Erhan Çelik'e şok! 50 metreden fazla yaklaşamayacak

Şarkıcı Gülben Ergen'in eski eşi Erhan Çelik, Ergen'e ve çocuklarına 50 metreden fazla yaklaşamayacak.

Gülben Ergen, evliliğini sürpriz bir şekilde sonlandırdıktan sonra eski eşi Erhan Çelik ile ilgili olarak İstanbul Aile Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.

Ergen'in talebini değerlendiren Aile Mahkemesi, 4 Ekim tarihinde, Erhan Çelik'in, Gülben Ergen'e "şiddet, tehdit, hakaret, aşağılama ve küçük düşürmeşi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması", Ergen'in "konutuna, bulunduğu yerlere, işyerine, çocuklarına, çocuklarının bulunduğu yerlere ve okullara '50 metreden fazla yaklaşmaması' için uyarılmasına" karar verdi.

Ayrıca Çelik'in iletişim araçlarıyla Ergen'i rahatsız etmemesi için uyarılmasına, bu tedbirin 3 ay süre ile devam etmesi kararlaştırıldı.

Aile Mahkemesi, Erhan Çelik'in bu tedbir kararlarına uymaması durumunda hakkında önce 10 gün, tekrarı halinde ise 30 güne kadar hapis ceza verileceğinin bildirilmesine hükmetti.

Mahkeme kararının bir örneği İstanbul Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi'ne de gönderilecek.

ERHAN ÇELİK'TEN AÇIKLAMA

Erhan Çelik çıkan bu haberden sonra Instagram hesabından şu açıklamayı yaptı;

"Birlikte olduğumuz süre içerisinde kendi evladımdan ayırmadığım hatta bana baba diyen çocukları sözde korumak adına karar aldırmış. Neymiş? Çocuklarına zarar verebilirmişim! Allah neden ıslah etmiyor bunu bilmiyorum ama mutlaka bir nedeni vardır. İki buçuk yılı evli 5 yıl oturduğum sitede hala pek çok görüştüğüm komşum ve dostum var. Geçenlerde yine yakın bir dostumu görmek için gittiğim sitede aracının sileceğine bir kartpostal bıraktım. Doğum günümde bana verdiği, üzerinde evlatlarımızın, benim ve kendisinin adının yazılı olduğu... Hani Sabah Gazetesi manşet yaptı ya, o haberdeki kartpostalın aynısı. Ancak biliyorsunuz; o kartpostalda evliyken gayrı ahlaki ilişki yaşadığı, kendisi de evli olan Tolga Duğles ve kızının adı yazılıydı. Meğer aynı günlerde aynı kart postalı evli sevgilisine de onun ve kızının adını yazarak vermiş. Bu kartpostalı aracının sileceğine bırakmamdan hareketle şimdi çocuklarının can güvenliği yok diye mahkemeye başvurmuş. Üstüne üstlük bunu yaşadığı gayrı ahlaki ilişkiyi sansürleyerek bir kez bile haber yapmayan yazı yazdığı grubu haber yaptırmış. Meğer evine de saldırılmış, kırılmış, dökülmüş. Sözde ev ve aracına yapılan saldırı kamera kayıtlarıyla mevcutmuş ve bunu yapanı biliyormuş. Doğrudur, hem evde hem de sitenin her noktasında kameralar var. Bunu bağlı bulunduğu gruba haber yaptıran ama ne evine ne de arabasına saldırı görüntülerini ortaya çıkarmayan, yayınlatmayan kişi bu ülkenin görebileceği en büyük iftiracıdır. İş yargıda deyip insanları aptal yerine koyamazsınız. Madem hem ev hem de aracınıza saldırı görüntüleri var; laf kalabalığı, anneyim, çocuklarım demez bunu yapanı ifşa edersiniz. Ama amaç başka. Kafa bulandırma, hedef saptırma. Evliyken, evli biriyle ilişki yaşayıp bunun delilleri ile ortaya çıkması üzerine algıyı önce yıllardır husumeti olan kadınlara, ardından arabasında ne zaman yapıldığı belli olmayan çiziklerden yola çıkarak "arabam bıçaklandı" gibi abartılı durumlara getiriyor. Ev ve aracına saldırı kamera görüntülerini vakit kaybetmeden yayınlamayan müfteridir, iftiracıdır ve artık bildiğiniz gibidir. Vesselam..."