Erdoğan'dan ABD'ye sert mesaj! 'Çekin askerleri'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Dün gece Kuzey Irak'ta meydana gelen depremden dolayı başta bölgedeki kardeşlerimiz olmak üzere tüm Irak ve İran halkına geçmiş olsun diyorum, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum'' dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"(İran-Irak sınırındaki 7,3'lük deprem) Dün gece Kuzey Irak'ta meydana gelen depremden dolayı başta bölgedeki kardeşlerimiz olmak üzere tüm Irak ve İran halkına geçmiş olsun diyorum, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

''50 TIR'LIK YARDIM KONVOYU, HABUR'DAN IRAK'A GİRİŞ YAPMIŞ BULUNUYOR''

Felaketin hemen ardından ilgili kuruluşlarımızı bölgeye sevk ettik. AFAD, Kızılay ve diğer birimlerimiz şu an arama kurtarma çalışmalarına yardımcı oluyorlar ve bunun yanında da AFAD ve Kızılay'ın koordinasyonunda 50 TIR'lık yardım konvoyu, Habur'dan Irak'a şu an giriş yapmış bulunuyor.

Ayrıca ilaç, battaniye, çadır gibi acil ihtiyaçlar noktasında gereken her türlü desteği veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi Türkiye zaten bu tür zor durumlarda, zor zamanlarda, her zaman bölgedeki kardeşlerinin yanında yerini almıştır. Tüm kurumlarımıza, gereken yardımların süratle ivedilikle ulaştırılması, ihtiyaçların karşılanması ve yaraların sarılması hususunda da gerekli talimatlar verilmiştir. Temennimiz ve duamız can kayıplarının sayısının daha da artmaması istikametindedir."

İSMAİL KAHRAMAN'IN ADAYLIĞI

(İsmail Kahraman'ın adaylığı) Malumunuz, şu anda İsmail Bey, gerek siyasetteki deneyimi ile gerçekten yakın siyasi tarihe olan vukufiyeti ile değerli bir milletvekili arkadaşımız. Burada Meclis Başkanlığı'na adaylık husus her milletvekilinin kendi tercihidir. Şu anda İsmail Bey'in adaylığını ben de sizler gibi yeni öğrenmiş bulunuyorum. Bana düşen hayırlı olsun demektir. Benim oy kullanma hakkım da yok. Sadece partinin genel başkanıyım, aynı zamanda da Cumhurbaşkanıyım.

AFRİN- İDLİB

(Suriye'deki son durum) Putin ile Suriye konusunu görüşmemiz bizim için önem arzeden bir konu. Zira Suriye'ye 911 kilometre sınırı olan biziz. Bu kadar uzunca sınırı olan bir başka ülke yok. Taciz, tacizin yanında sürekli olarak tehdit alan ülke, bizim şehirlerimiz. Bu konuları biz Rusya ile bugüne kadar defaatle görüştük. Bunun yanında koalisyon güçleri ile de görüştük, görüşüyoruz. Kastım, başta ABD olmak üzere, Almanya, Fransa, onlarla da görüştük. Suriye dediğimiz zaman akla sadece İdlib gelmemeli. Bizim bir Cerablus operasyonumuz olmuştur. Ondan sonra El Bab günler almıştır. 2000 kilometrekarelik bir alan Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde kontrol altındadır. Fırat'ın doğusuna gitmesi gerekenler verilen sözlere rağmen gitmemiştir. Mümbiç boşaltılmamıştır. Terör örgütü YPG orada işgalci olarak durmaktadır ama merkezi yönetim, Rusya ve bizler de orayı gözetim altında tutmaktayız.

Halep'ten göç edenler İdlib'de. İdlib'de yaşamda sıkıntı var. Zaman zaman siviller tacize uğramakta, onun için Rusya ile bizim şu anda İdlib'de bir ortak çalışmamız söz konusu. Bu çalışmayı sürdürüyoruz, sürdürmekte kararlılığımız var. Sınırları birlikte güvence altına almış durumdayız. Afrin de bizim sınırlara komşu olan iller. Afrin'de de farklı bir durum söz konusu. Afrin'in içindeki demografik yapının içinde bize müzahir olan etnik unsurlar da var ama karşı olanlar da var. YPG/PYD'nin de burada belli bir yapısı var fakat biz Afrin'in zaman zaman bize karşı olan tacizini göz ardı edemeyiz. Gerekli adımları atmakta kararlıyız. Bundan sonraki süreçte de kararlılığımız devam edecek. Rusya ile müşterek adım atmanın görüşmelerini kendilerin ile de yaptık. Onların olumlu yaklaşımı bizim planımızı uygulamaya çok daha değişik şekilde yapmamıza olanak veriyor.

S 400 ANLAŞMASI

S-400 ile ilgili bazı teknik konuları da bu ziyaretimizde görüşeceğiz. Milli Savunma Bakanlarımız da muhatapları ile konuları görüşüyorlar. Bir an önce onu da devreye sokmak suretiyle adımları atmak istiyorum.

TRUMP VE PUTİN'İN AÇIKLAMALARI

Ben bu ifadeleri anlamakta zorlanıyorum. Askeri çözüm mümkün değil deniliyor. Öbür tarafta merkezi yönetimin şu ana kadar askeri yöntemlerle öldürdüğü insan sayısı 1 milyona ulaştı. Askeri çözüm söz konusu değilse, o zaman çeksinler askerlerini. Orada Türkiye'nin askeri yok ki. Onların var. Çeksinler askerlerini, siyasi yönteme başvurulsun. Bir an önce hep birlikte orada seçime gitmenin yolları aransın. 7-8 yıl içinde bu yönteme başvuruldu mu? Dünyayı aldatma yöntemlerine gitmeyelim. Bu bölgeyi en iyi tanıyan biziz.