Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Konuşmasında İsrail'i sert dille eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 yıl öncesini hatırlatarak, "İsrail yönetimi güvenliği 10 bin kilometre ötede değil, Türkiye başta olmak üzere, bölgesindeki komşularında aramalıdır. Bugün sırtını dayayarak efelendiği güçler, yarın kendi evlerindeki yangını söndürmek için pılısını pırtısını toplayıp gittiğinde, İsrail halkının güven ve merhamet arayacağı ilk yer, tıpkı 500 yıl önce olduğu gibi, yine Türkiye olacaktır." ifadelerini kullandı.
İsrail yönetimine ve halkına seslenen Erdoğan, "İsrail yönetiminden ve toplumundan istediğimiz, milletimizin asırlara sâri bu merhamet duygusunu zedeleyecek tavırlardan uzak durması, barış çağrımıza kulak vermesidir. Dünyanın en eski yerleşimlerini bünyesinde barındıran bu toprakları kana ve ateşe boğan zulmü, bir asır öncesinden başlayarak başımıza saran güçlerin, dün olduğu gibi bugün de çözüm istemediğinin farkındayız." dedi.
Sömürü düzenleri sürüp gitsin istiyorlarCumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında krizi çıkaranların çözüm istemediğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
Sorunun sebebi olanlar, elbette çözüm istemez. Kriz ne kadar derinleşirse, dallanıp budaklanırsa, onların çıkarları için o kadar iyidir. Krizin başladığı 7 Ekim’den beri yapılan provokatif açıklama ve eylemlerin altında yatan sebep işte budur. İstiyorlar ki, İsrail-Filistin meselesi daha da büyüsün… İstiyorlar ki, bu bölgeye barış ve istikrar hiç gelmesin… İstiyorlar ki, savaşın karanlık gölgesi Doğu Akdeniz’in üstünden hiç eksilmesin… İstiyorlar ki, bu coğrafyanın kaynaklarından orada binlerce yıldır yaşayan insanlar faydalanmasın… İstiyorlar ki, kan, zulüm ve gözyaşı üzerinde inşa ettikleri sömürü düzenleri sürüp gitsin…
Biz işte buna itiraz ediyoruz. Bedelini Müslümanı, Hristiyan'ı, Yahudi'siyle tüm bölge halklarının ödediği bu sömürü düzenini reddediyoruz.
Yaşanan her savaşı yeni savaşların, başlayan her çatışmayı daha kanlı çatışmaların izlediği bu fasit daireyi hep beraber kırmalıyız. Sağduyu ve basiretle hareket ederek, bize giydirilen bu deli gömleğini artık parçalamamız gerekiyor. Aksi takdirde, canımızla, kanımızla, kaynaklarımızla, geleceğimizle bedel ödemeye hep birlikte devam ederiz.
Bunun için yapılması, süratle atılması gereken adımlar bellidir. Öncellikle tüm taraflar elini tetikten çekmeli, derhal ateşkes ilan edilmelidir. Hem İsrail’in Gazze ve diğer bölgelere yönelik saldırıları, hem de İsrail topraklarına yönelik füze atışları kesilmelidir. Rehinelerin serbest bırakılması konusunda doğrudan veya dolaylı müzakerelere başlanarak, bu konu hızla sonuçlandırılmalıdır.
Gazze’deki acil ihtiyaçları karşılamak için hemen bir insani koridor oluşturulmalı, ihtiyaç maddelerinin girişine, yaralıların çıkışına, tahditsiz izin verilmelidir. Refah sınır kapısı insani yardımlar için muhakkak sürekli açık tutulmalıdır. İhtiyacın yüzlerce tırla ifade edildiği bir bölgeye gönderilen 20 tırlık yardım malzemesinin, denizde damladan öte hiçbir anlam taşımadığını herkes gayet iyi biliyor.