Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Müteahhitler Birliği'nin ödül töreninde konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada Mersin'de bıçaklanarak öldürülen ardından da cesedi yakılan tüm Türkiye'yi yasa boğan Özgecan cinayeti ile ilgili çok sert konuştu. Özgecan için sokakta dans eden CHP'li vekil Aylin Nazlıaka'ya ''Özgecan'ımızın ölümünü dans ederek güya protesto ediyorlar. Bu ne biçim iştir. Önce sen biliyorsan bir Fatiha oku. Bilmiyorsan bir rahmet dile.'' diye çıkışan Erdoğan, zanlılarla ilgili ise, ''Bu alçaklığın, bu canice, vahşice yapılan bu katilin failleri yakandı. İnşallah hakkettikleri cezayı da en ağır şekilde almaları için bizzat davanın takipçisi olacağım. Şu anda da zaten takip ediyorum.'' dedi. BİZE SATAŞIYORLAR Müteahhitlerin yaptığı işlere bakıldığında kardeş ülkelerde daha çok iş yapıldığının görüldüğünü söyleyen Erdoğan, ''Bize ''Afrika'da, Ortadoğu'da ne işiniz var'' diye sataşıyorlar. Biz oralara gitmezsek bu bağlantılar nasıl sağlanacak. Dikkat ederseniz gittiğimiz her yere işadamları ile gidiyoruz. Bazen 2 bazen 3 uçakla gidiyor gittiğimiz her yerde mutlaka bir iş konseyi yapamaya çalışıyoruz. Bu toplantılarda bağlantılar kuruluyor, anlaşmalar imzalanıyor. Birileri bize ''Turistik gezi yapıyorsunuz'' diyorlar, kendileri bu tarz geziler yapabilir ama biz inanın gezilerimiz gezmek için değil iş bağlamak ülkemizi geliştirmek için yapıyoruz.'' dedi. BEKÇİ DAHİ YAPMAYACAĞINIZ KİŞİLER VAR! Oturdukları yerden siyaset yapmaya alışmış olanların tavırlarını yadırgadıklarını da söyleyen Erdoğan, ''Vizyon desen vizyon yok hayal desen hayal yok, çalışma gayret desen o zaten hç yok. O zaman bu millet size niye itibar etsin. Sizlerin şantiyenize bekçi dahi yapmayacağınız kişiler var.'' dedi. 40 YILLIK DENEYİMİN SONUCU En son gidilen 3 ülkede başkanlık sistemi olduğunu ve seçimlerden sonra ön açıcı bir sisteme ihtiyacın olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Bu benim şahsi görüşüm. Ama ayrıca 40 yıllık deneyimlerimin de sonucudur.'' diye konuştu. Dünyanın her yerinde gidilmedik ülke, el atılmadık iş bırakmayacaklarını da sözlerine ekleyen Erdoğan, ''Gittiğimizde gördüğümüz manzaralar Türkiye'nin hangi noktada olduğunu çok iyi bizlere gösteriyor.'' dedi. Biz gittiğimiz her yere sadece para için sadece diplomatik ilişkiler için gitmiyoruz. Biz oradakileri kardeşimiz olarak görüyor bir kardeş bir kardeşine nasıl giderse biz de o amaçla oralara gidiyoruz. Kan bulaşmış para bize mutluluk getirmez. O yüzden Filistin, Suriye ve Myanmar diyoruz... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle; Biz bu yüzden dünya 5'ten büyüktür diyoruz. Böyle bir dünya düzeni olabilir mi? Sadece İsrail'e değil dünyadaki tüm zalimlere karşı mazlumlara sahip çıkmak için ''One Mınute'' dedik. Biz Obama'ya ''Neredesin Obama'' derken aslında dünyanın vicdanına sesleniyorduk. Otobüste teröristler tarafından diri diri yakılan kızımız için ses çıkarmayanlar, eylem sırasında ölenler için Türkiye'yi ayağa kaldırmaya çalıştılar. Bunlar kendi ülkesine, kendi milletine, kendi insanının değerlerine, kültürüne o kadar uzaklar ki geçtiğimiz günlerde hunharca katledilen Özgecan'ımızın ölümünü dans ederek güya protesto ediyorlar. Bu ne biçim iştir. Önce sen biliyorsan bir Fatiha oku. Bilmiyorsan bir rahmet dile. Ailesine bir başsağlığı dile. Dans ediyor. Bunum bizim kültürümüzdeki yeri nedir? Adeta sanki o ölümden zevk alıyor, bu anlama gelir. Bu alçaklığın, bu canice, vahşice yapılan bu katilin failleri yakandı. İnşallah hakkettikleri cezayı da en ağır şekilde almaları için bizzat davanın takipçisi olacağım. Şu anda da zaten takip ediyorum. Bizim kültürümüzde kadının yeri başkadır. Kadınlarımız her zaman çok önemli görevler üstlenmiştir. 50 liralık banknotlar hazırlanırken dedim ki tarihimizde önemli olan bir şahsiyetin fotoğrafını koyalım dedim ve Fatma Aliye hanımın resmini koyduk. Kadına şiddet uygulamak Allah'ın emanetine ihanet etmektir. 2011 yılında çıkardığımız kanun kadının koruması için bu alanda devrim niteliğindedir. Bu olay hepimizin kızının başına gelebilirdi. Bu olayı sahiplenmedikçe mesafe alınamaz. O yüzden ben bu elim hadise ile yeni bir dönemin başlamasını arzu ediyorum. Ben açıkçası insani çalışma alanlarına sahip olmayan hiçbir şantiye görmek istemiyorum. Bu mevzuat değil zihniyet meselesidir. Büyüyeceğiz, kazanacağız ama kimsenin ahını almadan bunu yapacağız. Merhameti, vicdanı, şefkati olmayan bir ülke olarak refahımızı arttırmak bizim asla arzu ettiğimiz bir yol değildir.
Kaynak : Haber7