İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları Geçtiğimiz hafta MGK ve Bakanlar Kurulumuz ile başladık. İç ve dış güvenlik konularının yanı sıra OHAL'in 5. kez uzatılması kararını aldık. Meclis'teki gensoru oylaması sebebiyle biraz erken bitirmek zorunda kaldık. Geçtiğimiz hafta Ukrayna ve Sırbistan'a yaptığımız ziyaretler bambaşka özellikler arz eden duygu dolu bir ziyaretti. Polonya programımız da başarılı geçti.Çarşamba günü 40. kez muhtarlarımızla bir araya geldik. KÖKLÜ BİR REFORM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Ülkemizi hedeflerine ulaştırana kadar bize durmak, dinlenmek yok. 2019 hazırlıkları çerçevesinde üzerinde dikkatle durmamız gereken hususlardan birisi de reform sürecini kesintisiz devam ettirmek. 2019 Kasım'ında yapılacak seçim öncesinde uyum yasalarının çıkartılması gerekiyor. Yönetim sistemi değişikliğini önümüzdeki dönemde yönetim reformu ile taçlandırmalıyız. Eski sisteme dair ifadelerin yenisi ile değiştirilmesi olarak anlar ve uygularsak bu fırsatı heba etmiş oluruz. Köklü bir yönetim reformu haline dönüştüreceğimize inanıyorum.
OBEZ BİR DEVLET YÖNETİMİNE SAHİBİZ
Hala obez bir devlet yönetimine sahibiz. Devletin büyük olması, güçlü olması farklıdır, obez olması, hantal olması, verimsiz olması daha farklıdır. Obezlikten devletimizi kurtarmanın şart olduğunu belirtmemiz gerek. Günü kurtarmaya yönelik hiçbir adım bizim yol haritamız olamaz. Obezlikten devletimizi kurtarmanın şart olduğunu belirtmemiz gerek. Günü kurtarmaya yönelik hiçbir adım bizim yol haritamız olamaz. ANAMUHALEFETLE DEĞİL KENDİMİZLE YARIŞIYORUZ Uyum yasaları ile ilgili çalışmaları bu yaklaşımla yürütmeliyiz. Unutmayınız; Fırsatın kazası olmaz. Bu reform sürecinde bizi yine en çok ana muhalefet yoracak. Biliyorsunuz AK Partiolarak ana muhalefet diye karşımıza çıkan anlayışın sığlığından şikayet ettik, ediyoruz. Bu hali bizim için ne kadar büyük bir şanssa, ülkemiz için o kadar büyük şanssızlıktır. Biz ana muhalefetle değiş, kendi kendimizle yarışıyoruz. Rehavete kapılmamak için başarı çıtasını sürekli yükseltiyoruz. Gerekirse gece gündüz çalışma pahasına ülkemize ve milletimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek mecburiyetindeyiz.
MÜFTÜLERE NİKAH YETKİSİ TARTIŞMASI
Müftülere nihak kıyma yetkisi verilmesi ile ilgili hadise... CHP'lilerin üslubu milletten, milletin değerlerinden, tarihinden ne kadar kopuk olduklarını bir kez daha ortaya sermiştir. Bu hususta Anasaya Mahkemesi'ne gitmeleri bizi şaşırtmadı. Kimilerinin uzmanlık alanı hizmettir, kimilerinin uzmanlık alanı da mahkeme kapılarının aşındırmaktır. CHP'NİN İHTİSAS ALANI Anayasa Mahkemesi'ni olur olmaz sebepler de CHP'nin ihtisas alanına dönüştü. Haklarıdır ama bu meseleyi tartışma biçimlerine asla saygı duymadık, duymayacağız. Konuyu çocuk gelinlerden, çokeşliliğe kadar hakikete aykırı yere çekenleri milletimize teşhir etmek boynumuzun borcudur. Laiklik bizim de kabul ettiğimiz ve uygulanması gerektiğine inandığımız bir kavramdır. Olur olmaz her konuyu laiklik üzerinden eleştiren, hizaya sokmaya çalışan CHP anlayışının miadı artık dolmuştur. KONU DİN OLUNCA HOP OTURUP HOP KALKIYORLAR Ana muhalefet partisinin milleti laiklikle böldüğü o karanlık devirler sona ermiştir. Bu kavramı AK Parti olarak yerli yerine oturttuğumuzu düşünüyorum. Ben burada tekrar müftülerin nikah kıyma yetkisini anlatacak değilim. Akıl sahibi olan herkes bu işin ne kadar doğru olduğunu gayet iyi biliyor, anlıyor. Bu Meclis'e müftü olarak değil, tapu kadastro olarak gelse kabul edeceklerdi. Bunlar ne yazık ki din ile bağlantılı bir konu olduğu zaman hop oturup hop kalkıyorlar. SİLAHLARI NEREDE STOKLADIĞINIZI BİLİYORUZ Türkiye terör örgütleri ile mücadelesinde mesafe katettikçe bir takım mahfillerde tepkinin dozunun arttığını görüyoruz. Vize hadisesinden, köpekle aramaya bu tavır doğru yolda olduğumuzun ispatıdır. Amerika, Suriye'de terör örgütü PKK'nın düşük çocuğu olan PYD/YPG ile Rakka operasyonu yapıyor. 'PKK değil' diyorlar. Rakka'da bölücünün posterlerinin asılmasını ne ile izah edeceksin? Biz gerçeklerle konuşuyoruz. 3 bin 500'ü aşkın tır bölgeye silah taşıyor. Bunların nerede, nasıl stoklandığını biliyoruz. Bunu da iyi bil.
İDLİB TAMAM SIRADA AFRİN VAR
İdlib'deki operasyon büyük oranda neticelendi, önümüzde Afrin var. Daha önce ne dedik; Bir gece ansızın gelebiliriz, bir gece ansızın vurabiliriz.
ABD İLE TELEFON KRİZİ: SİZ KİME NEYİ YUTTURUYORSUNUZ? FETÖ ile irtibatı sebebiyle birisini gözaltına alıyorsunuz. Diplomatik dokunulmazlığı var diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Böyle bir şey yok. Belki yutarlar diye buradan giriyorlar. Kime, neyi yutturuyorsunuz? Başkonsolosluktan çıkanla STK mensubu dedikleri Türkiye'nin Soros'u dedikleri kişinin bağlantıları çıkıyor ortaya. Taksim olaylarının arkasında bakıyorsunuz, aynı kişi var. Belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz. Milletçe, beraber dik duracağız ve gereken hesabı da soracağız.