Ermenistan'da Küreselleşme ve Bölgesel İşbirliği Analitik Merkezi Başkanı ve Pan-Ermeni Ulusal Hareketi partisinden eski milletvekili Stepan Grigoryan, İkinci Karabağ Savaşı sonrası Türkiye-Ermenistan ilişkilerini ve savaşın bölgeye etkilerini değerlendirdi.
İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra Türkiye ile Ermenistan arasında normalleşme için fırsat oluştuğunu belirten Grigoryan, "Ermenistan savaş kaybetti ve şu an zayıf durumda. Yönetim, Türkiye ve Azerbaycan ile görüşmek zorunda ancak bu, Rusya gibi aracılar olmadan gerçekleşmeli. Süreç çoklu görüşmelerle değil ikili müzakerelerle devam etmeli." dedi.
Grigoryan, Türkiye'nin bölgede Rusya'ya alternatif olabileceğini vurgulayarak, "Türkiye mantıklı ve tahmin edilebilir bir ülke. Türkiye'nin dış politikasını beğenip beğenmeme şeklinde değerlendirmiyorum. Türkiye çıkarları doğrultusunda ciddi bir dış politika izliyor." diye konuştu.
'KORİDOR DENMESİ RAHATSIZ EDİYOR'
Türkiye ve Azerbaycan'ın, Zengezur bölgesinde "koridor" açılması talebinin makul olduğuna dikkati çeken Grigoryan, "Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Nahçıvan ve Orta Asya'ya kara ve demir yollarının olmasını istiyor. Bununla ortak tarih, kültür ve dillerin olduğu bölge ülkeleriyle yakın olmak istiyor. Çok anlaşılabilir. Bunun Ermenistan'ın çıkarlarına aykırı olduğunu söyleyemeyiz. Rusya da bunu destekliyor ve Ermenistan'ı bu yönde sıkıştırıyor." şeklinde konuştu.
Ermenistan'da "koridor" ifadesinin rahatsızlığa neden olduğunu, koridor şeklinde bir tanımlamada kontrolün tamamen Türklere ve Ruslara geçeceği yönünde algı bulunduğunu aktaran Grigoryan, "Buna milliyetçi çevrelerden itiraz geliyor. Demokratik bir ülkeyiz. Herkes fikrini ifade edebilir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e yakın çevreler, koridordan kastedilenin Ermenistan'ın egemenliği ile ilgili olmadığını belirtiyor. Bu konuda da Rusya'nın tarafları manipüle ettiğini düşünüyorum ve bu nedenle aracısız görüşülmesi gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
'BARIŞ İÇİN DAHA BÜYÜK FIRSATA SAHİBİZ'
Türkiye'nin Ermenistan için sürdürülebilir ve güvenilir ortak olma potansiyeli olduğuna dikkati çeken Grigoryan, "Türkiye'nin Azerbaycan'a olan desteği ve müttefikliği anlaşılır ve tartışmaya açık değil. Bunu yaparken de Ermenistan ile makul ve dengeli ilişki kurabilir. Aynı şey Ermenistan için de geçerli. Türkiye ve Azerbaycan ile direkt ilişki kanallarının oluşturma yoluna bakmalı, Rusya üzerinden değil. Bunun kolay olacağını söylemiyorum. Evet birçok konuda anlaşmazlıklar var fakat görüşmeler başlamalı." görüşünü paylaştı.
Grigoryan, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilk normalleşme görüşmelerinde Karabağ konusunun süreci tıkadığını anımsatarak, "Azerbaycan şu an Karadağ'daki 7 bölgeyi aldı. Şuşa ve Hadrut dahil Karabağ'ın büyük kısmını kontrol ediyor. Barışı tesis etmek için bugün daha büyük fırsata sahibiz. Artık taraflar aracısız masaya oturabilir." dedi.
'RUSYA GÜVENİLİR ORTAK DEĞİL, TÜRKİYE DAHA GÜVENİLİR'
İki ülke arasındaki protokoller döneminin sonuçlanmamasında birçok çevrenin Türkiye'yi eleştirdiğini ancak Ermenistan'ın da hatalarının olduğunu belirten Grigoryan, "Her durumda biz de yanlışlar yaptık. Rusya ile bağlarımız çok sıkıydı, onlar da sürecin başarılı olmasını istemedi. Her ne kadar 2009'da Zürih protokollerinin imzalanmasını destekler gibi görünseler de gerçekten bunda samimi olduklarını düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Grigoryan, Rusya'nın, protokoller döneminde Ermenistan'ın Azerbaycan ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurmasını istemediğinin altını çizerek, şunları ifade etti:
"O dönem hatalı bir kararlarla ülke güvenliği ve ekonomisi tamamen Rusya'ya emanet edildi. Son savaşta ise Rusya bize dedi ki 'Kusura bakmayın, şu an çıkarımız sizi korumaktan yana değil' ve bizi yalnız bıraktı. Ermenistan Batı'nın tutumuna rağmen Birleşmiş Milletler'de, Avrupa Konseyi'nde, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nde (OECD) Rusya lehine tavır aldı. Rusya, bunlara teşekkür edip Karabağ Savaşı'nda Ermenistan'a arkasını döndü. Rusya bizim için güvenilir bir ortak değil, Türkiye ise daha güvenilir."
ERDOĞAN SULH MESAJI VERMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Kasım'da, TRT ortak yayınında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında 26 Kasım'da yapılan görüşmeye ilişkin şu açıklamaları yapmıştı:
"Bu toplantı vesilesiyle de şu anda Aras Nehri boyunca demir yolu, kara yolu yapımı konusu da çözüldü. Bu atılacak adımla beraber ayrıca Iğdır'a kadar gelecek otoban konusu var. Otoban konusuyla da özellikle Nahcivan sıkıntısını aşmak, diğer taraftan da Ermenistan topraklarından geçmek suretiyle burada Azerbaycan'ın Iğdır ile buluşmasının da gayet başarılı bir adımı atılmış olacak. Bunun yanında gerek kara yolu gerek demir yolu ile insan ve yük taşımacılığında da önemli bir adım atılmış olacak. Daha önce 6'lı platformu gündeme getirmiştik. Rusya, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, İran ve kabulü halinde Gürcistan’la bu 6’lı platformun devreye girmesi, bölge barışını, bölge sulhunu çok açık net ispatlamış olacak ve bu konuda da olumlu gelişmelerin olduğunu öğrenmiş olduk."