Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır toprakları kanlarıyla yoğurarak vatan yapan ecdadın emanetine 85 milyon olarak hep birlikte sahip çıktıklarını belirterek, "Vatan topraklarındaki asırlara sari her bir serencamımızın her bir safhası kendi içinde üzüntüleri ve sevinçleri olan ayrı bir destandır." dedi.
Malazgirt'ten İznik'e, Konya'dan Söğüt'e, Bursa'dan Edirne'ye, İstanbul'dan Ankara'ya kadar uzanan uzun tarihlerinin her günüyle gurur duyduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz asrın başlarında büyük kayıplar verip derin acılar çekerken bütün bunlarla beraber asla vakarımızı, umudumuzu, mücadele azmimizi kaybetmemiş bir milletiz. Galiçya'dan Libya'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada verdiğimiz savaşların hiçbirinde de utanç verici bir sahne göremezsiniz, bulamazsınız. Bizim çekilmek mecburiyetinde kaldığımız yerlerin tamamında ise dünyanın en alçak, en iğrenç, en vahşi katliamları gerçekleştirilmiştir. Bu katliamlar sadece insanları değil, camisinden mezarlığına, okulundan köprüsüne kadar medeniyet mirasımızın tüm unsurlarını hedef almıştır.
Çok değil, 150 yıl önce içinde 500 caminin de bulunduğu, binlerce ecdat yadigarı esere ev sahipliği yapan şehirlerde bugün numunelik birkaç yapı dışında hiçbir şey bulamazsınız. Aynı şekilde nüfusunun yüzde 80'i, çoğunluğu Türk olan Müslümanlardan oluşan şehirlerde, mübadele gibi hukuki bir uygulamaya maruz kalmadığı halde, bugün neredeyse tek bir Müslüman yaşamıyor. Öyle bir baskı ve kuşatma altındayız ki bizi kendi yaşadığımız büyük kayıpların hüznüyle bile baş başa bırakmıyorlar. Kırım'dan Kafkaslara, Balkanlar'dan Kuzey Afrika'ya kadar geniş bir coğrafyadan Anadolu'ya gelebilenler gelmişti ama geride kalanların önemli kısmının canı da malı da gitmişti."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin varlık, yokluk savaşı devam ederken, Anadolu'daki Ermenilerin yabancı devletlerin kışkırtması ve donatmasıyla isyan başlatıp Müslüman ahaliye saldırdıklarını anlatarak, "Ülkemizin dört bir yanında Ermeni çetelerin yaptığı katliamların, sergiledikleri zalimliklerin hatıraları hala canlıdır. Ermeni propagandası saçma sapan rakamlar ifade etse de Anadolu'da hayatını kaybeden Ermenilerin katbekat fazlası Müslüman'ın bu çeteler tarafından hunharca şehit edildiği bir gerçektir. Elbette, inancı ve kökeni ne olursa olsun tek bir masum canın, tek bir sivil insanın bile öldürülmesi trajedidir." diye konuştu.
Bu anlayışla 1. Dünya Savaşı'nın zorlu şartlarında hayatını kaybetmiş olan Osmanlı Ermenileri için üzüntülerini ve taziyelerini bildirmeyi insani bir vazife olarak gördüklerini ve yıllardır da bu hassasiyeti içeren bir açıklamayı kamuoyuyla paylaştıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Tarihin ve onun ilmiyle uğraşan tarihçilerin yapması gereken bir tartışmanın ülke içinde ve dışında siyasi çekişmelerin mezesi haline dönüştürülmesine de asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Bu istismara yeltenenlerin her şeyden önce 1'inci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden Türk, Ermeni ve diğer tüm milletlerden milyonlarca sivil masum insanın hatırasına saygısızlık ettiğini düşünüyoruz. Çeşitli ülkelerin yönetimleri ve parlamentoları tarafından güya tanınan Ermeni iddialarına ilişkin ifadelerin bizim nezdimizde hiçbir hükmü yoktur. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın açıklamasını da bu şekilde görüyor ve tamamı yalan, yanlış bilgiler üzerine kurulu olduğu için üzerinde durmaya değer bile bulmuyoruz. Sayın Biden'ın önce Ermenilerle olan bu tarihi gayet iyi öğrenmesi lazım, gayet iyi bilmesi lazım. Bunları bilmeden kalkıp da Türkiye'ye meydan okumaya kalkmasını bizim bağışlamamız mümkün değil. Türk ve Ermeni halkları arasındaki düşmanlığı tahrik etmek için sergilenen bu riyakarlığın en büyük zararını Ermeni toplumunun gördüğü ve göreceği de unutulmamalıdır."
Türkiye'de yaşayan Ermeni vatandaşların ve misafirlerin de bu istismar siyasetinden rahatsız olduklarını bildiklerine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu densizliğin kendi ülkemizin Meclisinde, milli iradenin tecelligahı olan bu yüce kurumda sergilenmesini ise saygısızlığın ötesinde açık bir ihanet olarak görüyoruz. Geçmişte kimi zaman sözlü olarak ortaya konan bu ihanetin kanun teklifi seviyesine yükseltilmiş olması ister istemez bu alçakları kimlerin cesaretlendirdiği sorusunu akıllarımıza getirmektedir. Bu esfeli safilinlerin Türkiye'nin verdiği hiçbir mücadeleye ve milletimizin çektiği hiçbir sıkıntıya çare bulmaya yönelik herhangi bir işe bırakınız somut destek vermeyi, ağız ucuyla dahi ortak olduğunu duymadık ama mesele tarihi çarpıtarak ülkesine, terör örgütlerini destekleyerek milletine ihanete geldiğinde bakıyorsunuz hepsi de en ön sıralarda yer alıyorlar.
Daha geçtiğimiz aylarda Meclisteki grubunun bir diğer üyesinin eli kanlı teröristin biri ile yakın ilişkisinin ortaya çıkması sebebiyle milletvekilliği düşürülen HDP, asılsız Ermeni iddialarının bayraktarlığına soyunarak adeta ısrarla bu ülkenin partisi olmak istemediğini söylemektedir. Evet, biz de doğrusu bunları bu parlamentonun bir mensubu olmaya yakıştıramıyoruz. PKK terör örgütünün parlamentodaki uzantısı durumunda olan bu hainlerin her şeyden önce bir defa bu milletin vergi ve ücretleriyle beslenmesine benim milletim artık tahammül edemiyor."
"2022'de güney sınırlarımızda etkisiz hale getirilen terörist sayısı bini bulmuştur"Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece 2022 yılında son operasyonlar dahil olmak üzere güney sınırlarımızda etkisiz hale getirilen terörist sayısı bini bulmuştur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yarın telefon görüşmesi gerçekleştireceğini bildirdi.