Erdoğan, AK Parti olarak 11 yıldır iktidarda olduğunu, bu dönemde çok önemli hizmetlerverdiğini bundan dolayı da tüm milletvekili ve bakan arkadaşlarına teşekkür etti.
Erdoğan, konuşmasında ayrıca vefat eden Nejat Uygur ve Aytunç Altındal'ın ailesine başsağlığı diledi, Tataristan'da meydana gelen kazada hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.
Erdoğan satır başları ile şunları söyledi:
Diyarbakır'da çok önemli anlar yaşandı. Mesut Barzani ve ülkesinden 38 yıldır uzakta olan Şivan Perver ile sanatçı kardeşimiz İbrahim Tatlıses bir araya geldi.
-Ret inkar ve asimilasyon poltikalarına bizim iktidarımız döneminde son verdik.
-Diyarbakır, Bismil ve Ergani'de 2 günde 880 trilyon liralık eser ve hizmeti resmi olarak açmış olduk,
-Allaha Şükürler Olsun Diyarbakır'da bu kez acı göz yaşı değil, sevinç gözyaşları yer aldı. 20 yaşındaki bir genç 'barış istiyoruz' diye göz yaşı döktü.
- Bizim tarihimiz sadece MHP'nin çizdiği tarih değil, Hazreti Adem'in dünyaya indiği tarik olarak alıyoruz. Bu milletin tarihi 12 Eylül, 27 Mayıs değildir. 80'lerde değiştirilmiş yer isimlerini bizlere yüz yıllardır varmış gibi gösterdiler.
-Bu millet köksüz değildir.
-Meclis'in zabıtlarını açsın baksınlar, Kürdistan kelimesini, Anasır'ı İslam'ı o zabıtlarda görürürler, Doğu Güneydoğu'nun Kürdistan eyaleti olduğunu görecekler.
-Gazi Mustafa Kemal önceleri bir Osmanlı zabıtı idi, dönemin tüm devletlerine karşı savaştı. Misakı milli topraklarını işgal edenler uzaydan gelmemişti. Trabzon izmir Edirne işgal altında idi. Bu millete çok büyük zulümler yapıldı. O zulümleri en iyi bilen Mustafa Kemal, 1923'ten sonra bu devletlerle anlaşmalar yaptı. İngilizlere Fransızlara İtalyanlara işgal ettikleri için küsmedi anlaşmalar yaptı.
-Devletlerin ilişkileri intikam öfke nefret hissi ile yürümez
-Milli hudutlarımız içerisinde bulunan Kürt, türk Laz, çerkez gibi bütün dini unsurlar çıkar birliği içerisindedirler.
Bize bölücü diyorlar, peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü, Kürt damadımız var diyen Alparslan Türkeş de mi bölücüydü,
-Deve kuşu başını kuma gömer dünya küçük der.
-Türkiye'nin yakın tarihi CHP ve MHP'nin çizdiği gibi bir tablo değildir.
-Korku ile büyük devlet olmaz. Küçük düşünerek büyük işler yapılmaz. Büyük düşünecek, büyük adımlar atılacak büyük işler yapacağız. Türkiye kabuslardan korkacak bir ülke değildir.
-Dilden korktular dili yasakladılar, şarkıdan korktular şarkıları yasakladılar, kılık kıyafetten korkutlar, büyük devletlerin böyle korkuları olamaz.
-Biz birinden alıp diğerine vermiyoruz. Olması gerekeni yapıyoruz. Biri türkü söyledi diye ülke bölünmez, biri farklı birşey söyledi diye ülke bölünmez, bu ülkenin birliği varlığı pamuk ipliğine bağlı değildir. bu ülkenin güneyi kuzeyi batısı köprü altında ensesine kurşun sıkanların durumunu anlamaya çalışsın
-Muhalefet tek bayrak, tek millet tek devlet tek vatan diyemiyor. Ondan sonra da milletiyçiyiz diyorlar,
-Şivan Perver Diyarbakır'da odaya girdiği zaman herkes heyecanlandı. Kimse ona bir Kürt olarak değil, ona 38 yıl ülkesinden ayrı kalmış biri olarak bakıyordu. 38 yıl bir insanı ülkesinden mahrum bıraktılar, bunun bedelini ödemesi gerekenler var. Gezi parkında bize saldıranlar kimlerse Ahmet Kaya'ya saldıranlar da aynı
-Ahmet Kaya'ya saldıranlar bugün herbiri başka yerde olduğunu söylemeye çalışıyor. Biz hepinizin orada olduğunu iyi biliyoruz.
-Diyarbakır ortak acıların ortak sevinçlerin merkezi olacaktır.
-Rabbim hiçbir anneyi acı ile gözyaşı dökenlerden değil, mutluluk gözyaşı dökenlerden eylesin
-Biz hiçbir şehidimizin acısını büyütmeyi değil, 76 milyonu aynı sofrada buluşturmaktan yanayız.
-MHP, CHP ve BDP'den bazı yöneticilerinin sorunlu dilleri var. Diyarbakırla ilgili son derece seviyesiz sözlerine de asla cevap vermeyeceğim.
-MHP CHP ve BDP sanal korkularla tabanlarını korkutmaya çalışıyorlar. Biz bölen değil yaptığı somut hizmetlerle var olan partiyiz.
-Anayasa yapımında biz de 3 milletvekili, 20 milletvekili olan parti de 3 milletvekili gönderdi, biz bağcıyı dövmek değil üzüm yemek istedik. Buna rağmen çözüm için adım atılmadı. Bugün faturayı bize çıkarmaya çalışıyorlar. Yok öyle... Önce gelin çözelim dediler, 60 madde için, tamam dedik bu kez 4 parti kabul etsin dediler. Biz hep olumlu katkıda bulunduk, ancak Meclis Başkanı bile artık dayanamaz hale geldi. Artık Meclis Başkanı'nın mektubunu bekliyoruz.
-İktidar oy kazanacak diye söylediklerinin tam aksini yaparlar. Biz milletimizden aldığımız destekle bugünlere geldik, bundan sonra da öyle devam edeceğiz.
-Bize en ağır ithamlarla saldıranlara bazı eserleri göstermemiz gerekir.
-Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ, Karadağ'da yaşadıklarını anlattı. Karadağ'da bir Osmanlı şehitliği bulunuyor. Orada bir Nizam Camii adında bir cami var. 1911'de atalarımız cami restore edilsin diye mektup yazıyorlar. Balkan savaşı başlıyor cami restore edilemiyor. Cami imamı şehit edildi. Tayyip Bey Başbakan olduktan sonra mektup yazdık, Camimiz yapıldı caminin yıkımından 100 yıl sonra camimiz ayağa kaldırdı. Bize lütfen mektuplarımıza bir daha 100 yıl sonra cevap vermeyin diyor.
-Bize hoşgeldiniz ama neden bu kadar geç geldiniz diyorlar.
-Somali'de eskiden hastalar Azrail'i beklerdi şimdi ise Türkiye'den doktor bekliyor diyorlar
-Makedonya'da Kocacık köyünü bulduk, MHP CHP bu köyü bilmez, Bu köy Mustafa Kemal'in babasının evidir. TİKA evi buldu, oraya örnek bir eser yaptı. CHP MHP andımızı okurken biz Mustafa Kemal'in askeri idadide okuduğu manastırın restorasyonunu yaptık. Onlar Mustafa Kemal'in resimini Türk Lirası'ndan çıkarırken biz bunları yapıyoruz. Posta Pulları'nda sınıflarda Atatürk'ün resmini çıkardılar İnönü resmi koydular. Bunu CHP yaptı.
TİKA, Habeşistan'a gitti Bilali Habeşi'nin mezarlarını buldu restore etti, Osmanlı'nın son eserlerini bulup restore etti. Filistin'de dünyanın en ücra köşesinde ecdamız nerelere gidip neler yapmış ise onları bulduk yeniden restore ettik. Laf ola beri gele yok, eser ola söz ola dedik.
-Şimdi TİKA Zigetvar'da Kanuni Sultan Süleyman'ın organlarının bulunduğu türbeyi restore ediyor. Kongo'da pigmeleri bulduk onlara malzeme gönderiyoruz. ABD'de 5 bin kızılderiliye su temin için çalışmalar başladık.
-Bize diyorlarki göreviniz tabi yapacaksınız. Peki bunlar sizin göreviniz değilmi, neden yapmadınız.
-4 bine yakın eseri restore ettik.
-Almanların Gothe, İspanyolların Sokrates enstitüleri var. Biz bunlara karşı Yunus Emre Enstitülerini kurduk. 27 ülkede bu enstitüler kanalı ile insanlara Türkçe öğretiyoruz. Gelecek yıl 40 ülkede gençlere Türkçe öğreteceğiz. Birileri şehitler üzerinden siyaset yaparken biz şehit gelmesin diye siyaset yapıyoruz.
-Bunların Myanmar'da şehitliğimiz var mı bilmezler. Ama biz gidip orda şehitliğimizi bulduk, restore etmeye başladık. 1. Dünya savaşında oraya esirlerimiz götürüldü ve orada şehit oldular. 3 bine yakın şehidimiz orada yatıyorlar. Burma Hükümeti ile görüştük, bu yılın Şubat ayında çalışmalara başladık.
-Urumçi'ye giden ilk hükümet olduk, Kırım Türklerinin elini tutan biz olduk. 2003'ten beri gelen burslu sayısı ile bugün dünyadan gelen burslu öğrenci sayısı kıyaslanmayacak kadar farklı.
-Bugün heryerde Türkiye var, heryerde Türkiye konuşuluyor. Her yerde Türkiye'nin itibarı artıyor.
-Batıda Kızılderili kabileler, doğuda şehitliklerimizi bulup yapıyoruz.
-Türküm doğruyum çalışkanım yetmiyor. Biz bütün dünyayı kucaklıyor bütün dünyaya iz bırakıyoruz. Biz şehitlerimizin izindeyiz, o izden de asla ayrılmayacağız.
Kaynak: Haber7