Ergenekoncular Alevi-Sünni çatışması istiyor

Alevi Düşünür ve Yazar Cafer Solgun, Türkiye'de çok açık bir kutuplaşma atmosferi oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, Gezi ile başlayan kaos ortamının daha da derinleştirilmesi ve yaygınlaştırılması için Ergenekoncu çevrelerin büyük bir gayret içinde olduğunu vurguladı.

İSMAİL UĞUR / ANKARA

Türkiye'ye yaşatılmak istenen kaos ve çatışma ortamını engellemenin yolunun daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasiden geçtiğini vurgulayan Alevi Düşünür ve Yazar Cafer Solgun, hükümetin demokratikleşme adımlarını vakit kaybetmeden hayata geçirmesi gerektiğini söyledi.

Ergenekoncular çatışma istiyor

Ergenekon Terör Örgütü'nün zihniyet ve eylem olarak halen devam ettiğini dile getiren Solgun, bu çevrelerin son zamanlarda Türkiye'de Alevi-Sünni çatışması çıkartmak için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerine dikkat çekti. Solgun, Ergenekoncu çevrelerin her türlü kışkırtma ve provokasyon planlarını sahaya sürdüklerini belirterek, "Türkiye'nin karışması ve çatışmaya sürüklenmesi, Ergenekoncuların ve darbecilerin ihtiyaç duydukları bir ortamdır" diye konuştu.

Önlem Demokratikleşme paketi

Bazı çevrelerin Alevi vatandaş üzerinden çatışma planları yaparak kaos ortamı hazırlamalarına fırsat verilmemesi gerektiğine vurgu yapan Solgun, "Alevi açılımı yarım bırakılmamalıydı. Hükümet bu konuyu ciddiye almalı ve Alevi vatandaşların demokratik hakları konusunda önemli adımlar atmalı" dedi. "Toplumun beklentilerini karşılayan bir demokratikleşme paketi kaos amacında olanları engellemek için en büyük önlem olur" diyen Solgun, Türkiye'de büyük bir felaket senaryosunun gerçekleşmesini mümkün görmediğini ifade ederek, "Kaos çıkartmaya çalışanlar küçük gruplar da olsa bu tür provokasyonları önemli görmek ve mutlaka tedbir almak gerekir" şeklinde konuştu.

Toplum sağduyulu olmalı

Toplumun bütün kesimlerinde marjinal bazı grupların olabileceğine işaret eden Solgun, "Alevi kesimde de Sünni kesimde de bazı aşırı ve çatışmacı gruplar olabilir. Ama biz bu topraklarda binlerce yıldır birlikte yaşıyoruz. Bir arada kardeşçe yaşamanın gereklerini düşünmek ve buna göre davranmak gerekiyor. Toplum olarak son derece duyarlı ve hoşgörülü olmak zorundayız. Bizi birbirimize karşı konumlandırmaya ve düşman etmeye çalışan çevreler iyi niyetli olamaz" dedi. Türkiye insanının herkesin inanç değerlerine saygılı ve hoşgörülü bir yapıda olduğuna da değinen Solgun, bazı grupların kutsal değerlere hakaret etmesinin provokasyon amaçlı olabileceğine dikkat çekerek, toplumun bütün kesimlerini dikkatli ve sağduyulu olmaya çağırdı.