Enflasyon nedir? Enflasyon rakamları nedir?

Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla vatandaşlar enflasyon nedir, çeşitlerini, nedenleri hakkında araştırma yapıyor. Peki Enflasyon nedir? Enflasyonun çeşitleri nelerdir? İşte haberimiz...

Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla vatandaşlar enflasyon nedir, çeşitlerini, nedenleri hakkında araştırma yapıyor. Peki Enflasyon nedir? Enflasyonun çeşitleri nelerdir? İşte haberimiz...

Enflasyon nedir, enflasyon mal ve hizmet fiyatlarının genel seviyesinin artıran ve dolayısıyla alım gücünü düşüren orana denir. Merkez bankaları, ekonomiyi sorunsuz bir şekilde çalışır halde tutmak için enflasyonu sınırlamaya ve deflasyona son vermeye çalışırlar.

Hedef enflasyon oranı olan fiyat istikrarı ise insanların yatırım, tüketim ve tasarrufa yönelik kararlarında dikkate almaya gerek duymadıkları ölçüde düşük bir enflasyon oranının sürekliliğini ifade eder.

Enflasyon sonucunda bir birim paranın satın alma gücü düşer. Örneğin enflasyon oranı yıllık %10 ise 1 TL’ye üretilen bir ekmeğin maliyeti bir sonrası sene 1.10 TL’ye mal olacaktır. Mallar ve hizmetle satın almak için daha fazla para gerektirdiğinden, o paranın örtülü değeri düşer. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artış göstermesidir. Örneğin Türkiye’de 2000 yılında 0.15 TL’ye satılan 250 gram ekmeğin 2017 yılında 1.25 TL’ye satılması enflasyonun alım gücünü zaman içinde ne denli azalttığının net bir göstergesidir. Enflasyon hesaplaması ise ülkemizde Tüketici Fiyatları Endeksi ile yapılır.

Bir diğer örnek olarak; 2000 yılında 100 TL’ye doldurulan bir alışveriş sepeti, 2017 yılında ise 987.57 TL’ye dolmaktadır.

Yapısal reformların tamamlandığı ve yapısal problemleri olmayan ülkelerde Merkez Bankaları, doğru enflasyon hedeflemesi yapabilmek için çekirdek enflasyon verilerine odaklanırlar. Çekirdek enflasyon verilerinde enerji ve gıda gibi volatil olabilen sektörler yer almaz. Dış etkenler, bu tür malların fiyatlarını etkileyebileceğinden genel enflasyon oranını yansıtmayacaktır. Bu endüstrileri enflasyon verilerinden kaldırmak enflasyonun durumunu daha doğru bir şekilde ortaya koymaktadır.

Enflasyonun Kaynağı Nedir?

Enflasyonun iki temel kaynağı vardır. Bunlar;

Talep Yönlü Enflasyon Maliyet(Arz) Yönlü Enflasyon Talep Enflasyonu

Talep enflasyonu genellikle para arzının artmasının tüketimi artırması sonucu ortaya çıkar. Üretilen ve piyasaya sürülen mal ve hizmetlerin, talebi karşılayamaması sonucu fiyatlar yükselir. Yani para arzının, paraya olan talepten daha fazla artmasının enflasyona yol açar.

Karşılıksız para basılması yoluyla artırılan para arzı, bireylerin tüketim talebini artırırken üretimin aynı hızda artırılması mümkün değildir. Bununla birlikte bireyler sınırlı sayıda üretilen mal ve hizmet için daha çok para ödemeyi kabul ederler. Yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi para arzı artışları da enflasyonu beraberinde getirir.

“Para arzını artırmak çok fazla tatlı yemek gibidir; yerken kendinizi iyi hissedersiniz. Bunun faturası ise sonradan çıkar” – Paul Krugman

Talebin yüksek olması sonucu, bu talebi karşılamaya yönelik üretim kapasitelerini artırmak isteyen üreticiler yeni yatırım yaparlar. Yatırımlarında yeni maliyetlere katlanır ve bunu maliyetlere yansıtmak isterler. Bu gibi durumlarda talep enflasyonu maliyet enflasyonunu doğurur.

Maliyet Enflasyonu

Mal ve hizmet üretiminde kullanılan madde, işgücünün maliyeti ve vergi gibi yükümlülüklerin artması sonucunda fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi durumudur. Üretilen mal ve hizmetin maliyetini artırıcı her türlü unsur bu konu kapsamında değerlendirilebilir.

Yüksek Enflasyonun Tarihsel Örnekleri

Bugün; dünya üzerinde az para birimi altın veya gümüş ile tamamen desteklenmektedir. Çoğu dünyadaki para birimleri itibari para(altın, gümüş vb. karşılığı olmayan para) olduğundan, para arzı siyasi nedenlerle hızla artıp enflasyona neden olabilir. En ünlü örnek, 1920’lerin başında Alman Weimar Cumhuriyeti’ni vuran hiperenflasyondur. Birinci Dünya Savaşı’nda zafer kazanmış olan ülkeler, ödenemeyen tazminatlar talep ettiler. Almanya da para basarak döviz almaya ve borçlarını ödemek için kullanmaya kalkıştı. Bu politika, Alman Markının hızla develüasyonuna(değer kaybetmesine) ve ülkeye enflasyon getirmesine yol açtı. Almanya vatandaşları ise artan enflasyondan endişelenerek ellerindeki tüm paralarla alışveriş yapmak istemeleri süreci daha da şiddetlendirdi. Durum şöyle ki Almanya’da 1918 yılında ekmek fiyatı 1 mark iken Kasım 1923’te 200.000.000.000 mark oldu. Benzer durumlar 1990’da Peru’da ve 2007-2008’de Zimbabwe’de meydana geldi.