Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İbn Haldun Üniversitesi Sempozyumu'ndaki konuşmasından satır başları şöyle:
Üniversitemizin öğrenci kontenjanının önemli ölçüde yabancı öğrencilere tahsis edilmesi takdire şayandır ve ilktir.
Alt yapı ne kadara sağlam, pürüzsüz olursa, hedeflere o kadar sağlam varılır.
İki gün sürecek sempozyumda İbn Haldun'un ilmi ve fikri mirasının farklı yönleriyle tartışılacağına inanıyorum. Sempozyuma katılacaklara şahsım milletim adına teşekkür ediyorum.
İbn Haldun, İlm-i Umran'ı kurmayı başarmış, özgün ve dahiyane bir şahsiyettir.
İbn Haldun ve eserleri ikinci plana atılmış. İbn Haldun yok sayılmış, sosyal bilimlere katkısı gölgelenmiştir. İbn Haldun'un düşüncesinin çekirdeğini Kur'an-ı Kerim oluşturur.
"Geçmişi yok sayarak geleceğe yürünemez"
Nasıl kökleriyle bağı kopan bir çınar kurursa, medeniyet birikimiyle irtibatını koparan bir ülke de fikri kuraklığa maruz kalır. Yüzyıllara sarih ilim deryasından istifade etmeden özgün eserler verilemez. Geçmişi yok sayarak geleceğe yürünemez. Bu ülke ne çektiyse aşağılık kompleksinden çekmiştir. Bu millete en büyük zulmü, bağrından çıktığı toplumun değerlerine düşman, yasakçı, baskıcı jakobenler yapmıştır.
28 Şubat'ta binlerce eser çöpe atıldı
28 Şubat sürecinde Alman imparatorunun Aldülhamit'e hediye ettiği kitaplar çöpe atıldı. Türkiye'nin son 14 yılı bu millet ve tarih düşmanlarıyla uğraşmakla geçti.
İnsanımızı makarnacı, kömürcü diye aşağılan millet düşmanlarının devrine son verdik. Kültür sanat dünyamızı da bunların elinden kurtarmak için mücadele verdik.
Ben gelenekçi yenilikcilik fikrini çok önemli buluyorum. İbn Haldun, tarihin bir ilim olduğunu söylüyordu.
"Biz yolumuza devam ediyoruz"
Kat sayı zulmünün üniversiteleri kasıp kavurduğunda sesi çıkmayanlar şimdi bizi eleştiriyorlar. Varsın eleştirsinler, biz yolumuza devam ediyoruz. Bunlar kendi ideolojileri dışındakilere hayat hakkı tanımayanlar, bugün düşünce özgürlüğü üzerinden şahsımızı, hükümetimizi ve devletimizi hedef alıyorlar. Biz sizi biliyoruz. Sizler bu ülkede kendi düşünce dünyanızın ilim adamlarına bile üniversitelerde hayat hakkı tanımadınız, onları dahi sokağa attınız. Biz sizi iyi tanırız. Daha düne kadar yasakçı zihniyetin en ateşli savunucuları olanlar, bugün demokrasi fanatiği numarasıyla kendini paralıyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Biz bunların cemaziyelevvelini gayet iyi biliriz. Sicili hak ve hürriyet katliamlarıyla dolu olanların bize ders vermeye kalkması komik kaçıyor, komik.
"Terör örgütlerine methiyeler düzmek, fikir hürriyetiyle alakası yoktur"
Bizim mücadelemiz sizinle değil, terörle, terör örgütleriyle. Bu cinayet şebekelerine mühimmat sağlayanlarladır. Terör örgütlerine methiyeler düzmek, fikir hürriyetiyle alakası yoktur. Dünyanın hiçbir ülkesinde terör örgütlerinin propagandasını yapmak düşünce özgürlüğü kapsamına girmez. Hiçbir medeni devlet terör şebekelerinin üniversitelerde yuvalanmasına, üniversiteleri eğitim kamplarına dönüştürmesine izin vermez. Silah, molotof ve şiddet asla hak aramanın aracı olamaz.
Teröre hizmet etmediği sürece her türlü fikrin serbestçe tartışılmasını temin ederken, terörle mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz.