Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
-94 yıl boyunca TBMM çatısı altında hizmet üretmiş tüm parlamenterleri şükranla anıyorum. Türkiye işgal edilip en son da İstanbul düştüğünde TBMM bir kurtuluş ümidi olarak tesis edildi. Gazi Mustafa kemal hayatının her safhasında TBMM'nin en üst mercii olduğunu her zaman vurgulamıştır. Halk TBMM'yi çok büyük bir heyecanla benimsemiş ona daima inanmış ve güvenmiştir.
-Halk TBMM'yi kendi kurumu olarak her zaman kucaklamış ve her zaman muhabbet beslemiştir. Ancak Meclis tek adam olma diktatör olma heveslileri için adeta iktidarlarını paylaşmak zorunda oldukları bir makam olmak zorunda olmuştur. Askeri darbeler bürokratik darbe girişimleri post modern darbeler halkın iktidarını yıpratmak amacıyla yapılmıştır.
-Meclis bütün bun darbe girişimlerine rağmen dimdik ayakta kalmış yine bizzat millet tarafından muhafaza edilmiştir. Aradan 94 yıl geçmesine rağmen TBMM'nin tüm makam ve mercilerin üzerinde olduğunu kabul edemeyen kesimler olduğunu görüyoruz. Çetelerin illegal yapıların meclisi hiçe sayarak kendi çıkarları adına milli iradeye kast ettiklerini görüyoruz ve yaşıyoruz.
-Kendisini elindeki kalemi ya da sermayesiyle herkesin üzerinde görenlerin meclise ve milli iradeye hükmetme gayreti içinde olduklarını görüyoruz. Meclisi yok saymaya meclisi zayıflatmaya yönelik girişimler artık sadece silahlı darbe girişimleriyle olmuyor. Modern dünyada silahların yerini başka araçlar alabiliyor. Daha birkaç hafta öncesine kadar bunu tecrübe ettik. Sosyal medyanın kötü niyetlilerin elinde milli iradeye kast edecek bir araç olarak kullanıldığını gördük. Şantaj görüntülerinin TBMM'yi hedef aldığını gördük.
-Siyasi partilerin bu şantaj odaklarıyla işbirliği yaptığına şahit olduk. Bu ülkenin cumhurbaşkanı başbakanı genelkurmay başkanı bakanları hedef alındı. Partilerin il başkanlıklarının dinlendiği ortaya çıktı. Sanatçılarımızın gazetecilerimizin dinlenmeler yoluyla şantaja maruz kaldıkları ortaya çıktı. Hatta Dışişleri Bakanlığındaki çok gizli toplantı dinlendi. Bu millet sandığa gitti ve bir kez daha demokrasimizi güç verdi.
-1947 yılında sandık namusumuzdur diyen Mersin Aslanköylü kadınlar artık 77 milyonun sandık namusumuzdur dedikleri bir atmosferin oluşmasını sağlamışlardır. Cumhuriyetimize yaraşır şekilde 100. yılımıza dünyanın en huzurlu ve istikrarlı ülkelerinden biri olarak ulaşacağız. Bu aziz millet her şeyin en iyisini ve güzelini hak ediyor. Bu aziz millet kanla canla fedakarlıkla kurduğu bu meclise canı gibi evladı gibi sahip çıkıyor ve güveniyor. Bir kez daha ilk meclisin aziz hatırasını muhabbetle yad ediyorum.