Erdoğan: Meydanlar şu anda gayet iyi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı canlı yayın programında yerel seçimlere ilişkin halkın nabzının nasıl olduğuna yönelik sorulan soruya meydanların şu anda gayet iyi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bugün sadece Kahramanmaraş ile kalmadıklarını, öncesinde Tersane İstanbul ile adımı attıklarını dile getiren Erdoğan, Haliç'in kıyısında muhteşem bir projenin 2020 yılının kasım ayında hayata geçeceğini, bugün bu projenin temel atma törenini gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Erdoğan, bataklık, çamur yığını, kokudan geçilmeyen Haliç'i temizlediklerini, temizledikten sonra da Haliç Kongre Merkezi'ni yaptıklarını hatırlatarak, "Orası sakatatçıların merkeziydi. Ama Haliç Kongre Merkezi ile bütün o çevre farklı bir değer kazandı. Şimdi bu Haliç Tersanesi, bilim, sanat, kültür merkezi olacak." diye konuştu.

Buranın eski Camialtı Tersanesi olduğunu hatırlatan Erdoğan, orada amatör kümedeyken 6 yıl futbol hayatının olduğunu anlattı.

Erdoğan, kendi semtinin bir bölgesi olduğu için çok çok iyi bildiği bir yer olduğunu aktararak, "Şimdi orada gerek o tarihi eserleriyle, gerekse yapılmış olan bu proje kapsamında gerçekten muhteşem bir eser meydana gelecek. Burada üç tane müzenin içinde olduğu Sadberk Hanım Müzesi gibi, ilk defa çok güçlü bir kadın müzesi burada yer alacak. Bir de İslam Türk Sanat Eserleri Müzesi burada yer alacak. Bunun dışında da gerek oteliyle, gerek oradaki marinasıyla, gerek oradaki markalarla, yürüyüş yollarıyla çok farklı Türkiye için çok büyük bir kazanım olacak. Bu Haliç'e farklı bir zenginlik katacak." diye konuştu.

"Bu süreçte milletimizle çok ciddi kararlı bir kucaklaşma şansını bulduk" Erdoğan, seçim atmosferinin sorulması üzerine de meydanların şu anda gayet iyi olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Meydanlar gayet iyi ama tabii bütün bu meydanların dilinin yanında, halkın özellikle şu anda seçimi hazmetmesi hangi konumda bunu da bir geneli itibarıyla masaya yatırmak lazım. Şimdi gün geçtikçe bu kızışıyor. Gün geçtikçe tabii ki vatandaşın özellikle verilen mesajları alması, verilen mesajlar üzerinden istikametini belirlemesi bir bunlar var, bir de ideolojik bir formatlamayla siyasi partileri değerlendiren kesim var. Tabii burada acaba marifet iltifata tabiidir anlayışıyla yapılan yatırımlar, eserler üzerinden değerlendirenlerin durumu mu, yoksa ideolojik formatlamayla bakanların durumu mu önemli? Beklentimiz şu, benim aziz milletim diyoruz ki bu ülkeye en ufak bir yatırımı olmayan, herhangi bir kazanım sağlamayanların ideolojik formatlamasına, benim halkım bu tezgaha, bu tuzağa düşmemeli. Benim halkım burada bize kim ne kazandırır veya bugüne kadar bize hangi iktidar, hangi yerel yönetim ne kazandırdı buna bakması gerekir diye düşünüyorum. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de, Kayseri'de, Konya'da, Diyarbakır'da, Antalya'da, Adana'da, Mersin'de kimler ne kazandırdı? Trabzon'da, Samsun'da kimler ne kazandırdı. Velhasıl bu yerel yönetimin bu bakımdan çok önemli olduğunu düşünüyorum. Onun için biz bu süreç içerisinde milletimizle çok ciddi kararlı bir kucaklaşma şansını bulduk."

Çalışmalar kapsamında illere gittiklerini, fırsat bulduklarında ilçelere de gittiklerini aktaran Erdoğan, dün Muğla'da olduklarını, önce Fethiye'ye uğradıklarını, oradan sonra planda yokken Bodrum'a geçtiklerini ve herhangi bir hazırlık olmadığı için duvarın üzerinde Bodrumlu vatandaşlara seslenme fırsatı bulduklarını aktardı.

Erdoğan, yoğun bir çalışmayla devam ettiklerini vurgulayarak, yarın da en önemli iller arasında yer alan Kayseri ve Hatay'a gideceklerini belirtti.

"Birinci sırada özellikle şehir planları büyük önem arz ediyor" Erdoğan, yol haritalarının, çalışmalarının hatırlatılması üzerine de "Aslında sizin bu sorunuzdan ben şunu anlıyorum. Aslında bizim manifestodaki başlıkları anlıyorum. Ama bunların tekrarında tabii çok büyük faydalar var." diyerek, şöyle devam etti:

"Birinci sırada özellikle şehir planları büyük önem arz ediyor. Ne tür sıkıntılar çekiyorsak bakıyorsunuz plansızlıktan çekiyoruz. Tabii plansızlık, kaçak yapılaşma vesaire bütün bunlar uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanmadığı için çok bedel ödedik. Ama bundan böyle bizim yerel yönetim anlayışımızda bunlar uzun vadeli ve kesinlikle de hakkaniyete uygun şekilde bu planlar hazırlanacak. İkincisine gelince alt yapı ve ulaşım sorunları. Bizde bir anlayış var. Her evde bir tane otomobil olsun. Şimdi iki otomobil olsun, yetmez üç otomobil olsun, böyle bir anlayış var. Böyle bir fazla otomobil sayısı olunca da bu neyi getiriyor? Aracını park edecek yer bulmada sıkıntılar yaşıyorlar. Tabii apartmanların altında otopark olması lazım. Ancak yeni dikey mimarinin getirdiği bir anlayışla onların altında otoparklar falan oluyor. Ama daha önceki yapılaşmada maalesef mecburiyet olmasına rağmen apartmanların altında otopark yok. Ne yapıyor? Sokakta, kaldırımın üstüne aracını çekiyor. Bunlar tabii Allah göstermesin en ufak bir yangında, vesairede oraya da itfaiyenin girmesini engelleyen durumlar."

Kartal'da yıkılan bina Kartal'da son yaşananlara da değinen Erdoğan, "En son bir felaket yaşadık, Kartal... Kartal'da yaşadığımız felaketteki sıkıntı nereden kaynaklanıyor? Buraya 3 kat izin almış, 3 kat izni, 8-10 kata çıkarmış. Bu tabii tamamen bir kaçak yapılaşma. Ama sadece o değil ki İstanbul'un da Türkiye'nin de değişik yerlerinde, her yerde İzmir, Ankara, aklınıza ne gelirse hepsinde buna benzer kaçak yapılaşmalar var ve bu kaçak yapılaşma bizi tehdit ediyor. Hele hele deprem bölgelerinde İstanbul'u, bütün bu deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var. İzmir'de şu anda Karabağlar olsun, Bornova olsun buralar deprem bölgesi. Buralarda bu sıkıntılar var. Bu tehdit bir büyük depremde yani faturası bunun ne olur belli değil. Ama ben bundan endişeliyim, korkuyorum. Onun için de sürekli bu uyarılarımızı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, kentsel dönüşüm diye çalışma başlattıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi kentsel dönüşümle ilgili olarak biz bu çalışmamızı başlatırken dedik ki bak kentsel dönüşümde biz burada oturanlara kiralarını verelim, kendileri hemen kiraya geçsinler ondan sonra da biz burayı gönüllük esasına dayalı olarak bu bölgeleri yıkalım. TOKİ ile olmazsa müteahhitlerle ama TOKİ'nin koordinesinde buralarda konutlar yapalım ve bu yaptığımız konutlara kendilerini tekrar çekelim oturtalım. Yok başka yerde TOKİ'nin konutları var, buyursunlar oralarda otursunlar. Ama bu kaçak ve her an tehdit altında olduğumuz binalara yerleşmesinler. Çünkü bu kentsel dönüşüm aynı zamanda şehirlerimizin güzelliğini de getirecek."

"AK Parti belediyeciliği bir sosyal belediyeciliktir" Seçim Manifestosu'nda yer alan "Benzersiz Şehirler" anlayışına ilişkin konuşan Erdoğan, "Şehirlerimizi biz, tarihten gelen kendi hikayeleri var ya kültür noktasında da, ona uygun şekilde bunları imar edelim, inşa edelim. Eğer bunu da yaparsak bu bir başka güzellik katacak. İşte ülkemizin değişik yerlerinde buna uygun olarak yapılan bütün şehirleşmede bakıyorsunuz özellikle buralar turistler için bir çekim alanı oluyor. Çok da ilginç olanı ben belediye başkanlığım döneminde de bunu yaşadım. Bu dönemde de bir çok yerde biz bunun adımlarını atıyoruz. Bu adımlara uyanlar ve bu mimariye uyanlar bir defa hem oraya kazandırıyor, hem kendisi kazanıyor ve böylece de böyle bir deprem riskinden endişe duymuyor." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, Akıllı Şehir uygulamaları ile "teknolojinin tüm imkanlarını insanımızın ayağına getirelim" dediklerini kaydederek, "Akıllı şehirlerle bu adımı attığımız zaman burada bütün yani internet bağlantılarına varıncaya kadar her şey orada olacak ve o binalarda vardı yoktu böyle bir endişe taşınmayacak. Böyle bir adımı da atmaya, altyapıyı da ona göre, yani bütün fiberoptik ne gerekiyorsa her şeyini oraya o şekilde getirmiş olacağız." dedi.

Bir başka önemli adımın da çevreye saygılı şehirler olduğunu anlatan Erdoğan, "Millet bahçeleriydi, millet kıraathaneleriydi bütün bunlar da... Bir defa şu anda düşünün siteleri. Sitelerde aynı dikey mimari. Apartmanda komşular birbirini tanıyor mu? Tanımıyor. Fakat geçmişe bakalım çocukluğumuza. Biz bırakın apartmanı falan. O zaman tabii dikey mimari falan yok. Biz mahallede, sokaklarda çocuklar, arkadaşlarımız hep beraber oynardık. O zamanın kendine has oyunları vardı. Bu oyunları aramızda oynar ve çocukluğumuzu yaşardık. Ama şimdi çocuklar çocukluğunu yaşayamıyor. Artık bunlar yok. Sitenin ortasında şöyle bir oyun parkı varsa, o onlar için en büyük zenginlik. Bu adımları da tabii atmamız gerekiyor diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Millet bahçeleri tuttu. Şu anda AK Partili belediyeler hemen zaten buna başladılar. Büyüklüğüne göre, bir de bahçenin bir köşesinde 250 metrekare, 500 metrekare 1.000 metrekare büyüklükte millet kıraathaneleri yapılıyor. Belediye bu millet kıraathanelerinde gerek oralardaki kitaplarıyla ki Üsküdar'ın yaptığı eser, Nevmekan muhteşem bir eser oldu. Şu anda geleni gideni çok çok fazla. 24 saat anlayışıyla çalışıyor. Burada tabii simidiydi, kekiydi, çayıydı, kahvesiydi vesaire bütün bunları da belediye oraya gelen giden gençlere ikram ediyor. İkram ederken tabii bütün bunların hepsiyle milletin kendi imkanlarının kendine dönüşümü. Bu tabii kaynaşmayı da sağlıyor. Orada gençler birbirleriyle kaynaşıyorlar, tanışıyorlar, derslerini çalışıyorlar vesaire. Zaman zaman orada seminerler, sohbetler bunlar yapılıyor. Bunlarla beraber Üsküdar için gençliğin en büyük kazanımlarından bir tanesi oldu."

Bir diğer konunun da sosyal belediyecilik olduğunu ve bunu çok önemsediğini anlatan Erdoğan, "AK Parti belediyeciliği zaten tanımında bir sosyal belediyeciliktir. Yani fakiri, fukarayı, garibi, gurebayı bulan bir anlayış ve doğrudan insana dokunan, insana saygılı olan bir belediyecilik anlayışıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dikey mimariden bir an önce sıyrılarak, yatay şehirleşmeye öncelik vermek istediklerini anlatarak, "Zaten bizim medeniyetimizde, bizim kültürümüzde yatay şehirleşmeyi görürsünüz. Bakın şimdi Süleymaniye'nin etrafı şu anda yenileniyor. Bütün o tarihi eserler vesaire, oralar şu anda Katar-Türkiye-Kiptaş işbirliğiyle yıkılıp, aslına uygun olarak inşa edilecek. Orası mesela çok ciddi bir çekim haline gelecek. Ama bitince bambaşka olacak." ifadelerini kullandı.

Bir diğer adımın da "halkla birlikte yönetim" olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Burada tüm muhtarlarla, vatandaşla herhangi bir karar mı alınacak. Onlarla beraber alınacak. Bir diğer yönü tasarruf, şeffaflık. Yani israftan çok çok uzak, tasarruflu bir belediyecilik. Bir diğer adım da değer üreten şehirler. Yani rüşvetle, suistimalle değil. Kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda, hayat kalitesini yükseltmek suretiyle oraya bir değer kazandıran bir belediyecilik anlayışını biz bu seçimlerde Türkiye'nin her yerinde getirelim." dedi.

"Yüzde 100 başarılı olamadık. Eksikler var" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti'nin bugüne kadar elindeki belediyeleri niye böyle yönetmedi" şeklinde eleştiriler yapıldığının sorulması üzerine, bu eleştirilerin geneli itibariyle doğru olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu saydığım manifestodaki 11 başlık içerisinde uyguladıklarımız var, maalesef uygulayamadıklarımız var. Tabii bu konuyla ilgili olarak da biz sürekli olarak belediyelerimize bu ikazları hep yapmışızdır. İşte bu ikazları yaptığımız içindir ki bir Nevmekan çıkmıştır. Bu ikazları yaptığımız içindir ki örneğin Başakşehir'de muhteşem bir millet bahçesi vesaire ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde yerel yönetim değil, gerçi bizim gayretimizle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak Ataköy'de sahilde biz bir yere ruhsat vermedik ve orayı mesela tarihi bir eserdir. O tarihi eserin olduğu bölgeyi biz bir millet bahçesine dönüştürdük. Yani buna benzer bir çok adımları attık. Ama yüzde 100 bu konuda başarılı oldunuz mu derseniz. Yüzde 100 başarılı olamadık. Eksikler var. İşte bu dönem bu tespit ettiğimiz eksikleri de gidermek suretiyle bu adımları atalım diyorum."

Atık sular meselesiyle ilgili de konuşan Erdoğan, "Bakın biz bu atık suların kesinlikle denize deşarj edilmemesi noktasında çok çok büyük burada ikazlar, uyarılar yaptık. Şimdi İzmir Körfez'de kokudan geçilmiyor. Bu kadar konuşulduğu halde, söylendiği halde bir dönem orada belediye başkanlığı yapılmıyor. Kaç dönemdir burası Cumhuriyet Halk Partisi'nde. Ama kalkıp da bu hassasiyet orada gösterilememiştir. Mesela ulaşımda ciddi manada sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz ama İstanbul'da bütün bu sıkıntılı ulaşımı, biz gerek metroyla, raylı sistemlerle, bunun yanında metrobüs anlayışını getirmek suretiyle, yani toplu taşımacılığı öne çıkararak bunu büyük oranda hallettik. Şimdi bu aşamadığımız, bu yeni dönemde de bu kalanları inşallah süratle gidermenin gayreti içinde olacağız."