Başbakan Erdoğan, bugün Siirt ve Mardin'de konuştuğunu Mardin'e 2 saat geç gitmesine rağmen vatandaşların meydandan ayrılmadığını ve kendilerine çok büyük teveccüh gösterdiğini anlattı.
İşte Başbakan'ın açıklamalarından satırbaşları:
-Adalet Bakanı ile görüşmemi servis edeni bulmamız lazım
-Bu yaşananları daha önce bugün yaşananları düşünmem imkansızdı. Dostça bir araya oturup yemek yediğimiz insanlardı.
SES KAYITLARIYLA İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMA
- Erdoğan, internette yayınlanan ses kayıtlarına dikkat çekerek, "Ben bir başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler. Benim telefonlarımı mahkeme kararıyla bile dinleyemezler. Adalet Bakanı'yla yaptığım konuşmalar dinleniyor, bir de bu konuşmaları servis ediyorlar. Bunu teşhis etmek benim görevim değil mi?" diye konuştu.
HEPSİNE ULAŞILDI
- Erdoğan, şöyle devam etti: "Düşünün, ben bir başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler. Böyle bir yetki yok. Bunu servis edeni bulup çıkarmak bizim görevimiz değil mi? Görevimiz. Bundan rahatsız oluyorlar. Bunların hepsine biz şu anda ulaştık. Burada da bizim sabrımız var. Çünkü şu anda eğer biz bazı şeyleri açıklamaya kalkarsak, biz bir defa bu işi çözemeyiz. Bu işi yapacaksak bunu tam kazımamız lazım. Bunu hukuk içinde yerli yerine oturtmamız lazım. Onun için de dikkatli olmaya mecburuz. Devletin kendi içindeki mekanizmalarının, çarklarının daha sağlıklı dönebilmesini veya döndüğünü görmemiz lazım. Bunun tam manasıyla sağlıklı döndüğünü gördüğümüz anda da o zaman bu işe müdahalenin vakti gelmiş demektir."
EVLERE BROŞÜR DAĞITMAYA BAŞLADILAR
-Bugün 80 bin broşür bastırıp evlerin altından dağıtmışlar. Bunlar yakalandı. Aynı zamanda Siirt'te hazırladıkları broşürleri dağıtmaya kalkıştılar. Bunun seçime kadar devam edeceğiortada.
-Paralel yapının başındaki Pensilvanya'daki zat ben bugüne kadar oy kullanmadım oy kullanmayacağım diyor. 10 sene onlarla birlikte idik. Biz yine aynı partiyiz. Ya o zaman doğru yaptı. Ya şimdi doğru yapıyor. Bunun ortaya konması lazım.
DÜNYANIN HER YERİNDE ONLARIN OKULLARINA REFERE OLDUK
-Ben Hüseyin Bey bakan iken dersane sistemine karşı olduğumu söyledim. Bununla ilgili çalışmalara başlamasını söyledi. Ben arazide on yıllarımı verdim. Anadolu'da insanımız bundan bizi ne zaman kurtaracaksınız diyor. Biz İlkokuldan ünversiteye kadar okutuyoruz. Onlar arada öğrencileri alıyorlar ondan sonra da bütün işi dersaneler yapıyormuş gibi gösteriyorlar, okulları siliyorlar.
-Mardin'de bir hanfendi geldi, okul hayatı boyunca hiç dersaneye gitmemiş buna rağmen yine de istediği okullara gidebildiğini söyledi. Biz dersaneler olayını reforme edelim, kaldıralım dedik. Önce biz okullara dönüştürelim, onlar bize eğitim imkanı versin, biz de destek olalım demiştik. Bu Danıştay'dan döndü. -Devlette çalışanların dersanelerle ne alakası var. Bizi dünyanın değişik ülkelerindeki okullarına davet ettiler gittik, o ülkelerde bu okullara refere olduk.
BU OLAYIN 30-35 YILLIK BİR SÜRECİ VAR
-Dinlemelerle ilgili 30-35 yıllık hazırlığı olduğu görülüyor. Devletin belli kurumlarına sızmayı başardılar. Bu niyet samimi değildi. Devleti nasıl ele geçireceğiz düşüncesi vardı. Ben son gelişmeleri iyiki oldu diye düşünüyorum. Hayırlara vesile oldu. Ben devleti bu virüslerden temizleyeceğim. Önümüze bilgiler akmaya başladı. Havuz zenginleşiyor. Burada ulusal güvenliğe bir tehdit var. Biz bu tehdidi görmemezlikten gelemeyiz. Bizim attığımız adım bu tehdide karşı koymaktı.
YETERKİ O KİŞİLER DEVLETE GÜVENSİN
-Bazı iş adamaları bunlarla özel ilişkilere girerse, ben bu işi nasıl çözceğim. Bana güvenmiyor da hala onlara güveniyorsa bizim yapacağımız birşey yok.
-Namuslular, namussuzlar kadar cesur olmazsa bu iş çözülmez. İstediği kadar tehdit olsun insanlar devletine güvenmek zorundadır. Gerekirse koruma altına alırız. Bize açıkça durumlarını anlatanlar olursa biz gerekeni yaparız.
-Hiçbirşeyle ilgisi alakası olmayan insanlar 25 Aralık'ta masaya oturtulmak istendi. O işi yürüten savcının da ne olduğu ortaya çıktı. 13. Ağır Ceza'nın Meclis'i tanımaması da bunun örneğidir. HSYK bundan önce devreye girmesi gerekirdi ama girmemişti. Bu tür yerlerde olanlar bir makamın kendilerini hesaba çekeceğini düşünmezse bu ülkede düzen kurulmaz. Birisi kalkıp yasama organını tanımıyorum diyorsa bunun hesabını vermesi gerekir. Sen yasal olarak kaldırıldığın halde ben tanımam diyorsun sen kimsin.
-Benim ağzımdan bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili birşey duydunuz mu. Ama bunu artık demek durumundayım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında dosyalarla yargı karşısında.
-Aynı olay Edirne'de vardı. Aynı olay Aydın'da var. Benzer şeyler benim belediye başkanlarım için de söz konusu.
-Bugünlerde montaj dublaj artık moda oldu. teknoloji hayli ileri gitmiş, buna rağmen bu montajları grup salonunda alıp dinletiyorsun, bu edep adapla ilgili. Biz bunun değerlendirmesini yapmadık. Ama gerekirse atılması gereken adımları atarız.
ULUSLARARASI RAPORLAR ÖYLE DEMİYOR
-Biz yola çıktığımızda 3Y başlığımız vardı. Yolsuzluk, Yoksulluk, yasaklar, biz bunlarla mücadele etmeseydik bu noktalara gelmezdik. Göreve geldiğimizde Türkiye'nin milli geliri230 milyor dolardı, şimdi Türkiye'nin geliri 800 milyar doların üstünde. Faizler ve Gayri Safi Hasıla, enflasyon rakamları ortada.
-İngiltere merkezli uluslararası şeffaflık örgötü var. 2002 yılında Türkiye yolsuzlukta 65. sıradaydık. 2013'te 177 ülke arasında yapmışlar türkiye 53. sıraya gelmişiz. 17 bin kilometre bölünmüş yol yapıyoruz. 26 havalimanını 52 havalimanına çıkarmışız. 76 üniversite vardı, 99 üniversite ilave etmişiz.
3. Havaalanında devletin cebinden para çıkmıyor, 20 yıl işletip devlete bırakacaklar. 3. köprü aynı durumda. şehir hastaneleri yine para vermiyoruz. Onlar inşa edecekler biz kiralayacağız. Bunları muhalefet hayatında görmedi. Biz ilaç almaya gittiğmiizde o ilacı hastaneden dahi alamıyorduk.
-Anadan doğma kör iki kafadar aynı tabaktan sarma yiyorlar. Birisi sarmaları çift çift yeme diyor. Diğeri soruyor çift çift yediğimi nerden gördün deyince cevap verdi: Ben öyle yapıyorum
-Bu olayların Türkiye'nin ekonomisini etkilemesi artık mümkün değil. Ekonominin zeminisağlam çok sert. Avrupa Birliği'nde toparlanma var, bu toparlanma ile birlikte AB'ye olan ihracatımız artacaktır. Türkiye'de istikrar ve güven var. Kendi içinde birbirine düşen bir hükemet olsaydı şimdiden tıpkı bizden önceki hükümetler gibi dağılırdı. Biz hala büyük hedeflere oynuyoruz. Ulaşımda sağlıkta olan yatırımlarla.
AMİRİNE İTAAT EDEN DEĞİL ABİSİNE İTAAT EDENLER
-Paralel yapıya yönelik atacağımız adımlarda hedefimiz karar verici olanlardır. Biz STK'lar değil, devlet içinde karar mekanizmaları içinde yer alıp da yanlışa sevk edenler varsa gereğini yapacağız. Bizimle ilgili özel bazı mahrem şeyleri araştıranlar varsa bununuluslararası nitelikleri varsa bunlara yerinde kalabilir diyebilir miyiz.
BİZ İMAMLARI SADECE CAMİDE BİLİRDİK
-Artık bir savcının veya bir mahkemenin veya tek hakimin verdiği kararla dinleme mümkün değil. O konuda siparişler vardı. Artık gayri hukuki dinleme bu ülkede kalmayacak. dinleme paranoyasından Türkiye kurtarılacak. Amirine itaat eden değil, abilerine itaat eden mantık vardı. Bir yargı imamı, emniyet imamı gibi imamları duyduk. Oysa biz imamı sadece camidebilirdik. Şimdi bir de alufte çıktı. Biz bunları konuşurken haya ediyorum. Biz hallere düşecekmiydik. Buhale nasıl geldik. buna çanak tutan işadamı sanaçtısı, başka kesimler var. Zarar çıktı ortaya. Ama iyi ki bu çıktı. Bunun sonu hayr olacak.
Buna cemaat diyemezsin. Bu cemaat değil, örgüttür. Cemaat hayır işi yapar. Yurttaöğrencilerin paralarını alıp eve alacaksınız, gece kaldırıp başbakana bakanlara beddua ettireceksiniz, karşı çıkanları da kapıya koyacaksınız bu mu cemaat, bu densizliktir.
-Bugün Kredi Yurtlar Krumu olarak bugün yurtlara aldığımız öğrenci sayısı 811 kişidir. Bizim 27 bin 400 boş kontenjanımız var. Kredi yurtlarda doluluk oranı yüzde 92, biz aynı zamanda yurt yaptırma ve kiralamayı devam ettiriyoruz. Bu kesimin yurtlarında ikna odaları da var. Benim seçim öncesi böyle bir adım atmada endişem yok, vatandaşa güvenim tam.
PENSİLVANYA'DAKİ KADAR OLMASA DA AZ ÇOK BİLİYORUM
-Artık eski Türkiye yok, yeni bir Türkiye var, Yeni Türkiye'de vatandaş kendi kararlarına saygı duyulmasını istiyorlar. Ben bunlara da siyasi parti kurun dedim, artık imamlıkla alakası yok. Herşey ortada. Ben imam hatip mezunuyum birşeyler biliyorum. Pensilvanya kadar olmasam da, meleklerle ilgili öyle bir benzetme yapılıyor ki, dizilerinde öyle şeyler yapıyorlar ki insanları adeta şirke götüren tabloyu kendi televizyonlarında oynatıyorlar. Bunların vatadaşımızı ciddi anlamda rahatsız ettiğini biliyorum. Vatandaş bize ne yapacağımız konusunda soruları var.
-Türkiye yerel seçim havasından çıkmış diyebilir. Genel Seçim havası var. Partimiz şu anda 45-50 aralığında bir yeri koruyor. 4 tane araştırma şirketi ile çalışıyoruz. Yerel seçim için böyle bir oy çok çok ideal bir oy. Yerel seçimde sonucu adaylar da belirliyor. Aday başarılı ise onu tercih ediyor. Belediyecilik adına hiçbirşey yapmamış olsa bile yine karşılğı olan başkanlar var, ya güler yüzlü, ya iyi ilişkileri var. Çok iyi hizmet etse de önemli olan güler yüz ve iyi ilişkilerdir. Başkanlar vatandaşa gidebilmeli ve kapısını da açık tutabilmeli.
BU SEÇİMİN EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ 30 BÜYÜK ŞEHİRDEN GELECEK SONUÇ
-Bu seçimin bir başka önemi de var. 16 büyükşehiri 30 büyük şehire çıkardık. Bu 30 büyük şehir oy toplamı yüzde 75'e karşı gelecek. Burada dağılım çok önemli. Ak Parti ne alacak diğerleri ne alacak. İstanbul, Ankara rahatız, İzmir'de Binali bey başa baş oynuyor. İzmir'de Binali Beyin kazanacağına inanıyorum. Binali Bey yerelde projeleri ile konuşuyor. CHP'li belediye başkanının hala İzmir'e yaptığı birşey yok. Hala ilkel depolama yapıyorsa, o kişinin İzmir'liye verecek birşey yok. Kentsel dönüşüm değişim nedir hala öğrenememiş.
-Biz kentsel dönüşümle çarpık yapılaşmayı durduruk. Degişimi başlattık. Ankara Havayolu üzerinde bu en büyük örnektir. Ankara'da yarın Çayyolu metrosunun açılışını yapacağız. İzmir kendisine layık hizmeti almak istiyorsa Binali beyi tercih etmek durumundadır. Biz farklı partiden olmasına bakmadan gerekli hizmetleri götürdük. Raylı sistem, tünelleri biz yaptık. Su getirmek büyükşehir belediyesinin işidir. Ama getiremedi, Biz DSİ'yi devreye sokarak İzmir'in susuz kalmasını önledik.
TÜRKİYE GEREKTİĞİNDE BIRAKMAYI MUTLAKA YAKALAMAK ZORUNDA
-Siyaset insana hizmet için yapılır. Biz bu seçimden birinci parti olarak çıkacağız. Birinci parti olarak çıkmazsak ben genel başkanlık koltuğunda oturmam çekilirim. Aynı şeyi CHP genel başkanı söyleyebilir mi, MHP yıllar yılı partinin başındasın. Sen hep 3. parti olmaya mı razısın. Batıya gelişmiş ülkelere baktığımız zaman siyasetçi başarılı olamıyorsa bırakıp gider. Schröder çok değerli bir dostumdur. Ayrıldığında partisi birinci olamadı diye liderlikten ayrıldı. Partisi bu seçimlerde 2. parti oldu. Hristiyan demokratlarla sosyal demokratlar orada iktidar oluşturdular. Türkiye buna alışmalıdır. Türkiye'de liderler başında olduğu parti birinci olamıyorsa yerini bırakmalıdır. Bunun yakalanması lazımdır.
3. dönemle ilgili konuda biz faniyiz. Faniler bakiler üzerinde söz sahibi olamaz. Biz partiyi kurarken bu teklifi yaptık. 3 dönem görev yapan bir dönem ara versin dedik. Bu yaşı ile de alakalıdır. Bu taze hücrelerin partilerde yer bulmasına imkan verir. İki dönem görev yapanların yerine genç dinamik kadrolar geldi. gençlik ve kadın kollarımız bizi bu konuda sürekli zorluyor. Kadın noktasında hassasiyetimizi koruyoruz. Bu seçimde kadınadaylarımızdan başarı bekliyoruz. Fatma Hanımla birlikte de Türkiye'de ilk deefa bir büyükşehirde bayan belediye başkanımız olacak.
-Benim hafıza kaydımın içinde birinci derecede 30 Mart var. 30 Mart'ı görmemiz lazım. Onu gördükten sonra oturup konuşacağız. Ondan sonra nihai kararımızı veririz. 30 Mart benim için çok çok önemli. 30 Mart'tan sonra da adımlarımızı atarız.
-Benim Cumhurbaşkanı ile sıkıntı olacak şeye kolay kolay fırsat vermem. Bunun özlemi içinde olanlar var. Biz haftada birkaç kez görüşüyoruz. Görüşmemiz gerektiği an da görüşme imkanımız var.
-Tutukluluk süresinin indirilmesi konusunda, insanların haksız yere içerde 5 yıl 10 yıl içerde kalması kabul edilemez. Burada yargı sorumludur. Yargı 5 yıl içinde kararını vermeli ve gerekçesini açıklamalı. Kişiyi 5 yıl yatırdınız sonra beraat ettiniz bunun bedelini nasıl ödeyeceksiniz. Bu zulüm değil mi. Bizim cezaevlerinde 10 yıl dahi bu şekilde yatan insanlarımız var. Bununla ilgili düzenlemeyi bu yüzden getirdik. Bu ülkede bireysel başvuru hakkını da biz getirdik. Bireysel başvurudan dolayı dışarı çıkanlardan teşekkür duymadık. CHP, MHP, BDP buna karşı çıktı. Referandum ile bunu çıkardık. Bireysel başvuru ile Sayın Başbuğ çıkmış oldu. Benzer olaylar da olabilir. Bu beraat anlamına da gelmiyor. Bu kişiler tutuksuz olarak yargılanma sürecindeler. Benim İlker Paşa ile ilgili düşüncem tutuksuz yargılanma yerine, Yüce Divan'da yargılanmasını savundum. Sayın Cumhurbaşkanı'nında böyle bir görüşü var. Bana göre bu gecikmiş bir adalettir ama gecikmiş adalet adelet değildir. 7 ay gerekçeli kararı yazmıyor. Anayasa Mahkemesi buna atıfta bulundu. 7 aykararı yazmamak da bir paralel yapı durumudur.
-Devletin kurumları içinde intikam timleri oluşturdular. İçerde bu denli yatanlar veya yatırılanlar hep bunun neticesinde oldu. İçerde günahsız olarak yatanlar olmuştur. Bir savcı bir hakim bu kararları verirken biz niye bekliyoruz demeli. Bu insanlar sıradan insan değil. Bunlar ülkede kuvvet komutanlığı muvazzaf komutanlık yapmışlar, neden bekletiliyor. Ama birileri beklesinler demiş, çünkü onların hayatlarında buralarda yatmanın ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Başbuğ ve eşini aradım görüştüm. Bir ara dertleşiriz diye konuştuk.
-Türkiye ile İsrail arasındaki sorunda, özür de adım atıldı, tazminat konusunda bir yere geliniyor. Bu konuda şehitler ve gazilerimizin yakınlarının tavırları bizim için çok önemlidir. Bunun yanında bir diğer konu da ablukanın kaldırılması da önemlidir. Bu konuda olumlu gelişme var, bizim için her türlü gıda ve sağlık malzemelerinin girip çıkmasında adımlar atıldı. Tazminatta şu anda şehit ve gazilerimizin yakınları ile çalışmalar yürütülüyor. bunu çözdüğümüz anda normalleşmenin adımları atabiliriz. Seçimden sonra konunun takipçisi olacağız.
SEÇİM SONRASINDA ÖNCELİKLE ATILACAK ADIMLAR
Seçim sonrası bizim önceliğimiz şeffaflaşma olayıdır. Bu çalışmayı masaya oturtacağız. Parlamentoda Haziran'a kadar yapmamız gereken çalışmalarımız var onları tamamlayacağız. Paralel yapıdan rahatsızız bunu hukuk düzeni içinde çözmek için bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Bu konuda gerekli adaımları atamazsak ülkeye yazık olur. Vatandaş gerekli adımları atmadığımız zaman bunun hesabını bize sorar.
-Çözüm sürecine ilişkin bizim adımımızda gerileme olması söz konusu değildir. Bu konuda kararlılığımız sürecektir. Geçen 21 Mart'tan bugüne ciddi bir vaka yaşamadık. 21 Mart Nevruzu bir bahar bayramı içinde atlatacağız. Bunu da diğer partilerle birlikte gerçekleştirelim istiyoruz. Ama seçim sonrasında nasıl bir tablo çıkar onu da kestirmek zor. Atacağımız adımla beraberde istikametimiz belli. İnşallah meclis kapanmadan gerekli çalışmaları tamamlar yasaları çıkarırız.
Benim halkıma mesajım, toplumsal olaylara kimsenin ilgi duymaması. Bu ülkemize zarar veriyor, ülkemizin görüntüsüne zarar veriyor. Birçok bireysel olay, toplumsal olaylara dönüştürülerek ülkemizin geleceğine zarar veriliyor. biz bu ülkeyi rahat bir zeminde bulmadık. Dünyada kaçıncı sıradaydık şimdi kaçıncı sıradayız. Parasını değeri yerini bulmuş kendi parası ile birçok ülkede alış veriş yapabilecek konumdayız. Kendi krebilitemizi yok etmeye kimsenin yok. toplumsal bazı olayları seçimi sabote etmek için yapanlar özgürlük adına bunu yapmıyor. Özgürlük noktasında cumhuriyet tarihinde hiçbir kimsenin yapmadığını yapan bir ülkeyiz. Türkiye buna benzer olayları çok yaşadı. bu oyunlara asla prim vermemek lazım. Türkiye'de aşırı örgütler var bu örgütler puslu havaları sever. Bizim için sandığı huzur içinde ulaşmak, 30 mart sonrası belediyeleri kimler yönetecek isimler belli olsun amacındayız.
BİRİLERİNİN BALKON OYUNUNA GELMEYİZ
Ben hergün meydanlarda balkon konuşması yapıyorum. Bizim balkon konuşması oyunlarına gelmememiz lazım. Biz her zaman bunu yapıyoruz. Ben balkon konuşmasına hasret kaldığını söyleyen bazı cephelere şunu söylüyorum sizin söylenmesini istediğinizi söyleyen kişiler bugüne kadar yüzde kaç oy aldılar. İki yüzlü olmamak lazım. Ya olduğunuz gibi görüneceksiniz ya da göründüğünüz gibi olacaksınız. Biz bunun için vatandaşın karşısına alnımız açık olarak çıkıyoruz. Balkon konuşmasındaki Erdoğan'ı arıyoruz diyenler Erdoğan'a yapmadığı ne kaldı. Her türlü hakareti yaptılar. erdoğan'a diktatör diyenler bunu diktörün yanında yapabilirmiydi düşünsünler.