemi anlatılmaktadır. Peki Tahrim suresinin sırları nelerdir? İşte eşlerin iyi geçinmesi için okunan Tahrim suresi sırları...

Müminlerin günah dönmemek üzere kesin tövbe etmelerini bildiren Tahrim suresi Kuran'ın 66. suresidir. Medine'de nazil olan Tahrim suresinde aile içi güvenin önemi anlatılmaktadır. Peki Tahrim suresinin sırları nelerdir? İşte eşlerin iyi geçinmesi için okunan Tahrim suresi sırları...

Kur’ân-ı kerîmin altmış altıncı sûresi. Mushaftaki sıralamada altmış altıncı, iniş sırasına göre yüz yedinci sûredir. Hucurât sûresinden sonra, Tegåbün sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur. Tahrîm sûresi on iki âyet-i kerîmedir. Medîne-i münevverede nâzil oldu (indi). Bu sûrede; bütün mü’minlerin, emri altında olanları Cehennem’e götürecek davranışlardan korumaları, âhirette kâfirlerin özür bahâne ileri sürmelerinin fayda sağlamayacağı, mü’minlerin tövbe-i nasûh (bir daha günâha dönmemek üzere kesin tövbe) etmeleri gibi konular bildirilmektedir. (Ayntablı Muhammed Efendi, Senâullah Dehlevî, Râzî)

Tahrim süresinin fazileti ve sırları sanki Kur’nın yeni iniş gibi taze ve gençliğini korumaya devam ediyor. Kur’ân-ı kerîmin altmış altıncı sûresi. Tahrîm sûresi on iki âyet-i kerîmedir. Medîne-i münevverede nâzil oldu (indi). Bu sûrede; bütün mü’minlerin, emri altında olanları Cehennem’e götürecek davranışlardan korumaları, âhirette kâfirlerin özür bahâne ileri sürmelerinin fayda sağlamayacağı, mü’minlerin tövbe-i nasûh (bir daha günâha dönmemek üzere kesin tövbe) etmeleri gibi konular bildirilmektedir.

TAHRİM SURESİ NEDEN İNDİRİLMİŞTİR?

“Ey peygamber, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi…” ve “Allah, yemin­lerinizin çözülmesini size farz kılmıştır.” ayetleriyle (1. ve 2. ayetler) ilgili olarak alimler, bu iki ayetin nüzul sebebi hakkında çeşitli rivayetler zikret­mişlerdir. Bunlardan sahih olanı Buhari, İbni Kesir ve başkalarının da zik­rettiği gibi bu ayetlerin, Rasulullah’m (s.a.) balı kendisine haram kılması üzerine nazil olduğunu göstermektedir.

Buhari ve Müslim’in Sa/ıi/ı’lerinde rivayet ettiklerine göre Hz. Aişe (r.a.) şöyle dedi: Rasulullah (s.a.) tatlıyı ve balı çok severdi. İkindi namazından döndüğünde hanımlarına uğrar, bunlardan Zeyneb b. Cahş’ın yanında biraz kalır ve bal şerbeti içerdi. Hafsa ile ben şöyle anlaştık. Rasulullah hangimizin yanına gelirse: “Senden meğafir kokusu geliyor[6], meğafîr mi yedin?” diyecektik. Öyle de yaptık. Rasulullah: “Hayır, Zey-neb’in yanında bal şerbeti içtim, yemin ettim bir daha içmeyeceğim, bunu kimseye söyleme.” dedi.

Tabera’nin sahih bir senetle İbni Abbas’tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (s.a.) eşi Sevde’nin yanında bal şerbeti içmişti. Aişe’nin yanına geldiğinde: “Senden bir koku geliyor.” dedi. Hafsa’nın yanına gittiğinde o da aynısını söyleyince Rasulullah: “Zannedersem Sevde’nin yanında iç­tiğim şerbettendir, vallahi bir daha içmeyeceğim.” buyurdular. Bunun üzer­ine “Ey peygamber Allah’ın sana helâl kıldığını…” ayeti indi.

Siyer kitaplarındaki rivayetlerde hadise şöyle anlatılır: Hz. Peygam­ber (s.a.) Hafsa’nın yanında balı kendisine haram etti. O da bunu Aişe’ye söyledi. Halbuki Rasulullah bunu gizli tutmasını istemişti. Nitekim daha önce de Aişe ve Hafsa’ya babaları Ebu Bekir (r.a.) ve Ömer (r.a.)’in ken­disinden sonra ümmetinin başına halife olacaklarını bir sır olarak söylemiş ve bunu gizli tutmalarını istemişti.

İbnü’l-Arabi şöyle der: Haberlerin sahih olanı şöyledir: Rasulullah bal şerbetini haram kılmıştı -ki onu Zeyneb’in yanında içmişti-. Bu konuda Aişe ve Hafsa anlaştılar ve olan oldu. Hz. Peygamber bir daha içmemek

üzere yemin etti ve bunun bir sır olarak kalmasını istedi. Ayet-i kerime hepsi hakkında nazil olmuştur. Ayetin, kendisini Rasulullah’a hibe eden kadın hakkında nazil olduğu şeklindeki rivayete gelince, bu hem senet hem de mana bakımından zayıftır. Senet bakımından zayıftır, çünkü ravi-leri adalet sıfatından yoksundur. Mana bakımından zayıftır, çünkü “Hz. Peygamberin hibeyi reddetmesi, onun haram kılması demektir.” demek doğru olmaz, belki “hibeyi kabul etmemiştir.” denilebilir. Kendisine hibe yapılan kişinin bu hibeyi kabul etmemesi şer*an hakkıdır. Darakutni’nin Ömer’den rivayet ettiğine göre “Rasulullah kendisine Kıpti Mariye’yi haram kılmıştır.” şeklindeki rivayete gelince, bu her ne kadar mana bakımından yakın görünüyor ise de ne bir sahih hadis kitabında zikredil­miş ne de adil bir ravi bunu nakletmiştir.

“Eğer o sizi boşarsa…” ayetinin (5. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak Buhari’nin Enes’ten rivayetine göre, Rasulullah’ın (s.a.) hanımlarının onu kıskanmaları hadisesinde Hz. Ömer onlara şöyle dedi: “Eğer Rasulullah sizi boşarsa umulur ki Allah ona sizden daha hayırlı eşler verir.” Bunun üzerine aynı lafızlarla beşinci ayet indi.

Yine Buhari’nin Enes’ten rivayet ettiğine göre Hz. Ömer şöyle dedi: Müminlerin anneleri olan annelerimizden bazılarının Rasulullah’a karşı sert davrandıklarını ve onu rahatsız ettiklerini haber aldım. Onları teker teker ziyaret ettim ve nasihat ettim, Rasulullah’ı rahatsız etmemelerini söyledim ve “Eğer dinlemezseniz Allah ona sizden daha hayırlılarını verir.” dedim. Zeyneb’e gittiğim de o bana: “Ey Hattab’ın oğlu! Rasulullah hanım­larına nasihat etmesini bilmiyor mu ki onlara sen nasihat ediyorsun” dedi. Ben de sustum. Bunun üzerine “Eğer o sizi boşarsa yerinize…” ayeti nazil oldu.

TAHRİM SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI

Kim Tahrîm sûresini okursa, Allahü teâlâ ona Tevbe-i nasûh ihsân eder. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî)

Eşlerin karşılıklı daime iyi geçinmeleri için okunur.

Kocasından zulüm gören bir Müslüman kadın, Tahrim suresinin okumaya devam ederse, Allah’u Teala Hazreti Asiye’yi firavundan kurtardığı gibi onuda kurtarır.

Hasta üzerine okunsa Allahın izniyle elemi diner

Sihir ve büyüye,Ağrıve Sancıya ,borç ve yoksulluktan kurtulmaya, eşlerin iyi geçinmeleri, göz sancısı için okunur.

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Tahrim Suresini okursa, Allah’u Teala kendisine tövbe-i nasuh (nasuh tövbesi) ihsan eder."

Rivayet Edildi ki:

21 defa okuyanın düşmanı dost olur.

Eşlerin karşılıklı daime iyi geçinmeleri için okunur.

Her gün sabah namazının farzı ile sünneti arasında sağ eli ile alnını tutarak Tahrim Suresinin 8. ayetini 15 defa okuyup her okudukça: [Ya nûru yâ Basîru. Yâ nûru yâ Basirû] diyen ve sonra 15 defada [Yâ Rabbi kavvi basarî. Allahümme eşfi enteş-şâfî. Allahümme ‘âfi entel-mü’âfi] söyleyen kimsenin Allah’ü Teala’nın izniyle gözleri ağrımaz. ve gözlerinde hastalık varsa, Allah’u Teala’nın izniyle şifa bulur.

Kocasından zulüm gören bir Müslüman kadın, Tahrim suresinin 11. âyetini okumaya devam ederse, Allah’u Teala Hazreti Asiye’yi firavundan kurtardığı gibi onuda kurtarır.