Eşi ile 2011 yılında kendi isteği ile severek evlendiğini dile getiren Merve Tıraş, “Yuva kurduk üstünden 9 sene geçti ve eşime tam 9 sene sonra cinsel istismar suçundan 10 sene 10 ay hapis cezası verildi. Nasıl olurda resmi nikâhlı eşim istismarcım olabilir. Bizleri mağdur eden yasa ailelerimizi yıktı. Kızım Zeynep babasız büyüyor. Maddeten ve manen çaresiz durumdayız” dedi. Tıraş, “Bizim için düzenlenecek yasaya karşı çıkan çevreleri anlayamıyorum. Bizim hikâyelerimizi hiç duymadılar mı? Kadın haklarını savunduklarını söylüyorlar. Ben kadın değil miyim? İstismar suçundan ceza verdikleri adam benim tecavüzcüm değil resmi nikâhlı eşim. Onlara şunu sormak istiyorum: Sizin hiç vicdanınız yok mu?” diye konuştu.
Eşimi ve yuvamı geri istiyorum
Celile Çukur ise 3 yıldır evli olduğunu ve sevip kaçarak evlendiğini belirtti. Çukur, “Hakkımızda kamu davası açıldı eşim o zaman 18 ay cezaevinde kaldı ve sonrasında dışarıdan yargılanmak üzere serbest bırakıldı daha sonrasında mahkeme kararı ile resmi nikâhımız kıyıldı evliliğimizden bir tane oğlumuz oldu. Şuanda 1 buçuk yaşında 5 ay önce eşime 19 yıl 10 ay 15 gün ceza geldi” dedi. Çukur, “Bir an önce mağduriyetimizin giderilmesini, eşimi ve yuvamı geri istiyorum” dedi. Evlendiğinde kendisinin 15 eşinin ise 18 yaşında olduğunu kaydeden Berfu Bekdaş da doğuma girdiğinde hastanenin şikâyette bulunması üzerine mahkeme süreci sonunda eşinin cezaevine girdiğini söyledi. Çukur, “Eşim bir zaman tahliye oldu. Sonra tekrar tutuklandı. 3 çocuğumuz var. Eşim benim tecavüzcüm değil, bana ve çocuklarına çok bağlı bir eş. Giden gençliğimizi özgürlüğümüzü geri istiyorum” ifadelerini kullandı. 2016’da kendi rızası ile evlendiği eşine kamu davasından 16 sene ceza verildiğini söyleyen Gülcihan Engin de “Eşim üç aydır tutuklu, dünyam başıma yıkıldı iki çocuğumla ortada kaldım. Yeni hamileydim eşim içeri girdi Doğum yaptım eşim daha yeni doğan çocuğunu görmedi ben sadece resmi nikâhlı eşimi istiyorum. Sesimizi duyun artık” şeklinde konuştu.