Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazi ve şehit yakınları atamasına ilişkin olarak, "2 bin 28 kişinin atamasını bugün gerçekleştiriyoruz. Bunlardan 419'u 15 Temmuz gazisi veya gazi yakını, 67'si de 15 Temmuz şehitlerimizin yakınıdır. Diğer atamalar da terörle mücadelede şehit olanların yakınlarından, mağdur, vazife ve hak malulü olarak kabul edilenlerden oluşuyor. Bugünkü atamayla birlikte sadece son iki yılda Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yaptığımız atama sayısı 17 bin 74 kişiyi bulmuştur." dedi.
"Devletin sahibi millettir"15 Temmuz'un çeşitli mesajlar verdiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bana göre 15 Temmuz'un en önemli mesajlarından biri de şu; biz 200 yıldır 'devletin sahibi kimdir' ve 'Türkiye nasıl kurtulur' sorularını hep soran, bu sorulara cevap arayan bir ülkeydik. 15 Temmuz'da bu soruya kati bir cevap bulduk. Bu çok önemli; devletin sahibi millettir. Türkiye'yi kurtaracak yegane güç de milletin bizatihi kendisidir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2010 yılından itibaren bu yapıya (FETÖ) karşı açık tavır almaya başladığımda, özellikle de 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimi ile birlikte net bir duruş sergilediğimde yanımda milletimden başka kimseyi bulamadım." dedi.
"15 Temmuz'u bir işgal girişimi olarak nitelendiriyoruz""15 Temmuz'u aynı zamanda bir işgal girişimi olarak nitelendiriyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, "Türk milleti; vatanını işgal etme, ezanı susturma, bayrağını indirme, devletini yıkma peşinde olanlarla nasıl mücadele ettiğini, edebileceğini Çanakkale'de ve İstiklal Harbi'nde göstermiş bir millettir." şeklinde konuştu.
FETÖ'yle mücadeleErdoğan, FETÖ'yle mücadele ile ilgili olarak şöyle konuştu:
"Kendi siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından her çevreden pek çok kişi bunların üzerine çok gittiğimi, kendilerine haksızlık yaptığımı bana söylüyordu. Sadece milletim beni bu mücadelemde kayıtsız şartsız destekledi."
"Kimse bize mağdur edebiyatı yapmasın""15 Temmuz gecesi 246 değil de 246 bin insanımız şehit olsaydı, bu mesele üzerinden polemik üretenler acaba darbeyi kabul edecekler miydi?" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"O zaman da başka bir bahane bulacaklardı. Öyleyse ne darbenin ne darbe girişimine karışanların ne de o örgüte doğrudan veya dolaylı destek veren hiç kimsenin gözünün yaşına bakma hakkına sahip değiliz. Onun için kimse bize mağdur edebiyatı yapmasın, eğer benim yakın arkadaşlarımın içerisinde de varsa onlara da sesleniyorum, sakın bize mağdur edebiyatı yapmayın."
"Şimdi El Bab'a yürüyoruz"Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi El Bab'a yürüyoruz." diyerek konuşmasına şöyle devam etti:
"Çünkü El Bab onların önemli bir merkezi. El Bab'ı da onlar terk edecekler, mücadele öyle devam edecek. Ondan sonra Münbiç'e, Rakka'ya yöneleceğiz. Dün akşam Sayın Obama'yla uzun uzadıya bir görüşmemiz oldu ve bu görüşmelerimizle birlikte bu tür adımları atacağımızı kendileriyle de paylaştık. Şunu da söyleyeyim; PYD-YPG terör örgütlerine bizim ihtiyacımız yok. Rakka'da PYD-PKK, bunlar aynıdır zaten, YPG aynıdır, biz dedik ki 'Gelin sizle beraber Rakka'dan DEAŞ'ı atalım. Bunu biz sizlerle beraber hallederiz.' Bu gücümüz var. Bunlar nedir ya, basit bir terör örgütü. Bunların hepsi aynı."
"Sincar'ın yeni bir Kandil olmasına müsaade edemeyiz"Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütleriyle mücadele ile ilgili olarak da şunları kaydetti:
"Bunların hepsi aynı. Suriye ve Irak'ta, şu anda Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de, Sincar'da bu mücadeleyi yine sürdüreceğiz. Niye? Sincar yeni bir Kandil olma yolunda. Onun için biz Sincar'a müsaade edemeyiz, çünkü orada PKK var. "