Erdoğan''ın bahsettiği Sykes picots anlaşması nedir?

Uluslararası toplantılarda Pentagon temsilcileri tarafından da gösterilen ve ''''Ortadoğuyu yeniden dizayn etme'''' amaçlı çıkan, Emperyalist güçlerin organize ettiği anlaşmaya evrilen isimdir. Sykes-Picot Anlaşması’nın içeriği nedir? Sykes picots anlaşması nedir? Kürt ulusu açısından Skyes-Picos''un önemi nedir? Bütün detaylar haberimizde.

Uluslararası toplantılarda Pentagon temsilcileri tarafından da gösterilen ve ''Ortadoğuyu yeniden dizayn etme'' amaçlı çıkan, Emperyalist güçlerin organize ettiği anlaşmaya evrilen isimdir. Sykes-Picot Anlaşması’nın içeriği nedir? Sykes picots anlaşması nedir? Kürt ulusu açısından Skyes-Picos'un önemi nedir? Bütün detaylar haberimizde.

Önce Irak, ardından Suriye savaşı ile, başını ABD’nin çektiği emperyalist güçlerin dünyayı yeniden paylaşma kavgası, yeni bir emperyalist savaş olarak başlamış oldu. Bu savaşın merkezinde de Ortadoğu duruyordu. Adına “Genişletilmiş Ortadoğu Projesi” dedikleri plana göre, 21 ülkenin sınırları değişecek ve Ortadoğu’nun haritası yeniden çizilecekti. Bu haritalar, birçok uluslararası toplantıda Pentagon temsilcileri tarafından gösterildi de.

Bu anlaşmanın içeriğine, oluşturduğu sonuçlara dair farklı görüşler olsa da, hepsinin ortak noktası, Skyes-Picot’un artık geçerliliğini yitirdiğidir. Halen kağıt üzerinde Irak ve Suriye diye iki ayrı devlet görünse de, bu ülkeler fiilen bölünmüş durumda. Yaklaşık 5 yıldır Irak ve Suriye haritaları değişen biçimlerde parçalı bir şekilde çiziliyor.

Örneğin Skyes-Picot’un baş mimarlarından Fransa, Suriye’nin parçalanmasını destekleyen açıklamalar yapıyor, “Ortadoğu haritaları asla beş yıl öncesi gibi olmayacak” diyor.

Sykes-Picot Anlaşması nedir?

I. Dünya Savaşı sırasında, 29 Nisan 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sonrasında İngiliz kuvvetlerinin Osmanlı'nın 6. Ordusu karşısında bozguna uğramasından 17 gün sonra, 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya ve Fransa arasında yapılan ve Osmanlı Devleti'nin Orta Doğu'daki topraklarının paylaşılmasını öngören gizli antlaşmadır.

Antlaşmanın gelişimi

1915'te Arabistan Yarımadası'nı ele geçiren İngiltere, Osmanlı'ya karşı ayaklanan Mekkeli Şerif Hüseyin'i destekleyerek Irak ve Filistin toprakları üzerinde kendisine bağımlı bir Arap devleti kuracaktı. Mekke Şerifi Hüseyin ile Mısır'daki Britanya Yüksek Komutanı McMahon arasında böyle bir antlaşma gizli olarak imzalanmıştır. Fransa böyle bir plana karşı çıkıp Britanya'ya baskı yaparak yeni bir antlaşma yapılmasını istedi. Rusya'nın onayı ile imzalanan bu antlaşmaya göre;

Rusya'ya, Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis ile Güneydoğu Anadolu'nun bir kısmı, Fransa'ya, Doğu Akdeniz bölgesi, Adana, Antep, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Musul ile Suriye kıyıları, Britanya'ya Hayfa ve Akka limanları, Bağdat ile Basra ve Güney Mezopotamya verilecektir. Fransa ile Britanya'nın elde ettiği topraklarda Arap devletleri konfederasyonu veya Fransız ve İngiliz denetiminde tek bir Arap devleti kurulacak, İskenderun serbest liman olacak, Filistin'de, kutsal yerleşim yeri olması nedeniyle bir uluslararası yönetim kurulacaktır. 1917'deki Rus devriminden sonra Rusya antlaşmadan ve paylaşımdan vazgeçmiş, Lev Troçki gizli olan bu anlaşmanın bir kopyasını 24 Kasım 1917'de İzvestiya gazetesinde yayınlayarak dünya kamuoyuna Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasına ilişkin gizli paylaşımları açıklamıştır

Kısacası Ortadoğu’nun yeniden parçalanma sürecinde Sykes-Picot Anlaşması her vesile ile anılıyor, mutlaka bu anlaşmaya bir gönderme yapılıyor. Fakat bugünkü savaşa karşı çıkıp Ortadoğu’nun eski statüsünü savunanlar, sanki Skyes-Picot’u yapanlar da emperyalistler ve işbirlikçileri değilmiş gibi davranıyorlar. Yeni emperyalist savaşı “haklı” göstermeye çalışanlar ise, -ki daha yaygın olanı budur- sözde Skyes-Picot’a karşıymış gibi görünerek, bugünkü savaşı yürütenlerin, yine emperyalistler olduğu gerçeğini perdelemeye kalkıyorlar. Böylece günümüz emperyalistlerini ve işbirlikçilerini aklıyorlar.

Geçtiğimiz ay, 100. yılını deviren Sykes-Picot Anlaşması’na daha yakından bakmak, bu perdeyi yırtmak ve gerçeklere ulaşabilmek için bir zorunluluk olmuştur. Bugünü anlamak ve yarına dair doğru öngörülerde bulunabilmek, tarihi iyi bilmekten geçiyor. Yeni emperyalist savaşı ve bu savaşta Ortadoğu’nun durumunu anlamak için de, Skyes-Picot’u, Ortadoğu’nun parçalanma sürecini öğrenmek gerekiyor.