Ezgi Çelik
İnfaz yasasıyla 90 bine yakın mahkûm tahliye edilirken, küçük yaşta evlendikleri için cinsel istismar suçu kapsamında ceza alan mahkumlar ise düzenlemeden yararlanamadı. Çocuklarıyla birlikte eşlerinin yolunu gözleyen gözü yaşlı kadınlar, yeni bir af yasası istiyor. Erken yaşta evlendikleri için haklarında kamu davası açılan ve hapse atılan kocalarını büyük bir umutla bekleyen kadınlar yaşadıkları zorlu süreci Milat’a anlattı.
Erken evlilik mağduru Merve Tıraş, “Eşlerimize tecavüzcü biz kadınları ise tecavüze uğramış kişiler olarak gösteriyorlar. En çok bu alnımıza sürülen lekeye dayanamıyoruz” ifadelerini kullandı. Celile Çukur ise, “Benim evladımın babası asla istismarcı olamaz. O benim istismarcım değil resmi nikahlı eşimdir” diye konuştu.
Nikahlı eşime 12 sene ceza verildi
Eşi ile ile 2011 yılında kendi isteğimle kaçarak evlendiğini dile getiren Tıraş, “15 yaşıma girmeme 1 hafta vardı. Annem benim evde olmadığımı görünce gidip şikâyet etmiş. Sonra şikayetini geri aldı. Ardından kamu davasına dönüştü. Mahkememiz 3 sene sürdü. Eşime 12 sene ceza verildi. 5 yaşında bir kız çocuğum var. İnfaz yasasında yapılacak düzenleme bize umut olmuştu. Şu an kandırılmış hissediyoruz. Yalan haberler sosyal medyada yayıldı. Tecavüzlere af çıkmış gibi bizleri karaladılar. Eşlerimize tecavüzcü biz kadınları ise tecavüze uğramış kişiler olarak gösteriyorlar. En çok bu alnımıza sürülen lekeye dayanamıyoruz” dedi.
16 bin çocuk ve 8 bin aile mağdur
Evinin kira olduğunu ve kızına bakmak zorunda olduğunu dile getiren Tıraş, “Hiçbir gelirim yok. Hem kızıma hem cezaevindeki eşime bakmak zorundayım. Maddi konuları elimizden geldiği kadar halletmeye çalışıyoruz ama yaşadığımız manevi açlığı anlatamam. Çocuğum sürekli babasını sayıklıyor. Ekmek almaya giderken 5 yaşındaki çocuğumu evde yalnız bırakmak zorunda kalıyorum. Benim çocuğumun ahını alıyorlar. Şu an 16 bin çocuk ve 8 bin aile mağdur durumda” diye konuştu.
CHP bizi bozuk para gibi harcadı
Yaşadıkları mağduriyeti TBMM’de siyasi partilerle görüştüklerini aktaran Tıraş, “Biz TBMM’ye gittiğimizde CHP bizi ayakta karşılıyordu. Bizi toplantı salonlarına götürüp konuşma yapıyorlardı. ‘AK Parti teklifi getirsin biz karşı olmayız’ diyorlardı. AK Parti, mağduriyetimizi dile getirince tecavüzcüye af çıkıyormuş gibi bir algı oluşturdular. Eşim cezaevinde mahvolmuş durumda. Umutlanmışlardı. Bu hafta cezaevinden çıkacaklarını düşünerek bavullarını toplamışlardı. İktidar bu mağduriyeti gündeme getirdiği için muhalefet olanlar bizi harcadılar” ifadelerini kullandı.
Çocuğumun babası istismarcı değil
Genç evlilik mağduru Celile Çukur ise 2015 yılında 14 yaşındayken isteyerek evlendiğini söyledi. Ailesinin ilk başta şikayetçi olduğunu ancak mutlu olduğunu görünce şikayetlerini geri çektiğini dile getiren Çukur, “Ardından kamu davasına dönüştü. Eşim 18 ay cezaevinde yattı. Sonrasında dışarda yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Biz eşimle çok mutluyduk. Çocuğumuz oldu. Bundan 1 yıl 10 ay önce eşim tekrar tutuklandı. 19 yıl ceza verdiler. Adam öldürmüş gibi aniden tutukladılar. Bir anda ortada kaldık. Resmi nikahlı eşime istismarcı denilmesini asla kabul etmiyorum. Benim evladımın babası asla istismarcı olamaz. O benim istismarcım değil resmi nikahlı eşimdir” dedi.
Mağduriyetimiz artık giderilsin
Yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için devlet yetkililerinden kendileri için yapılacak düzenlemeyi umutla beklediklerini kaydeden Çukur, “Ben çocuğuma hem anne hem baba olamıyorum. Evladıma tek başıma baba sevgisini nasıl verebilirim? Çocuğum hiçbir şeyin farkında değil. Babasının fotoğraflarını gördüğünü anda öpmesi, gülmesi bizi perişan ediyor. Daha 2 yaşında evladım. Babası evladına daha doyamadı. Ben 19 yaşındayım. Cezaevindeki eşime de destek olmak zorundayım. Artık çok zorlanıyorum. Bu konuda en büyük mağdur kadınlar oluyor. Ben eşimden razıyım. Cezaevinden çıkmasını dört gözle bekliyorum. Bizi daha fazla bekletmesinler. Mağduriyetimizin giderilsin” ifadelerini kullandı.