Pıotr Zalewski
FETHULLAH Gülen hareketi ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki tartışma şiddetleniyor. Bir zamanlar dost olan Gülen cemaatiyle kılıçlar çekilmiş durumda. İkisi de dindar insanlar. 1970'lerde Cemal Uşşak ve Recep Tayyip Erdoğan İmam Hatip Lisesi'nden sınıf arka- daşıydı. Yıllar sonra yollar ayrıldı. Uşşak kendini tanımlarken islami geleneksel kültürden geldiğini ve islami politikayı seçtiğini ve hala bu görüşte olduğunu belirtiyor. Lise yıllarının üzerinden 40 yıl geçtikten sonra Uşşak Gülen cemaatinin önde gelen figürlerinden birisi oldu. Başbakan Erdoğan ise Türkiye'nin en güçlü kişisi (u2026)
Uşşak Erdoğan'dan bahsederken hala arkadaşı olarak bahsediyor fakat Erdoğan ile cemaat arasında süren ittifakta herkes kendi grubunu temsil ediyor. Türklere ve dışarıdaki gözlemciler, Uşşak'ın dahil olduğu hareketinin bilmecenin bir parçası olduğu konu- sunda hem fikir. Gülen cemaatinin lideri yetmişli yaşlarındaki vaiz, Pennsyvania'da ikamet ediyor. Onu takip edenler ise sadece Türkiyede milyonlarla bahsedliyor.
Gülen hareketi aktivitelerini, dünyadaki yüzlerce okulları vasıtasıyla, insanların yardımlarını organize ederek ve diğer dini gruplarla inançlar arası diyalogla alenen gerçekleştiriyor. Hareketin en önemli mantelitesini, herhangi politik düşünce doğrultusunda konuşulmaması ve onların içinde yer alınmaması teşkil ediyor. Belki bu düşünce komik bu- lunabilir. Yıllardır, kendilerinin de ifade ettiği gibi gülen cemaat, hatırı sayılır bir güce sahip ve sivil kesim üstünde pozisyonlarını yükseltiyor.
Cemaatin özellikle medya ve iş hayatında olduğu gibi, devlet içinde devlet gibi oldu- ğunundan da bahsediliyor. Eskiden Erdoğan'ın en önemli gözü pek müteffiği olan Gülen cemaati şu an Erdoğan için yolunun üzerinde önemli bir diken haline gelmiş durumda. Bu yıl meydana gelen Gezi olaylarında Gülen medyasının takındığı tavır nedeniyle Erdoğan'la aralarına kara kedi girmesine sebep oldu. Başbakan Erdoğan, dershane ve sınavlara hazırlık okullarını kapatacağını duyurdu. Ki bu okul ve dersanelerin sadece dörtte biri Gülen cemaatine ait. Erdoğana göre bu okullar sosyal eşitsizliği doğurmakta ve paralel bir sistem yaratmaktadır.
Hükümet dershanelerle ilgili düşüncesini yumuşatarak dershanelere 2015'e kadar izin verileceğini ve 2015'ten sonra özel okullara dönüştü-rüleceğini açıkladı. Genç Türkler ise,dershanelerin hayatın gereksinimi olduğunu belirtiyor. Gülen cemaati ise dershanelerin, finansal kazanım ve gençleri cemaate katmanın bir yolu olduğunu, onları kapatmanın kendilerine karşı şahsi bir girişim olduğunu ve önlerinin kapatılmaya çalışıdığını düşünüyor.
Uşşak'ın kendisi de dershane sisteminin anormal olabileceğini fakat eğitim sistemindeki noksanların dershaneleri doğurduğunu belirtiyor. En son olarak bir Türk gazetesinde,2004 senesinde patlak veren Gülen cemaatinin bitirilmesine yönelik belgelerin açığa çıkması bardağı taşıran son damla oldu. Bu belgelerde Gülen cemaatinin hareket faaliyetlerinin dur-durulması amacı vurgulanıyordu. AK Parti kurmayları bu belgelerin doğruluğunu kabul etmekte ancak o dönemde gücün askeri vesayette olduğunu belirtmektedirler.
Erdoğan ile Gülen cemaati arasında mücadele devam ederken Gülencilerin bürokraside önemli noktaları dol- durduğu biliniyor. Son dönemlerde Gülen medyası ise Erdoğan'ı kıyasıya eleştirmekte ve zayıflatmaya çalış- maktadır. Sonuç olarak Erdoğan ile Gülen cemaatine ait tartış- manın süreceği düşünülmekte, Erdoğan'ın bu konuda geri adım atmayacağı tahmin edilmektedir.
TİME'dan ÇEVİRİ: MESUT YILMAZ (mesutyilmaz4184@hotmai