Halil (78) ve Güler Dolgan (70) çifti, Yeşilyurt ilçesi Özalpler Mahallesi'nde 4 bloktan oluşan Hayat Sitesi'nde ikinci kattaki evlerinin enkazından sağ çıkartıldı.
Sağlık kontrollerinin ardından yakınlarının yanına yerleşen çiftin 5 çocuğundan ikisinin evi ağır hasarlı, aynı sitede farklı blokta oturan oğlu Ömer Dolgan'ın da evi yıkıldı.
Yaşlı çift, oğulları Ömer Dolgan ile Akçadağ ilçesinden her gün gelerek evlerinin enkazının kaldırma çalışmalarını takip ediyor.
Komşularını da kaybeden aile, yaklaşık 25 yıl anı biriktirdikleri evlerinin enkazından çıkan eşyalarını alıyor.
Halil Dolgan, ilk depremde yattığı sırada avizenin sallandığını ve hemen kalkarak kapı pervazının bulunduğu noktaya gittiğini söyledi.
Sallanma esnasında tarif edilemeyecek şiddette bir ses geldiğini anlatan Dolgan, "O zaman demek ki bina yıkılmış. Kapı da göğsümde yaslı şekilde beni yatak odasından salona getirmiş ama o kapı beni kurtarmış. Hiçbir yerime bir şey değmedi. Çocuklar dışarıdan telefonla aradı. Telefon da elimin altında. Telefonlara cevap verdim. Onlar dışarıda bağırıyor, 'Baba, ana...' diyorlar. Seslerini duyuyoruz ama bir şey yapamıyoruz." dedi.
Dolgan, salonun köşesindeki bir noktadan içeriye doğru ışık verildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tuğlaların arasından ışık göründü. Birisi bağırdı, 'Işığı görüyor musun?' dedi. Ben de 'Görüyorum.' dedim. O zaman orayı, dış duvarı yıktılar. Bir vatandaş geldi bizi çıkarttı. Üzerimdeki kapıyı yukarıya doğru oynattı, ben aradan çıktım. Beni çıkarttı, ondan sonra da hanımı getirdi. Allah'a şükür bizde bir şey yok ama komşularımız gitti. Çıktıktan sonra bizi hastaneye götürdüler. Doktorlar baktılar, 'Bir şeyiniz yok.' dediler. Buna şükürler olsun."
Enkazın başında beklediklerini dile getiren Dolgan, "En azından enkaz kalksın da gözümüzün önünden gitsin diye... Çok da büyük beklediğimiz bir şey yok. Burada izlerken hep ölen komşularımı gözümün önüne getiriyorum. Aynı katta olan komşularım, üstteki, alttaki komşularım öldü. Birinci katta aynı aileden 6 kişi öldü. Burada otururken onları hatırlıyorum. Bir zamanlar onlarla konuşuyorduk." diye konuştu.
'Bir şey olacağı akşam içime doğdu'Güler Dolgan deprem sırasında birden uyandığını, hemen karyolanın dibine oturduğunu belirterek, "Oturdum ama her taraf döküldü. Dolap, sağ taraf duvar, tavan düştü. Dolapla yatağın arasında kaldım. Yerimden hiç kıpırdamadım. Bir şey olacağı akşam içime doğdu. Telefonumu aradım, buldum. Çocukları telefonla aradım. Arayanlara cevap verdim. Sonra bir vatandaş bizi kurtardı. Çıkınca da sevindim." ifadelerini kullandı.
Enkazın kaldırılmasını izlerken çok üzüldüğünü vurgulayan Dolgan, "15 komşum gitti. Ben buraya geldiğimde çok üzülüyorum. Çok mutlu bir sitemiz vardı ama çok kötü olduk." dedi.
Çiftin oğulları, üç çocuk babası Ömer Dolgan da iki engelli çocuğunu alarak kapı pervazının olduğu yerde beklediklerini, depremin durmasıyla ailesiyle dışarı çıktıklarını söyledi.
Oğlu Efe'nin dedesini telefonla aradığını aktaran Dolgan, "Babam enkazda olduğunun farkında değil. 'Üzerime kapı düştü, gel kapıyı kaldır çıkayım.' diyor. Efe enkazı görünce ağlamaya başladı. Ben de indim, yapacağımız bir şey yoktu. Binanın çöktüğünü gördük, bekledik. Vatandaşların yardımlarıyla 1-1,5 saatte çıktılar." şeklinde konuştu.
Ömer Dolgan, ikinci depremde evlerinin yıkıldığını söyledi.