Erdoğan'dan terör örgütlerine gözdağı: 'Operasyona hazırız'

Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemize yönelik olumsuz bir gelişme ya da oralardan bir taciz söz konusu olursa, her an sınır ötesinde operasyonlara girebiliriz" mesajını verdi.

ALİ ADAKOĞLU

Azerbaycan'da Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattının açılışını katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilere gerçekleştirdiği temasları değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ticaret hacmini 1,6 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı. Azerbaycan'ın FETÖ ile mücadele son derece duyarlı olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda önemli mesafeler kat ettiklerini dile getirdi. Erdoğan, "Azerbaycan, bu hususta hatta oldukça erken tepki veren ülkelerden biridir. Geldiğimiz mesafeyi ve bundan sonra ne gibi adımlar atabileceğimizi başkanla aramızda görüştük" dedi.

Erdoğan, gazetecilerin sorularına şu cevapları verdi:

Bürokrasideki değişikli anayasa ile mümkün

-Teşkilattaki metal yorgunluğu gerekçesiyle bazı değişiklikler yaptınız. Bürokrasi konusunda da ciddi şikayetler var, bu noktada da bir takım adımlar atmayı düşünüyor musunuz?

Bürokrasiye dediğiniz türden bir çeki düzen verebilmek, 657 ile bağlantılı bir konudur. Bu 657 var olduğu sürece, siz bürokraside arzu edilen türden köklü düzenlemeler yapamazsınız. Sadece birini bir yerden alır başka bir yere koyabilirsiniz. O da köklü bir düzenleme anlamına gelmez. Gerçek manada bir düzenleme, 657'nin tepeden tırnağa değiştirilmesiyle mümkün olabilir. O da tabii ki anayasa değişikliği yetkisi yapabilecek güçte olmakla mümkün.

Tehdit iddialarına üzüldüm

-Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı istifa ederken ailesiyle birlikte tehdit aldığını iddia etti. Bu konuda değerlendirmenizi alabilir miyiz?

Sayın Başkanın tehdit edildiğine yönelik bize ulaşan herhangi bir bilgi yok. Ben o açıklamasından dolayı üzgünüm. Kendisi, siyasette bunca zaman tecrübesi olan, belediye başkanlığı yapan biri olarak, o türden bir tehdit varsa nereyi ya da hangi mercileri araması gerektiğini gayet iyi bilir. Bir tehdit varsa ilgili mercileri, gerekirse bizi pekala arayabilirdi. Araması halinde de pekala olayın üzerine gidilirdi. Bizler ima edildiği türden bir tehdit durumunda kendisini herhalde kendisini yalnız bırakacak değiliz.

Bütün belediyeler inceleniyor

Başka belediye başkanlarının da istifalarının istenilebileceği yönünde iddialar gündeme geliyor. Mesela Antalya ya da başka belediyelerde değişiklik olur mu?

AK Parti olarak biz, kendimizi 2019 Mart'ına nasıl hazırlanacağımızı planlıyoruz. Attığımız adımlar, bu plan çerçevesinde değerlendirilmeli. Diğer siyasi partiler, onların belediye başkanları, benim sorunum değil. Neticede hiçbir belediye başkanı layüsel değildir. Şu anda da bazı belediyelerin sorunlu olduğuna dair birçok şey geliyor kulağımıza. O tür sorunlu belediyelerle ilgili olarak, ilgili partiler problemi kendileri çözmek isterlerse zaten gereğini yaparlar. Aksi takdirde İçişleri Bakanlığımızın mülkiye müfettişleri devreye girmek durumunda kalabilir. Bütün belediyeler zaten inceleniyor, takip ediliyor. İncelemeler yapıldığında herhangi bir şey yakalanırsa, öyle bir durumda gerekli müdahale elbette yapılır.

-İstifası istenecek başka AK Partili Belediye var mı anlamında sormuştum...

AK Parti'nin üzerinde durduğunuz yeter. Biraz da başka yerlere gidin.

Irak'ın toprak bütünlüğünden yanayız

-PKK ile mücadele açısından, Sincar'ın durumu ne olacak? İran, Irak ve Türkiye'nin ortak plan dahilinde hareket edebileceklerinden söz ediliyor. Bunun bir kurumsal yapıya, bir tür Sadabad Paktı'na dönüşmesi gündeme gelebilir mi? PKK'ya karşı ortak operasyon yapılabilir mi?

Biz Irak'ın toprak bütünlüğüne önem veriyoruz. Irak, İran, Türkiye olarak bu hususlarda üçlü görüşmelerimiz sürüyor. İbadi'nin Türkiye ziyaretinde de konuştuk bu hususları. Görüşmeler ve ziyaret akabinde, Halil İbrahim Sınır Kapısı'nın Peşmerge tarafından Irak merkezi yönetimine teslim işlemleri başlatıldı. Bu işlem birkaç günde anca tamamlanır. Bizim İkinci Ordu Komutanımız bölgede, işi takip ediyor. Irak Genelkurmay Başkanı orada. Irak Genelkurmay Başbakanı ile orada görüşmeleri İkinci Ordu Komutanımızla yürütüyorlar. Devir teslim tamamlanınca bu sınır kapısı açılmış olacak.

Bölücü terörle mücadele açısından Sincar meselesi bizler için elbette önemli. Örgütün ikinci Kandil olarak gördüğü bir yer. Orada olanları Irak merkezi yönetimi de, kendi kontrol mekanizmalarımızla bizler de takip ediyoruz.

Sünni-Şii ayrımcılığı da ortadan kalkacak

Bölgede bizim için önemli bir konu da Telafer'deki Türkmen kardeşlerimizin yerlerine yerleşmelerinin sağlanmasıdır. Telafer'de 400 binin üzerinde Türkmen var, bunların yarısı Şii yarısı Sünni. Bunların 100 bin kadarı bizim topraklara geldi, 100 bin kadarı da Güney'e indi, diğerleri çevrede bölgede duruyor. Gayemiz Türkmen kardeşlerimizin Telafer'de kendi topraklarına yerleşmelerini sağlamak. Bu gerçekleştiğinde, inşallah tam bir dayanışma içinde, Sünni-Şii ayrımcılığı da ortadan kalkmış olacak.

Sınır ötesi operasyon kapıda

-Sincar'la ilgili bir konuyu da merak ediyoruz. Orada PKK'ya bağlı bir unsur olarak Sincar Direniş Birlikleri (YBŞ) var. Bu unsurlara Irak yönetiminin desteğinden, onlara maaş verdiklerinden söz ediliyor. Beştepe'de İbadi'yi kabulünüzde, bu konu da gündeme geldi mi?

İbadi'nin gündeminde Haşdi Şabi var. İbadi'yi kabulüm sırasında, bölücü terör örgütüyle mücadele konusu elbette gündeme geldi. Ancak bölücü terör örgütünün Sincar'daki uzantısı gündeme gelmedi. Irak merkezi hükümetinin şu anda PKK'ya karşı bir silahlı girişimi söz konusu değil. Onların şu an öncelikli hedefi DEAŞ. Onlar DEAŞ'ı temizlemeden o türden bir şeye girmek istemiyorlar ama bölücü terör örgütünün silahtan arındırılması için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtiyorlar. Bizim, elbette illa onların bir şey yapmalarını bekleyecek halimiz yok. Bunu İbadi'ye de söyledim. Biz bölücü terör örgütüne karşı şu anda sınırlarımızda tüm tedbirlerimizi almış durumdayız. Ülkemize yönelik olumsuz bir gelişme ya da oralardan bir taciz söz konusu olursa, sınır ötesinde operasyonlara girebiliriz.

Terör örgütlerinin Akdeniz'e inmesine izin vermeyiz

Kuzey Irak'taki gelişmeler farklı duruma yol açar mı? Yani PKK'nın Kuzey Suriye'de yaptığı atraksiyonları Barzani'den sonra Kuzey Irak'ta yapacağına, bunun da Amerikan desteği ile olacağına dair endişeler var. Düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

İdlib konusunda Rusya ile şu anda bir dayanışma içindeyiz. Bu, Afrin'i de kapsayacak. Çünkü Afrin bizim için her an bir tehdit oluşturabilir. Nerede oluşturuyor? Bir tarafta Oğulpınar öbür taraf Hatay, Antakya. Şu anda buralardan kendi topraklarımıza tehdit var. Bölücü terör örgütü ta başından beri benim Kürt kardeşlerimi sürekli suistimal etme derdinde. Bölücü terör örgütü mensupları, neymiş, kuzeyden Akdeniz'e ineceklermiş. Buna Afrin üzerinden ilerleyerek, İdlib'i işgal ederek yeltenebilirler. Biz terör örgütü mensuplarının bu tür bir girişimine tabii ki izin vermeyiz. Lazkiye'de, Rusya'nın üssü var, Tarsus'ta deniz üssü var. Rusya'nın buralarda toplam 5 üssü var. ABD'nin de 5 üssü var hava, sekiz tane de diğer üssü var. Bu şekilde buralara yerleşmişler. Bizim, Suriye devleti tarafından davet edilmemiş olmamıza rağmen neden oralarda olduğumuzu soranlara, her zaman söylüyorum: Buralarda bizi taciz eden terör örgütleri var, bu örgütlere karşı biz her an sınır ötesi operasyonlar yapabiliriz.

-El Cezire'de bir uzmanın değerlendirmesi ilginçti. Haritaya bakarsak Rakka operasyonu neredeyse iki hafta durdu, ABD kuvvetleri, ellerindeki PKK/PYD unsurlarını Deyrezzor'a indirdi. PYD, Deyrezzor'u adeta törenle teslim aldı. El Cezire'deki uzman, DEAŞ'ın elindeki toprakları devretmesi halinde PYD'nin Akdeniz'e ulaşacağını savunuyor. Ne dersiniz?

Deyrezzor'dan Akdeniz'e ulaşabilmeleri için kuzeyi kullanmaları lazım. Kuzeyi kullanmaları da bizim onlara yol vermemiz halinde olabilir ki, bu da mümkün değil.

-Güneyden ilerleyerek Akdeniz'e ulaşabilirler deniliyor...

Güneyde karşılarında rejim ve de Rusya var. Onlara ne rejim yol verir, ne Rusya yol verir. Şu anda rejim ABD ile uyum içinde değil ki. DEAŞ'ın oradaki yerleri, Deyrezzor'un olduğu yerler, petrolün en fazla olduğu yerler. Oralar kolay kolay kaptırılmak istenmez.

Öyle veya böyle gidecekler

ABD'nin bir dışişleri yetkilisi 'DEAŞ'ın Suriye'de işi bitti, yeni hedefi Afrika. Orada askeri gücümüzü artırmalıyız' dedi. DEAŞ çekilirse yeni bir durum ortaya çıkar mı?

Bölgenin DEAŞ'tan temizlenmesi lazım. Bu olmazsa olmaz. Irak'ta şurada iki bin civarında DEAŞ unsuru var. Irak'ta zaten yüzde 10'a falan düştü DEAŞ. Yani şurada iyice tükenmiş durumdalar. Buralardan kaçıyorlar. Öyle veya böyle gidecekler buralardan. Gidecekleri yer Afrika mı olur, ABD mi olur, Avrupa mı olur? Nerelere kaçacaklar göreceğiz. DEAŞ'tan sonra asıl mesele El Nusra gibi yerli terör unsurları olacak. DEAŞ'ta yerli olanlar çok az çünkü. Onlar asıllarına rücu edecekler, diğerleri de çekip gidecek. Biz Irak'ta da Suriye'de de toprak sahiplerinin şehirlerin asli sakinlerinin yerlerine dönebilmelerini istiyoruz.

Yalan şeyleri söylemeleri çok çirkin

-Büyükada tahliyeleri konusunda Schröderin arabulucu olduğu iddiası var, doğru mu?

Schröder, ta şansölye olduğu dönemden beri benim gayet iyi görüştüğüm, dayanışma içinde olduğum bir dostumdur. Zaten kendisiyle görüştüğüm biridir. Ama görüştüğümüzde, iddianın aksine o tür bir meseleyi görüşmedik. Biz Türkiye-Almanya ilişkilerini, iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl daha uyumlu bir sürece gireceğini, bunun için nasıl ne şekilde mesafe alınabileceğini görüştük. Ama birkaç köşe yazarının, tutup o görüşmeyi, yargıyla alakalı bir süreci etkilemeye yönelik bir teşebbüs gibi sunması hiç yakışık almamıştır. Eski dostumla yaptığım bir görüşme hakkında yalan yanlış şeyler ileri sürülmesi çok çirkindir. Türkiye bir hukuk devletidir. Yargı, davalarla ilgili, itirazlar dahil her hususu kendisi değerlendirir ve hukukun gereğini yapar.

Terör koridoruna izin vermeyiz

Bölücü terör örgütü mensupları, neymiş, kuzeyden Akdeniz'e ineceklermiş. Buna Afrin üzerinden ilerleyerek, İdlib'i işgal ederek yeltenebilirler. Biz terör örgütü mensuplarının bu tür bir girişimine tabii ki izin vermeyiz. Buralarda bizi taciz eden terör örgütleri var, bu örgütlere karşı biz her an sınır ötesi operasyonlar yapabiliriz.

DEAŞ iyice tükenmiş durumda

Bölgenin DEAŞ'tan temizlenmesi lazım. Bu olmazsa olmaz. Irak'ta iki bin civarında DEAŞ unsuru var. Irak'ta zaten yüzde 10'a falan düştü DEAŞ. Yani şurada iyice tükenmiş durumdalar. Buralardan kaçıyorlar. Öyle veya böyle gidecekler buralardan. Gidecekleri yer Afrika mı olur, ABD mi olur, Avrupa mı olur? Nerelere kaçacaklar göreceğiz.

Hukuki hakkımı kullanacağım

-CHP'den size yönelik ağır açıklamalar oldu, bunlarla ilgili soruşturma açıldı. Nasıl değerlendirirsiniz?

Tekirdağ'da bir belediye başkanının bir terbiyesizlik yapmasıyla başlayan süreci kastediyorsunuz muhtemelen. Eh, genel başkanlarından geri kalacak halleri yok. Keşke bizi o tür hakaretlere cevap vermeye mecbur etmesenizu2026 Normalde, bir Cumhurbaşkanına o tür hakaretler olduğunda, o partinin genel başkanının müdahale etmesi gerekir. Ama bu yapılmayınca, genel başkan da farklı davranmayınca ister istemez konu yargıya intikal ediyor. Avukatlarım da şahsım da, bu tür insanlara, "İstediğiniz hakareti yapmaya devam edin" diyemeyiz. Hukuk çerçevesinde hukuki haklarımı sonuna kadar kullanırım.

Doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz

-Biz küçük fotoğraflarla uğraşıyoruz. Ama büyük güçler var. Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun ardından TANAP gibi çok büyük projeler de geliyor. Çok ciddi işler bunlar. O büyük güçler bunlarla ilgili ne düşünüyor acaba?

O tür güçlerin bu tür projelerle ilgili ne düşündüğü bizi ilgilendirmez. Bizim ne yaptığımız bizi ilgilendirir. Bir şey doğru ise onu yapmalıyız. Avrupa'nın da doğalgazını petrolünü biz vereceğiz inşallah. Diğer ülkelerle birlikte demiryollarımızı da yapıp yolumuza devam edeceğiz. Doğru bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz.

Kendi otomobilimizi üreteceğiz

Yerli otomobil start alıyor ne dersiniz?

Perşembe günü yerli oto ile ilgili lansmanı Külliye'deki kongre merkezimizde yapacağız. Bu konu ile ilgili gerek TOBB, gerek Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığımız çalışmalar yaptılar. Neticece sektördeki en önemli beş kuruluşumuzun bir araya gelmeleriyle, inşallah biz de kendi elektrikli otomobilimizi üretir konuma geleceğiz. Bu beş marka firmamız bu işe el atmış durumda.