Almanya Ekonomi ve Enerji Bakan Yardımcısı Thomas Bareiss, enerji alanında Türkiye'yle iş birliğinin geliştirilmesi için dört çalışma grubu oluşturulduğunu belirterek, "Türkiye ve Almanya, yenilenebilir enerji, enerji depolama gibi yeni etkinleştirici teknolojiler ve enerji verimliliği gibi alanlarda iş birliğininin daha da artırılmasını hedefliyor." dedi.
Türkiye ve Almanya arasında ekonomi ve enerji alanındaki ilişkiler hakkında, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bareiss, Türk-Alman enerji ortaklığı için özel temsilci olarak görevlendirildiğini ve 5'inci Berlin Enerji Dönüşüm Diyaloğu Konferansı kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar ile görüştüğünü söyledi.
Bareiss, Bayraktar ile iki ülke arasında enerji alanındaki güçlü ortaklığı teyit ettiklerini ifade ederek, Türkiye ile Almanya arasındaki ticaret hacminin artırılması gerektiğini vurguladı.
Almanya'nın Türkiye'nin en önemli ticaret partnerlerinden biri olduğunu kaydeden Bareiss, son 4 yılda ticaret hacminin arttığını ancak bu hacmin daha da artırılması için tarife dışı engellerin azaltılmasının önemli olduğunu belirtti.
Bareiss, enerji alanında ilişkilerin geliştirilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier'in geçen yıl Ekim'de Ankara'da yapılan 2'inci Türk-Alman Enerji Forumu kapsamında bir niyet mektubu imzaladığını anımsattı.
Türk-Alman Enerji Forumu'nun yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, enerji altyapısı ve düzenlemeler alanlarında diyalog ve iş birliği için bir platform sağladığını aktaran Bareiss, "Sektör eşleşmesi de iş birliğimiz de başka bir hedef alanıdır. Sektör eşleşmesi, yenilenebilirden elde edilen elektrik üretiminin, elektrik sektörü dışındaki, örneğin binalar, sanayi ve ulaşım sektörleri gibi farklı alanlara da aktarılması anlamına geliyor." dedi.
Bareiss, bu alanlarda iş birliğinin artırılması için yeni adımlar atıldığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"İş birliğinin geliştirilmesi için dört çalışma grubu oluşturuldu. İki ülkenin birbirinin tecrübelerinden faydalanabilmesi için özel sektör ve diğer paydaşları da bu gruplara dahil ettik. İş birliğimizin somut başlıklarını, örneğin deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi piyasasının teşvik edilmesi, enerji depolama gibi yeni etkinleştirici teknolojiler ve enerji verimliliği gibi alanlar oluşturuyor. Ben aynı zamanda kömür santralleri gibi konvansiyonel elektrik santralleri alanında know-how aktarımı veya nükleer enerji alanında güvenliğin artırılması gibi alanlarda da çok fazla potansiyel görüyorum. Çalışma gruplarında da gerek altyapı gerek enerji verimliliği gerekse yenilenebilir enerji alanlarında ortak projeler yapılması konusunda görüşmeler yapıyoruz. Türkiye, başta rüzgar ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji konusunda çok iyi şartlara sahip. Türkiye'de Almanya'dan daha iyi koşullar bulunuyor. Dolayısıyla Alman şirketleri için Türkiye'de yatırım yapmak faydalı oluyor. Türkiye ve Almanya, yenilenebilir enerji, enerji depolama gibi yeni etkinleştirici teknolojiler ve enerji verimliliği gibi alanlarda iş birliğininin daha da artırılmasını hedefliyor." diye konuştu.
EnBW ve RWE gibi Alman enerji şirketlerinin son yıllarda Türkiye'de önemli yatırımlar yaptıklarını hatırlatan Bareiss, Türkiye'nin artan enerji ihtiyacının karşılanmasında da destek olabileceklerini, güneş ve enerji ile birlikte hidroelektrik enerjisi alanında yatırım yapabileceklerini belirtti.
"LNG alarak enerji kaynak çeşitliliğimizi artırmaya çalışıyoruz"Almanya'nın enerji güvenliği konusuna da çok önem verdiğine değinen Bareiss, hem farklı ülkelerden, farklı rotalardan enerji arzlarını çeşitlendirdiklerini, bunun için de altyapı yatırımları yaptıklarını kaydetti.
Bareiss, Avrupa'da pek çok sıvılaştırılmış doğal gaz terminali (LNG) bulunduğunu ancak bunların tam kapasite çalışmadığını ifade ederek, " Bu nedenle yatırımcı ve şirketlere teşvikler vererek Almanya'da da LNG terminali kurulmasına uğraşıyoruz. Böylelikle, ABD, Katar veya Rusya gibi ülkelerden LNG alarak enerji kaynak çeşitliliğimizi artırmaya çalışıyoruz. Henüz başlangıç aşamasındayız. Şu an bu LNG terminallerinin nereye kurulacağı, hangi altyapı yatırımlarını gerektireceği ve hangi yönetmeliklerin hazırlanması gerektiği üzerinde çalışıyoruz." dedi.
Danimarka Enerji Ajansının Kuzey Akım 2 projesinde farklı bir rota izlenmesi talebinin ardından projenin işleticisi Nord Stream 2 AG şirketi ile Danimarka'nın sorunun çözülmesi için uğraştıklarını kaydeden Bareiss, "Günün sonunda bu problemlerin çözüleceğine inanıyorum. Diğer ülkelerin endişelerinin giderilmesi için bir çözüm bulunacaktır. Bizim için doğu Avrupa ülkelerinin de bu sürece katkıda bulunması çok önemli." diye konuştu.
Bareiss, Almanya'nın nükleer enerji ve kömür kullanımını durdurmasıyla kapasitesinin yüzde 75'ini kaybedeceğini anımsatarak, bu nedenle yeni, güvenli, temiz ve ucuz enerji tedarikinin kendileri için önemli olduğunu ve bu açıdan doğal gazın iyi bir seçenek olduğunu ve gelecek yıllarda bu alana ciddi yatırımlar yapılacağını sözlerine ekledi.