Benzer durum 4 yıl önce de yaşanmıştı. Obama ile BM'in 2013'te aldığı bir karar Beşar Esed'in kimyasal katliamlarına meşruluk vermişti.
İdlib'teki bu son kimyasal katliam bir ilk değil muhtemelen son da olmayacaktır.4 yıl önce çok daha beteri olmuştu. Takvimler 21 Ağustos 2013'ü gösterdiğinde Suriye'nin başkenti Şam'a bağlı Doğu Guta bölgesindeki siviller savaş uçaklarından atılan zehirli gaz içerikli bombalarla katledilmişlerdi. 1500'e yakın sivil kimyasal silahla can vermişti.
Amerika Başkanı Obama'nın açıklaması netti, "kırmızı çizgi aşıldı" demişti.Hemen sonrasında Suriye'ye askeri müdahale kararı alındı.
Batı medyası her gün çarşaf çarşaf Suriye operasyonunun detaylarını yazıyordu. Adresler, hedefler, koordinatlar hepsi yayınlandı.ABD operasyonu Fransa ile birlikte yapacaktı. Artık geri sayım başlamıştı.Savaş uçaklarının kalkması an meselesiydi.
OBAMA BM ÜZERİNDEN ESED'İ AKLADI
12 Eylül 2013'te ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Cenevre'deki görüşmesiyle operasyon rafa kaldırıldı.Kerry, operasyonun Esed'in kimyasal silahlarını teslim etmesiyle iptal edilebileceğini söyledi.
Cevap Şam'dan geldi. Rejimin Dışişleri Bakanı Velit Muallim "silahları teslim etmeye hazırız" deyince ABD "kesin yapıyoruz" dediği operasyonun rafa kaldırıldığını açıkladı.
Bu kez BM devreye girdi. Suriye'ye denetçiler gönderildi. Esed bir liste hazırlamıştı, kimyasal silahların envanterini BM yetkililerine verdi.Gösterilen adreslere girildi, silahlar toplandı, Suriye dışına çıkarıldı ve imha edildi.
Kimyasal katliam yaparak tüm çizgileri aşan Esed, Obama'nın telkini, BM'nin planıyla pürü pak oldu.Resmi açıklamalar yapıldı, Suriye'de rejimin elinde kimyasal silah kalmadığı ilan edildi, Esed'e teşekkür bile edildi.
Esed artık kimyasal silah kullanımında serbestti. Elindeki tüm silahların imha edildiği BM tarafından resmi olarak kayıt altına alınmıştı. Evet bazı silahlar teslim edildi ancak hangileri? Bu sorunun yanıtı birkaç ay sonra ortaya çıktı. Çünkü Suriye'de yine kimyasal silahlar kullanılıyordu.
Peki nereden çıkmıştı bunlar?
KİMYASAL KUMPASTA FETÖ DEVREYE GİRDİ
Türkiye'yi suçlamaya kalkanlar oldu. 17 Aralık süreciydi. Bu kez FETÖ terör örgütü devreye girmişti. MİT tırları durduruldu, Türkiye'den Suriye'ye terör örgütlerine verilmek üzere kimyasal silah taşındığı yönünde yalan haberler yapıldı. Batı medyası FETÖ kaynağıyla bu palavraları yayınladı.
17 Aralık 2013 kumpası püskürtüldü. Ancak Suriye'de siviller klor gazı ya da sarin gazıyla öldürülüyordu. Rejim BM'nin "tüm kimyasal silahları imha ettik" açıklamasının ardından zuladaki kimyasal silahlarını çıkarıp, 2014'ten itibaren bugüne kadar tam 162 kez klor ve sarin gazı içerikli bombalarla saldırılar gerçekleştirdi.
Esed bugün rahat. BM dese ki "neden kullandın" cevabı hazır, "sen gelmedin mi 4 yıl önce, almadın mı bütün kimyasal silahları, imha ettik diye açıklamadın mı".
Esed kimyasal suçu kabul etmiyor, sorumluluğu ise başka taraflara atıyor.Amaç ise İdlib'i ele geçirmek. Terör örgütü DAEŞ nasıl kullanılıyorsa İdlib'te te El Kaide unsurları öne sürülüyor, olan ise sivillere oluyor.