Milletlerin ve devletlerin asırlara sari sonuçları olan dönemleri bulunduğunu belirten Erdoğan, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nin son 7 yılda tarihi bir dönemden geçtiğini söyledi.
Bu dönemin içinde her türlü tuzak, saldırı, oyun, ihanet, acı ve sıkıntı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Yine bu dönemin içinde her türlü mücadele, her türlü kahramanlık, her türlü cesaret, her türlü zafer vardır. Hamdolsun, saldırı ve ihanet safı başarısız olmuş, mücadele ve kahramanlık safı, yani milletin safı her türlü imtihandan alnının akıyla çıkmıştır." diye konuştu.
Başarıyla taçlandırılan her mücadelenin, geleceğe daha güvenle bakmayı sağladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte en küçük sarsıntıda demokrasisiyle, ekonomisiyle, siyasi ve sosyal yapısıyla adeta yerle yeksan olan bir Türkiye'den, bölgesel ve küresel her türlü sınamayı başarıyla veren bir Türkiye'ye geldik. Ülkemizin bu büyük atılım döneminin en kritik değişimlerinden biri de hiç şüphesiz, yeni yönetim sistemimize geçişimizdir." ifadelerini kullandı.
"Sayın Bahçeli ile tüm MHP'li kardeşlerimize teşekkür ediyorum"
İlk aşaması 10 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi olan bu süreci, 16 Nisan 2017 Halkoylaması ve 24 Haziran 2018 seçimleriyle nihai noktasına ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hiç şüphesiz 15 Temmuz darbe girişimi sırasında milletimiz tarafından meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı, bu sürecin hızlanmasına büyük katkı sağlamıştır. Bu vesileyle Cumhur İttifakı'nın kurulmasında ve bugünlere gelmesinde çok büyük emeği olan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile tüm MHP'li kardeşlerimize teşekkür ediyorum. 15 Temmuz gecesi milletimiz, milli iradenin üstünlüğü ilkesinin bedelini kanlarıyla ödeyerek, dünya demokrasi tarihine de geçmiştir.
Yaşadığımız toprakları kanlarıyla yoğurarak vatan haline getiren tüm şehitlerimizle birlikte 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Sınırlarımız içinde ve dışında yürüttüğümüz terörle mücadele ve beka harekatlarımızda son nefeslerini veren şehitlerimizin de kalbimizde ayrı bir yeri vardır. Türk milleti, vatandaşı ve güvenlik güçleriyle, yürüttüğü istiklal ve istikbal mücadelesini adım adım zafere taşımaktadır. Kendimizle birlikte tüm dostlarımızın ve kardeşlerimizin geleceği için bu mücadeleyi ilanihaye sürdürmekte kararlıyız."
Erdoğan, İstiklal Marşı'nın "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın" mısrasıyla başlayan kıtasını okuyarak, "Biz işte o yarınlar için gece-gündüz terimizi ve gerektiğinde kanımızı akıtan bir millet olarak Hakk'ın müjdesine mazhar olacağımıza yürekten inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Ülkesinin yanında yer alan herkesten Allah razı olsun" Dünyanın siyasi ve ekonomik gerilimlerden iç çatışmalara, koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerine kadar pek çok alanda yalpaladığı bir dönemde, Türkiye'nin dimdik ayakta kalarak, farkını ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olarak, bakanlıklarımızı ve kurumlarımızı en üst seviyede koordine ederek, bu süreçte Türkiye'yi dünyada örnek gösterilen bir ülke haline getirdik. En büyük gücümüzün birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz olduğunun bilinciyle hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Bu kutlu yürüyüşte kalbi ve fiili desteğiyle ülkesinin yanında yer alan herkesten Allah razı olsun diyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, 200 yılı bulan demokrasi arayışlarımızda, doğrudan milletimizin iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformudur. Diğer tüm değişimler, ya savaş şartlarında ya da olağanüstü dönemlerde gerçekleşmiştir. Demokrasinin ve cumhuriyetin özüne uygun bu reformun sahibi, bizatihi milletimizin kendisidir." dedi.
Bu süreçte sadece milletin gösterdiği istikamette üzerlerine düşenleri yaptıklarını vurgulan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"24 Haziran seçimlerinde, şahsımı yeni sistemin ilk cumhurbaşkanlığına layık gören 26 milyon 331 bin vatandaşımız ile 83 milyon milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Yeni sistemde, demokrasinin sacayağı olan yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkileri çok daha netleştirdik. Böylece her erkin kendi alanında ülkeye ve millete en iyi hizmeti vermesini temin ettik.
Nitekim Türkiye, yeni sistemle birlikte bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkanına kavuştu. Doğu Akdeniz'deki gelişmelerden koronavirüs salgınına kadar pek çok alanda, bunun somut neticelerini gördük, görüyoruz. Eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Aksaklıklar yaşanmıyor mu? Elbette yaşanıyor. Yine yeni sistemin verdiği imkanlar sayesinde, eksikleri hızla tamamlıyor, aksaklıkları süratle düzeltebiliyoruz. Her değişim gibi bunun da oturması vakit alacaktır."
"Alışkanlıkları değiştirmenin kolay olmadığını biliyoruz" Yönetim sistemini değiştirirken, iç ve dış siyasetten, tarihi ve sosyal düzeltmelere kadar pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Alışkanlıkları değiştirmenin kolay olmadığını biliyoruz. En başta kendimiz bu zorluğu yaşıyoruz. Ama adım adım hedeflerimize doğru ilerlerken, bunların da üstesinden geliyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, hayatın hiçbir döneminde millete rağmen iş yapmayı, millete karşı durmayı akıllarından bile geçirmediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesini, sadece lafzıyla değil özüyle her çalışmamızın merkezine yerleştirdik. Sultanü'l Berreyn ve Sultanü'l Bahreyn, yani iki kıtanın ve iki denizin hakanı Fatih Sultan Mehmet Han'ın vasiyetine uygun şekilde, 'hünerin ülkeyi imar ederek milletin kalbini kazanmak' olduğunu hiç aklımızdan çıkarmadık. Ayasofya'yı yeniden Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesine uygun olarak müzeden camiye dönüştürme kararımız da bu anlayışın ürünüdür.
Türkiye, sınır güvenliği için yürüttüğü harekatlarda, uluslararası anlaşmalara uygun olarak attığı tüm adımlarda ve ülke içinde aldığı kararlarda, milli egemenlik haklarını kullanmaktadır. Geçmişinde sömürge ve katliam lekesi olmayan nadir devletlerden biriyiz. Bu gururla kimsenin hakkına göz dikmeyen ancak kendi hakkını da söke söke alan bir ülke olarak hareket etmeye devam edeceğiz.
Gerek ülkemizin içinde gerekse ülkemizin dışında, ister Irak'ın kuzeyinde ister Suriye'nin kuzeyinde ister Barış Pınarı Harekatı'nda ister İdlib'de ister Libya'da ister Azeri kardeşlerimize karşı Ermenistan'ın şu anda yapmış olduğu saldırılarda hiçbir zaman mazlumları yalnız bırakmadık, bırakmayacağız."
Erdoğan, Türkiye'nin etki alanındaki her yerde adalet, hak, hukuk, güvenlik, huzur ve refah gibi insani tüm hasletleri hayata geçirip farkını ortaya koyduğunu vurguladı.
Kimsenin toprağında, egemenliğinde, hele hele doğal kaynaklarında Türkiye'nin gözünün olmadığını bugüne kadar yapılanlarla ispatladıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Karşımızdakiler hangi ahlaksızlığı yaparsa yapsın, biz inancımızın ve tarihimizin bize gösterdiği istikametten şaşmayacağız. Böyle bir duruşta, asla çıkar hesaplarına, kirli pazarlıklara, menfaat için Hakka ve halka sırt dönmeye yer olmayacağı açıktır. Bugüne kadar böyle davrandık, bundan sonra da aynı ilkeli, onurlu, insani ve vicdani duruşumuzu koruyarak mücadelemizi sürdüreceğiz."
"Reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte ülkenin yönetim yapısında köklü değişikliklere gidildiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Tabii bu yönetim sistemi, gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkan sağlayan dinamik bir sistemdir. Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı gibi şimdi de 'Biz yaptık öyleyse en doğrusu budur.' gibi bir inatlaşmaya girmiyoruz. Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır. Nitekim bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hasıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemi kurarken 35 olan bakanlık sayısını 16'ya indirdiklerini, ayrıca bir de Cumhurbaşkanı Yardımcısı atadıklarını anımsatarak, eskiden Başbakanlığa bağlı olan kurumların önemli bir bölümünü de ilgili bakanlıklarla irtibatlandırdıklarını anımsattı.
Bazı bakanlıkları isimleriyle aynen muhafaza edip, işlevlerini ve bağlı kurumlarını değiştirirken bazı bakanlıkları da birleştirdiklerini anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Yeni yönetim mimarimizin tepesinde Cumhurbaşkanı vardır. Doğrudan Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olan bakanlıklar, başkanlıklar, kurumlar, politika kurulları, ofisler ve diğer birimler bulunuyor. Bunların hepsi de aynı hedefe yönelik olarak birbirleriyle ahenk içinde çalışan yapılar şeklinde sistemde yer alıyor. Kabinemizi kurduktan sonra, ilk 100 günlük eylem planımızı 3 Ağustos 2018'de, ikinci 100 günlük eylem planımızı ise 13 Aralık 2018'de milletimizle paylaştık. Cumhurbaşkanı olarak, devleti temsil etmenin yanında, milletin doğrudan yetki verdiği ve dolayısıyla hesap sorma hakkına sahip olduğu yürütmenin sorumlusuyuz. Yasama ve yargı organlarıyla da uyumlu bir şekilde yürüttüğümüz bu görevimizde, ikinci yılımızı tamamladık."
"Türkiye, her liderin görüşüne başvurduğu, iş birliğini aradığı bir ülke haline geldi" Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletin düzenleme yapma fonksiyonunda en ufak bir aksamanın yaşanmadığını, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve bağlı kurumların 2018'de 154 bin 507 olan toplam kayıtlı birim sayısının, birleştirmeler ve ilgalarla 2020'de 152 bin 217’ye gerilediğini söyledi.
Mahalli idareler seçimleri ve salgın gibi Türkiye açısından iki önemli hadiseye rağmen, yürütmenin çalışmalarında herhangi bir aksamaya meydan vermediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk. 9 Temmuz 2018'den bugüne kadar, Ankara ve İstanbul'daki çalışmalarımız dışında, yurt içinde 78 ilimize 114 seyahat gerçekleştirerek, milletimizle kucaklaştık. Aynı şekilde 2018'de 16 ülkeye, 2019'da 14 ülkeye, 2020'de ise 10 ülkeye toplam 47 farklı ziyaret yaparak, uluslararası alanda ülkemizin hak ve menfaatlerinin takipçisi olduk. Ülkemize gelen 98 devlet ve hükümet başkanını misafir ettiğimiz bu dönemde, mevkidaşlarımızla 366 telefon görüşmesi yaparak gündemimizdeki konuları ele aldık. Bölgesel ve küresel hemen tüm sorunların çözümünde Türkiye, her liderin görüşüne başvurduğu, iş birliğini aradığı bir ülke haline gelmiştir."
"Dijital Türkiye'deki kurum sayısını yüzde 44 artışla 664'e ulaştırdık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde dijitalleşmenin öneminin bir kez daha öne çıktığını, dijital Türkiye çalışmalarında alınan başarılı mesafe sayesinde kamu hizmetlerinin derli toplu ve hızlı şekilde verilebilmesini sağladıklarını vurguladı.
Dijital Türkiye çalışmaları kapsamında 27 bin olan kamu hizmeti sayısını sadeleştirerek 8 bin 97'ye, vatandaştan istenen belge sayısını ise 42 binden 833'e düşürdüklerine dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'ne geçişin ardından vatandaştan talep edilen belge sayısını yüzde 95 azalttık. Resmi yazışma işlem süreleri, gelende ortalama yüzde 71, gidende yüzde 32 azalma gösterdi. Dijital Türkiye'deki kurum sayısını yüzde 44 artışla 664'e, e-devlet şifresi olan vatandaş sayısını yüzde 27 artışla 48 milyon 584 bin kişiye ulaştırdık. Bu platforma toplam giriş sayısında, geçtiğimiz yılın toplamı olan 1,2 milyar seviyesine, bu yılın ilk 6 ayında yaklaşmış bulunuyoruz. Tüm bu çalışmalar neticesinde Birleşmiş Milletler e-Devlet Çevrimiçi Hizmet Endeksi'nde ülkemiz, 193 ülke arasında 22'nci sıraya yükseldi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 ve 2019'da yatırımlarda toplam 2,3 trilyon lira tutarına ulaştıklarını bildirerek, bunun 309,5 milyar lirasının kamu, 2 trilyon lirasının özel sektör yatırımı olduğunu dile getirdi.
Salgın dönemi dahil 180 günlük icraat programlarında planladıkları 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93'ünü tamamladıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl temmuz ayında 2019-2023 dönemini kapsayan, ülkemizin kalkınma hedeflerini daha da ileriye taşıyacak temel politika belgemiz olan 11'inci Kalkınma Planımızı açıkladık. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde ülkemiz, geçtiğimiz iki yılda 60'ıncı sıradan 33'ncü sıraya yükseldi. Yüksek teknoloji üreten milli firmalarımıza finansman desteği sağlamak amacıyla 'Risk Sermayesi Fonu' oluşturduk. Yatırımı desteklemek için kurduğumuz Lojistik Merkezleri ve bağlantı hatları yanında, kombine yük taşımacılığı mevzuatının oluşturulmasında büyük ilerleme sağladık. 'Yatırım Ortamı Performans Kriterleri'ni oluştururken, Küresel Yenilik Endeksi'nde ülkemizi daha üst sıralara hızlıca taşıyacak yol haritasını da hazırladık. Doğrudan Cumhurbaşkanlığımıza bağlı kurumlarımız tarafından tamamlanan eserleri de milletimizin hizmetine sunduk."
İstanbul'un Cumhuriyet dönemi sembollerinden olacağına inandıkları Büyük Çamlıca Camisi'nin 7 Mart 2019'da ibadete açıldığını belirten Erdoğan, "Bünyesindeki 4 milyon yazılı eser, 120 milyon makale ve 550 bin e-kitap ile ülkemizin en büyük kültür kurumu olan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi 20 Şubat 2020 tarihinde milletimizin istifadesine sunduk. Yerli yabancı, gelen tüm misafirlerimizin gerçekten hayran kaldığı bu millet kütüphanemizle bizler de iftihar ediyoruz." diye konuştu.
Hizmet binalarının yanında cami, kültür ve kongre merkezi, sergi salonu ve kütüphaneyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin medeniyete layık bir eser haline gelmesinin sağlandığına inandıklarını dile getiren Erdoğan, İstanbul'daki Rami Kışlası'nı millet kütüphanesine dönüştürme çalışmalarının devam ettiğini, Türkiye'nin dört bir yanında 38 millet kıraathanesini faaliyete geçirdiklerini bildirdi.
Erdoğan, Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu vasıtasıyla milli coğrafi bilgi altyapısını ferdi kullanıma açarak günlük hayatı kolaylaştırdıklarını belirtti. Vatandaşların Ulusal Coğrafi Bilgi Platformu üzerinden edinecekleri mülkü ve çevresini inceleyebileceklerini, heyelan, sel ve deprem gibi afetlerde gerçek zamanlı bilgiye ulaşabileceklerini aktaran Erdoğan, bu sistemin ayak basılan toprağın hangi tarım ürünü için elverişli olduğundan tarihi özelliklerine, yeşil alan ve donatı ihtiyaçlarına kadar tüm bilgileri kolaylıkla takip etme imkanı vereceğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarı devraldıkları günden bugüne eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, enerjiden tarıma her alanda Türkiye'yi kalkındırarak gücüne güç kattıklarını vurgulayarak, son iki yılda yapılan hizmetler hakkında bilgi verdi.
Eğitimde, 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi'ni açıklayarak bu alanda varmak istedikleri yeri, yol haritasını ve güzergahları kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, yapay zeka ve makine öğrenmesi temelli dijital altyapıyı kurarak pilot uygulamasını gerçekleştirdiklerini, yaygınlaştırma aşamasını başlattıklarını söyledi.
"Son iki yılda ilk ve ortaöğretimde 2 bin 805 yeni okul, 15 bin yeni derslik inşa ettik, 87 bin 681 öğretmen ataması yaptık." diyen Erdoğan, daha öncekilere ilave olarak 17 bilim ve sanat merkezi, 1913 laboratuvar, 1034 kütüphane, 634 z-kütüphane adını verilen dijital kütüphane açtıklarını bildirdi.
Erdoğan, "2018 yılında ek ders ücreti ile birlikte bir öğretmenin eline aylık, burası çok önemli çünkü bunların çok spekülasyonu yapılıyor, 4 bin 153 lira geçerken bir öğretmenin eline, bu rakam yüzde 25'lik artışla 5 bin 177 liraya ulaştı. Daha önce 4+2 olmak üzere 6 yıl zorunlu hizmet süresiyle çalışan sözleşmeli statüdeki öğretmenlerimizin hizmet yılını, 3+1 olmak üzere 4 yıla indirdik." diye konuştu.
Özel eğitimde erken çocukluk döneminde ihtiyaç olan anaokulu sayısını sadece son bir yılda yüzde 94 oranında artırdıklarını dile getiren Erdoğan, orta-ağır düzey engelli öğrencilerin temel yaşam becerileri kazandıkları 175 uygulama evini tamamlayarak hizmete sunduklarını kaydetti.
"Mesleki eğitim kurumlarımızın koronavirüsle mücadeleye iki aşamalı katkısı oldu" Rehberlik ve araştırma merkezlerinin fiziki kapasitesini Türkiye genelinde standart hale getirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizin rekabet gücü yüksek savunma sanayi sektörüne ara eleman yetiştirmeye yönelik ilk adım olarak ASELSAN üretim tesislerinde Savunma Sanayi Lisesi açtık. 'Patenti Türkiye'dedir.' diyebilmek için okullarımızda patent, faydalı model ve tasarım odaklı eğitimin kapılarını araladık. Turizm sektörünün nitelikli eleman ihtiyacını karşılamak üzere turizm ve otelcilik alanında eğitim veren 11 yeni meslek lisesini hizmete sunduk. İlkokuldan başlayarak eğitimin tüm kademelerinde 6 bin 507 tasarım beceri atölyesini 11 farklı model ile kurduk."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde hem evlatların hem de aile büyüklerinin sağlığını korumak için EBA adını verdikleri Eğitim Bilişim Ağı sistemini hızla hayata geçirdiklerine işaret ederek, uzaktan eğitimde aktif kullanılan EBA sisteminin 3,1 milyar tıklanma sayısıyla Türkiye'de en çok ziyaret edilen 10'uncu internet sitesi, dünyada ise 3'üncü eğitim sitesi olduğuna dikkati çekti.
TRT EBA'da yapılan 2 bin 516 saat yayın üzerinden de 7,4 milyon öğrenci ve 1 milyondan fazla öğretmenin sistemi aktif olarak kullandığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Mesleki eğitim kurumlarımızın, koronavirüs ile mücadele günlerinde ülkemize iki aşamalı ilave katkısı oldu. Birinci aşama, ihtiyaç duyulan maske, dezenfektan, yüz koruyucu siper, tek kullanımlık önlük ve tulum gibi malzemelerin üretiminde bu kurumlarımız da görev aldı. İkinci aşama ise salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan solunum cihazı gibi cihazların tasarlanması ve üretimi konusunda da yine mesleki eğitim kurumlarımız sorumluluk üstlendi. Altyapısı güçlü illerimizde bulunan Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerimiz bünyesindeki Ar-Ge merkezlerimizin kapasitelerini bu amaçla güçlendirdik."
"Salgın döneminde eğitim ordumuz da görev aldı" Cumhurbaşkanı Erdoğan, VEFA projesinde 77 il ve 361 ilçede 1836 milli eğitim personelinin görev alarak özverili çalışma sergilediğini diye getirerek, "Salgın tedbirleri nedeniyle evinden çıkamayan 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarının ve bakımlarının karşılanmasında, eğitim ordumuz da görev aldı." dedi.
Türkiye Maarif Vakfının, ülkenin yurt dışındaki en önemli temsilcilerinden biri haline geldiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Vakfımız 43 ülkede 1'i yükseköğretim kurumu, 9'u eğitim merkezi olmak üzere 332 eğitim kurumu, 42 yurt, 38 bin 846 öğrenci ile eğitim faaliyetlerini sürdürüyor. Vakfın yurt dışı birimlerinde, 405'i kendi vatandaşımız olmak üzere toplam 7 bin 337 personel istihdam ediliyor. Mevcut eğitim faaliyetleri haricinde, vakfımızın 42 ülkede devir alma ve yeni okul açma çalışmaları devam ediyor. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının artırılması amacıyla 2018-2020 yılları arasında 1746 öğrenci devlet bursu ile lisansüstü öğrenim görmek üzere yurt dışına gönderilmeye hak kazandı. Özellikle stratejik alanlarda öğrenim gören devlet burslusu öğrenci oranı yüzde 25'lerden yüzde 40'lara ulaştı."
"136 ülkenin destek talebini karşıladık" Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında çeşitli ülkelere yardımda bulunulduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bugüne kadar 136 ülke ve 4 uluslararası kuruluşun sağlık malzemesi desteği talebini karşıladık." dedi.
"PKK'ya 2 yılda 234 bin operasyon gerçekleştirdik" Terörle mücadelenin de her alanda etkin biçimde sürdüğünü vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Son iki yılda terör örgütü PKK'ya yönelik 224 bini kırsalda, 10 binden fazlası şehirlerde 234 binin üzerinde operasyon gerçekleştirdik. Terör operasyonlarında toplam 2 bin 354 teröristi etkisiz hale getirdik, böylece yurt içi terörist mevcudu 400'lü rakamlara geriledi. Ülkemize ve milletimize yönelik en büyük ihanetlerden birinin faili FETÖ'yle mücadele amacıyla 17 bin operasyon gerçekleştirdik. FETÖ'nün bürokrasiden iş dünyasına kadar tüm yapılanmalarını önemli ölçüde yıktık, kalanları da tespit ettikçe temizlemeye devam ediyoruz."
"Trablus’u tehdit eden darbecileri gerilettik" Libya'daki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Trablus’u tehdit eden darbecileri gerilettik. Son zamanlardaki bazı gelişmeleri izliyoruz, kimse heveslenmesin ona da prim vermeyeceğiz." dedi.
Savunma alanındaki atılımların da sürdüğüne işaret eden Erdoğan, "Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemimiz Anadolu denize indirildi. Ardından inşallah bir veya iki tanesini daha almanın gayreti içinde olacağız." diye konuştu.
Ankara-Sivas hattının ilk bölümü yıl sonunda açılacak Yolculuk süresini 2 saate düşürecek Ankara-Sivas hattının test sürüşlerinin sürdüğünü ifade eden Erdoğan, "İlk kesimini yıl sonunda hizmete sunmayı planlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türksat 5A uydusu, bu yılın üçüncü çeyreğinde yerde teslim alınacak ve dördüncü çeyrekte uzaya fırlatılacak. Yerli haberleşme uydusu Türksat 6A'yı 2022 yılında uzaya fırlatmayı planlıyoruz. Haberleşme ve servis modülü entegrasyon faaliyetleri tamamlanan Türksat 5B uydusu 2021 yılının ikinci çeyreğinde uzaya gönderilecek."
"Ekonomimizin bağışıklık sistemini güçlendiriyoruz" Erdoğan, "Ekonomimizin bağışıklık sistemini küresel türbülanslara karşı güçlendiriyor, art niyetli finansal girişimler konusunda önlemleri alıyoruz. Vatandaşlarımızın tarihin en düşük maliyetli ve uzun vadeli finansmanıyla ev sahibi olabilmesini temin ettik. Bu sayede Haziran ayında tarihi bir rekorla, 200 binden fazla ailemizin ev sahibi olmasına imkan sağladık." dedi.