CHP'DE KAYBEDENLER KAZANIYOR
Daşdemir, Muharrem İnce'nin kendi tabanında bir hareketlenmeye neden olduğunu ve Muharrem İnce'ye CHP'nin genel başkanlığı yolunu açabileceğini belirterek, "CHP'deki genel başkanlar kaybederek kazananlardan oluşuyor. Kılıçdaroğlu'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını kaybetti ancak partide öne çıktığı için Baykal'a kaset komplosu yapıldıktan sonra Genel Başkanlık yolu açıldı" şeklinde konuştu.
NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA
Seçim öncesi anketlerde sonuçları en yakın tahmin eden OPTİMAR Araştırma Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Daşdemir seçim sonuçları hakkında MİLAT'a değerlendirmelerde bulundu. Seçimin ikinci tura kalması için büyük bir algı operasyonu yürütüldüğünü belirten Daşdemir, birçok farklı anketlerle da bu durumun desteklendiğini söyledi. Daşdemir çıkan sonuçlarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın az bile olsa CHP ve HDP dahil toplumun tüm kesiminden destek aldığının altını çizdi.
İttifaklar içerisinde geçişkenlikler var
Daşdemir sahaya çıkıp sağlıklı bir şekilde araştırma yapan araştırma şirketlerinin sonuçlara yaklaştığını kaydederek, kendilerinin ittifaklar anlamında en yakın tahminde bulunan şirket olduklarının altını çizdi. "Millet İttifakı'nda binde birlik bir yanılmamız, HDP'nin aldığı oylarda da binde beşlik bir yanılmamız oldu" diyen Daşdemir sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhur İttifakı birebir tuttu. Kampanyaların başından beri söyledik. MHP'nin oyu hiçbir zaman yüzde 10'un altına düşmez. MHP'nin taban oyu 8,2 ile 8,5 arasındadır. Araştırmalarda sürekli kendisini belli eden ittifaklar arasında geçişkenlik öngörüyorduk. Neticede ittifaklardaki oranı birebir tutturduk. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi şahsi oyunun yüzde 51 ile 53 arasında olduğunu ve yukarı çıkma potansiyelinin olduğunu söylemiştik. Çıkan sonuçların belli ölçüde AK Parti ile MHP arasındaki geçişkenliği de gösterdiğini söyleyebiliriz. AK Parti seçmeni, 15 Temmuz sonrasındaki süreçteki tavrından dolayı MHP'ye ve Bahçeli'ye teşekkür etmek için oraya yöneldi. Özellikle Orta Anadolu'da bu geçişkenliği daha çok görüyoruz."
AK Parti'nin potansiyeli yüksek
Erdoğan'ın adaylığı için hiçbir zaman yüzde 51'in altında bir sonuç bulmadıklarını kaydeden Daşdemir, "Kararsızlar dağıtılmadan bile yüzde 49 buluyorduk. Hatta bir önceki araştırmamızda açık uçlu sorulara 'Kimi başkan olarak görmek istersiniz?' sorumuza yüzde 48 Erdoğan cevabını almıştık. Dolayısıyla bu oranları görerek ikinci tur ihtimalini hiçbir zaman görmedik. Birinci tur diye üstüne basarak söyledik. İkinci turu dillendirenler, maksatlı olarak ikinci tura kalma potansiyelini söylediler. 15 Temmuz doğru anlatılamadı. Doğru anlatılsaydı. AK Parti'nin oyunun yüzde 60'lara çıkabilirdi. Hala bu potansiyel var. Önümüzdeki dönemde ekonomi ile ilgili kırılganlıkların ortadan kalkması ile birlikte AK Parti'nin geleceğinin de ne yöne evirildiğini görmek mümkün olacaktır. Ama AK Parti'nin taban oyu bazılarının dediği gibi yüzde 25-35 arasında değil yüzde 41-51 arasındadır. 16 yıllık birikim ile yıpranmışlığın ancak yüzde 41'e kadar oyu indirebildiğini gözlemliyoruz. Birazcık toparlama ile birlikte bunun daha da yukarıya çıkma potansiyeli var. Ama AK Parti için asıl risk yerel seçimlerdir. Doğru adaylar ve ekonomide gerekli düzenlemeler yapılırsa AK Parti'nin daha uzun süre iktidarda kalma potansiyeli var."
CHP'liler İP'e ve HDP'ye destek verdi
HDP'ye verilen oyların daha çok HDP'nin yoğun olduğu bölgeler yerine CHP'nin hakim olduğu Batı bölgelerinden geldiği bilgisini veren Daşdemir, "Kayyumların başarılı olarak hizmet verdiği illerde HDP'nin oylarının belli ölçüde düştüğünü gözlemlediklerini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Erdoğan, çok yüksek oranlarda olmasa bile CHP ve HDP seçmeninden bile oy aldı. Erdoğan, her kesimden ve bölgeden oy aldığı için tartışmasız bir şekilde yüzde 51-53 bandına oturmuş durumda. Bundan sonrasında bunu daha ileriye de çıkarma potansiyeli var. Çünkü ekonomik birtakım sıkıntılar sebebiyle biraz çekimser davranıldı. Ancak önümüzdeki dönemde bunların toparlanma potansiyeli var. Muhalefetin bu noktada her hangi bir söylemi olmadığı gibi 'Erdoğan gitsin gerekirse sonra bakarız' yaklaşımı muhalefeti bir iktidar alternatifi olmaktan oldukça uzakta bırakıyor. Orta Anadolu ve Karadeniz bölgelerindeki Milliyetçi oylar AK Parti ile MHP arasında geçişkenlik gösterdi. MHP'ye geçen oyların yüzde 6'ya kadar ki kısmı AK Parti'den geldi. MHP'nin daha önceki aldığı oylara göre içerisinden İP çıktı. CHP seçmenin verdiği desteğin bir kısmının kendi partisine döndüğünü gördük. CHP'lilerin bir kısmı İP'e bir kısmı da HDP'ye destek verdiler. Taktiksel olarak İP ve HDP'nin iyi oy almasını istediler. Meral Akşener'in performansı da düştü. Kampanya bir iki hafta sonra olsaydı, İP'in ve Akşener'in oyu yüzde 6 civarında olurdu muhtemelen."
CHP, kaybedenlerin kazandığı parti
Daşdemir yaptıkları araştırmalarda Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin oylarının CHP'den fazla olduğu tespitinde daha önce bulunduklarını hatırlatarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Son üç mitingindeki kalabalık neticesinde Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener'in oylarından oraya kaydığını gördük. Muharrem İnce'nin oluşturduğu algı ve söylem açısından her ne kadar iktidar alternatifi olamasa da özellikle kendi tabanını kontrol etme ya da kendi tabanına yakın olanı konsolide etme anlamında belli bir başarısı yakaladığı söylenebilir. Nitekim bunun sonucunda CHP'de bir değişim dönüşüm ortaya çıkabilir. Şöyle de bir tespit var: CHP'deki genel başkanlar kaybederek kazananlardan oluşuyor. Kılıçdaroğlu'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını kaybetti ancak partide öne çıktığı için Baykal'a kaset komplosu yapıldıktan sonra Genel Başkanlık yolu açıldı."