Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ziyareti vesilesiyle Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini tüm boyutlarıyla gözden geçireceklerini belirterek, "Suudi Arabistan ile sağlık, enerji, gıda güvenliği, tarım teknolojileri, savunma sanayi ve finans gibi alanlarda iş birliğimizi artırmanın müşterek menfaatimize olduğuna inanıyor ve görüyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi.
Ramazanın, oruç ayı olmanın yanı sıra aynı zamanda dayanışma, dostluk, kardeşlik bağlarını tazeleme, güçlendirme ayı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Türkiye olarak bu anlayışla, bölgemizde sulhu sükunun hakim kılınması, sorunların diyalog ve diplomasiyle çözülmesi, çatışmaların sonlandırılması için samimiyetle çaba harcıyoruz." dedi.
Ziyaretinin, tarihi, kültürel ve beşeri bağlara sahip iki kardeş ülke olarak yeni bir iş birliği dönemini başlatma yönündeki ortak iradenin tezahürü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"40 bin civarında vatandaşımız Suudi Arabistan'da yaşamakta, kurdukları iş yerleriyle Suudi ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Hadimü'l Haremeynin daveti üzerine böyle bir ziyareti gerçekleştiriyoruz ve aramızdaki her türlü siyasi, askeri, ekonomik, kültürel, bütün bu ilişkilerin artırılması noktasında yeni bir dönemin başlaması için gayret içinde olacağız. Tabii Suudi Arabistan, Türkiye açısından ticaret, yatırımlar ve müteahhitlerimizin uzun yıllar başarıyla yürüttükleri büyük ölçekli projeler anlamında da özel bir konuma sahiptir. Müteahhitlerimizin son 20 senede Suudi Arabistan'da üstlenmiş oldukları projelerin toplamı 24 milyar dolara ulaşıyor. Ekonomilerimizin birbirini tamamlayıcı yapısı, Suudi yatırımcılarını Türkiye'nin dinamik yatırım ortamına çeken unsurların başında yer alıyor. Bu yıl haccın ve umrenin tekrar başlayacak olmasından özellikle memnuniyet duyuyorum. Ülkemiz bu yıl için 37 bin 770 kişilik bir kontenjana sahip olacaktır, umre için böyle bir rakam söz konusu değil. Diyanet İşleri Başkanlığımız gerekli çalışmaları Suudi makamlarıyla yakın iş birliği içinde sürdürmektedir. "
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti vesilesiyle Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini tüm boyutlarıyla gözden geçireceklerini dile getirerek, "Suudi Arabistan ile sağlık, enerji, gıda güvenliği, tarım teknolojileri, savunma sanayi ve finans gibi alanlarda iş birliğimizi artırmanın müşterek menfaatimize olduğuna inanıyor ve görüyorum. Özellikle yenilenebilir ve temiz enerji teknolojileri başlıklarında ciddi potansiyelimizin olduğunu görüyoruz. İnşallah bu hususları görüşecek, enine boyuna değerlendireceğiz. Bölgesel ve uluslararası gelişmeler de gündemimizde olacak. Körfez bölgesindeki kardeşlerimizin istikrarına ve güvenliğine, kendi istikrar ve güvenliğimiz kadar önem verdiğimizi her vesileyle ifade ediyoruz. Tehditlerin gitgide karmaşıklaştığı bu dönemde diyalog ve iş birliği, tüm bölgemizin güvenlik ve istikrarı bakımından zaruridir. " diye konuştu.
"Terörün her türlüsüne karşıyız"Bu çerçevede Suudi Arabistan'ı hedef alan İHA ve füze saldırılarını bir kez daha kınadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Terörün her türlüsüne karşı olduğumuzun, özellikle de bölgemizdeki ülkelerle teröre karşı iş birliğine verdiğimiz önemin her fırsatta altını çiziyorum. Ziyaretimin karşılıklı güven ve saygı temelinde ilişkilerimizi daha da güçlendirmemize vesile olmasını temenni ediyorum. Gerek Hadimü'l Haremeyn ile gerekse Veliaht Prens ile yapacağımız görüşmelerde etraflıca bu konuları ele alacağız. İlişkilerimizi, müşterek gayretlerimizle her alanda geçmişte olduğunun da ötesine taşıyacağımıza inanıyorum. Rabb'imizin rahmet, mağfiret ve şefkatinin gönülleri kuşattığı mübarek ramazan ayındaki bu seyahatimiz, dost ve kardeş Suudi Arabistan ile yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır. Ziyaretimizin, ülkelerimiz, Körfez bölgesi ve İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
Bir gazetecinin Rusya-Ukrayna müzakere sürecine ilişkin "Bölgede barış yakın mı?" sorusu üzerine Erdoğan, bölgede barışın yakın olması temennisinde olduklarını vurguladı.
Mahkum takası hususundaki soruları da yanıtladıBirleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizimle görüşmeyi yaptıktan sonra Moskova'ya geçti ve Sayın Putin'le yaptığı görüşme, Lavrov'la yaptığı görüşmelerin de olumlu geçtiği istikametinde. Sayın Guterres görüşmeden sonra beni tekrar aradı ve görüşmelerin olumlu olduğu istikametinde bana bilgiler verdi. Dün de Sayın Putin'le yaptığımız görüşmede Putin de aynı kanaatleri ifade etti. Ve bu tür, Birleşmiş Milletler'in devreye girmesinin gelecek açısından olumlu olduğu kanaatini o da serdetti. Hepsinden öte zaten Sayın Putin'in arama gerekçesi malum Rusların Amerika'daki bir vatandaşlarının orada esir alınması ve Amerika'nın da Moskova'da bir vatandaşlarının aynı şekilde esir alınması. Ve her ikisinin takasıyla alakalı biz devreye girdik. Milli İstihbarat Teşkilatımızın devreye girmesi neticesinde Ankara'da bu takas gerçekleşti.
Bunun için Sayın Putin bize aynı zamanda bir teşekkürde bulundu. Ve 'Sizlerin bu konularda attığınız adımlara inanıyoruz, güveniyoruz ve bu son adımda bizim için gerçekten çok çok olumlu bir gelişme oldu ve bundan dolayı teşekkür için aradım.' dedi. 'Bundan sonra da yine sıkı temas halinde olalım ve bu süreci olumlu şekilde neticelendirelim' dedi."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahkemenin Osman Kavala'ya hapis cezası vermesine ilişkin CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in sözleri ile kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşınacağı tartışmalarına yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Bu zatın ifadeleri tamamıyla şu anda milletvekili olduğu için cezai bir durum belki olmayacak ama en azından manevi tazminat noktasında başındaki ağa babası nasıl Man Adası olaylarından bedel ödediyse, tabii aynı durum şimdi bunun için de avukatlarımız davalarını açıyorlar. Sadece bu değil. Bunlarla beraber aynı şekilde hareket eden, ağzı bozuk tipler kimlerse bunların hepsine avukatlarımız davalarını açacaklar. Bunların içerisinde dokunulmazlığı olmayanlar var, olanlar var. Tabii olmayanlar için cezai davalar açılabilir ki avukatlarımız bunların çalışmasını yapıyorlar.
Adı Özgür ama soyadı çok garip olan bu zatla ilgili de şu anda avukatlarımız davaları açıp, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'na hakaret yapılabilir mi, yapılamaz mı? Bunu demek ki ders almamış. Şimdi avukatlarımız davaları açacaklar. Bunlar manevi tazminat davalarıdır. AİHM'le ilgili olan konularda, bunlar uluslararası hukuku da bilmiyorlar. Artık AİHM'lik iş kalmadı, bitti o iş. Neden bitti? Çünkü burada hüküm giydi."
Kavala'nın hüküm giydiği için bu işin artık AİHM'le alakası olmadığını vurgulayan Erdoğan, "AİHM alacak, bakacak, edecek ama hüküm giydi diyecek. Bu işi artık masadan kaldıracak. Bu tabii ağırlaştırılmış bir müebbettir ve Türk yargısının vermiş olduğu bu karara yerlisi yabancısı herkes saygı duymak mecburiyetinde. Yani başka ülkelerin hukuku var da bizim ülkemizin hukuku yok mu? Şu anda bu hukuk çalışmaya başlamıştır ve Türkiye'de özellikle yerli Soros, Gezi olaylarının koordinatörlüğü sebebiyle devleti hiçe sayan, devletin kurumlarına saldıran bunun bedelini ödeyecektir. Olay bu." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin "Takasla ilgili konuştunuz. Diplomasi trafiğiniz devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüştünüz. ABD Başkanı Joe Biden'a ile de bir görüşme olur mu?" şeklindeki soruya da, daha öncesinde gerekenleri Biden'ın kendisine söylediklerini kaydederek, "Yani sayın Putin zaman zaman beni arıyor, zaman zaman ben onu arıyorum. Eğer Biden da ararsa, Biden ile de tabii ki bu görüşmeyi yaparız. Dışişleri bakanım onların dışişleri bakanıyla görüşmelerini yapıyor. Bütün mesele burada kimin, ne zaman, kiminle görüşeceği meselesidir. Burada da ben yeri geldiğinde nasıl Putin'i arıyorsam, yeri geldiğinde Sayın Putin beni nasıl arıyorsa herhalde Biden'ın de bu süreci bu şekilde takip etmesi lazım." dedi.