Adana'da kamu görevlileri ile yargı mensuplarını sahte isim ve düzmece raporlarla dinlediği iddia edilen polislere yönelik başlatılan soruşturmada ilk itiraflar geldi. Soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen Emniyet Müdürü Ertuğrul Yetkin, 9 ilin tüm dinlemelerini kendilerinin yaptıklarını söyleyerek 2 bin civarında dinleme yapılan aktif bir hat olduğunu söyledi. Tutuklanan 6 emniyet mensubu arasında bulunan emekli baş polis Abdullah Karaca soruşturmayı yürüten başsavcıvekili Ali Doğan'a verdiği ifade de, dinlemelerin yapıldığı tarihte ihbar ya da duyumla ilgili rapor tutulmadan direkt dinleme talep edildiğini söyledi. Dinlenilecek kişilerin bilgilerinin İstihbarat Şube Müdürü veya büro amirine geldiğini ancak dinlenecek isimlerin kimin gönderdiğini bilmediğini belirten Karaca, "Dinleme kararlarını ben yazıyordum ancak dinleme yaparken dinlediğim kişilerin hakim, savcı ya da Ağır Ceza Mahkemesi başkanları olduğunu bilmiyordum" dedi.
Yargıç olduğunu bilmiyordum
Yazıcı olduğu için dinleme tutanaklarında imzası bulunduğunu belirten Abdullah Karaca suçlamaları kabul etmemekle beraber uzlaşma kapsamında suç olursa uzlaşmak istediğini söyledi. Karaca, "Ben yazıcı olduğum için dinleme tutanaklarında imzam vardır. Suçu kabul etmemekle birlikte uzlaşma kapsamında suç olursa uzlaşmayı kabul ederim" dedi. Dinlemelerin nasıl yapıldığını, dinlenecek kişilerin bilgilerini nasıl kendilerine geldiğini bir bir anlatan Karaca şöyle ifade verdi: "Dinleme kararlarını ben yazıyordum ancak dinleme yaparken dinlediğim kişilerin hakim, savcı ya da Ağır Ceza Mahkemesi başkanları olduğunu bilmiyordum. Dinlerken hiçbirisinin hakim-savcı olduğunu anlamadık. Çünkü dinleme yaptığım dönemde konuşmalarda hakim-savcı sözü geçmedi. Arayan ya da aranan savcıyım ya da hakimim diye bir tabir kullanmıyordu. Dinlemelerin yapıldığı tarihte ihbar ya da duyumla ilgili memur raporu tutulmuyordu."
Kimlik numaraları ile..
"Direk dinleme talep ediliyordu. TC numaraları veya isimden isteniyordu. O numaraların karar takip sisteminden dinlenmesinin uygun olup olmayacağı Ankara İstihbarat Daire Başkanlığından sistem üzerinden soruluyordu. Uygunsa dinleme talep ediliyordu. Biz de talep formuyla sıralı amirlerin imzasıyla dinleme talep ediyorduk. Dinlenecek kişilerin bilgileri de istihbarat şube müdürüne veya büro amirine direk geliyordu. Kim gönderiyor bilmiyorum. Bize verilen isimlerin hakim savcı olduğu belli değildi. Ben yazıcı olduğum için dinleme tutanaklarında imzam vardır. Suçu kabul etmemekle birlikte uzlaşma kapsamında suç olursa uzlaşmayı kabul ederim."
ŞAHISLARI TANIMIYORDUK
Adana'da görevli Cumhuriyet Savcıları Abdurrahman Gündoğan, Cumali Tülü, Hasan Öz ile Hakim Kemal Varan'ı da organize suç örgütü kapsamında hiçbir delil olmadan aylarca dinlendiği ortaya çıktı. Bu isimler için önleme dinlemesinde olması gereken ilk duyum, ihbar ya da istihbarat raporunun bulunmadığı belirlendi. Emniyet Müdürü Ertuğrul Yetkin'e, hiçbir delil veya duyum olmadığı halde neden bu dinlemelere imza atıldığı soruldu. Yetkin, bu soruya "bilgim yok" şeklinde cevap verdi. Soruşturma savcısı, Yetkin'e imzalı belgelerini göstererek "Dinlenen kişilerin hakim savcı olduğu rahatlıkla anlaşılabileceği halde bu hususta neden herhangi bir işlem yapmadın" şeklinde bir soru da yöneltti. Yetkin ise "İmha tutanaklarında gerçekte kimin dinlendiğini anlamam mümkün değildir" dedi.
2 BİN KİŞİLİK AKTİF HAT
Soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen Emniyet Müdürü Ertuğrul Yetkin ise 9 ilin tüm dinlemelerini yaptıklarını ve sadece dinleme taleplerini mahkemeye göndermekle yükümlü olduğunu ve bunlar gibi yüzlerce dinleme talebini mahkemeye gönderdiğini söyleyerek, telefonların kime ait olduğunu bilmediğini iddia etti. Yetkin, 9 ilin dinleme talebinin kendilerinden geçtiğini ve 2 bin civarında dinleme yapılan aktif bir hat olduğunu söyledi.
haber10