"Enerji kalkanı" ile ithalat bağımlılığının önüne geçilecek

Orta Vadeli Program'a göre, enerji ve diğer kritik emtialar gibi unsurların yurt içinde üretimi teşvik edilmesi ve tüketim malı ithalatına olan talep sınırlandırılması amaçlanıyor.

2025-2027 dönemine ilişkin Orta Vadeli Program (OVP), Türkiye'nin ihracatını artıracak, ithalatını sürdürülebilir seviyelerde tutacak ve hizmetler sektöründe potansiyelini daha etkin kullanacak dış ticaret politikalarını öngörüyor. Bu kapsamda, yeşil ve dijital dönüşüm odaklı politikalar devreye alınacak ve uluslararası düzenlemelere uyum sağlanarak ihracatçı firmaların dönüşümü desteklenecek.

Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin hukuki altyapısı oluşturulacak

AB'nin dijital ekonomi düzenlemeleri ve Yeşil Mutabakatı çerçevesinde rekabet gücünü artırmak amacıyla gerekli mevzuat ve destek politikalarının hazırlıkları tamamlanacak. Özellikle AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na uyum sağlanması için Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi’nin hukuki altyapısı oluşturulacak. Bu çerçevede karbon fiyatlandırma mekanizmasının sektörel maliyetleri azaltılacak ve ihracatın finansmanında kullanılan araçlar çeşitlendirilecek.

Yüksek teknolojili ve katma değerli ürünlerin üretilmesi teşvik edilecek ve bu alandaki işletmelere destek sağlanacak. Geleneksel ihracat ürünlerinin pazar yapısı genişletilerek, mevcut pazarlarda güç kazanmak ve yeni pazarlara açılmak için ihracatçılara yönelik yeni uygulamalar geliştirilecek. Türk malı imajının güçlendirilmesi amacıyla uluslararası markalaşma faaliyetleri desteklenmeye devam edilecek. Ayrıca, ihracat potansiyeli yüksek coğrafi işaretli ürünler için küresel markalaşma stratejileri oluşturulacak.

Sektör içi ve sektörler arası iş birliği geliştirilecek

Türkiye'nin dünya ticaretinde daha büyük paya sahip olmasını sağlamak amacıyla düşük teknolojili ürünler ve istihdam yoğun sektörlerde dönüşüm sağlanacak. Bu dönüşümde sektör içi ve sektörler arası iş birliği geliştirilecek, ilgili kurumlarla koordinasyon içinde gerekli tedbirler alınacak. İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi aracılığıyla ihracatçıların kefalet yükü hafifletilecek ve Türk Eximbank destekleri, özellikle yüksek teknolojili ve katma değerli ürünlere yönelik ihracat finansmanına odaklanacak.

Etkin ticaret diplomasisi stratejisi çerçevesinde, mevcut ticaret anlaşmaları derinleştirilecek ve yeni anlaşmaların müzakerelerine ağırlık verilecek. Afrika ve Latin Amerika gibi potansiyel pazarlarla iş birliği artırılırken, Asya ile ticari ilişkilerin dengelenmesi hedeflenecek. Bu süreçte, Türkiye'nin "Yeniden Asya Girişimi" çerçevesinde karşılıklı yarar ve öncelikler temelinde bölgeyle ticaret ilişkileri güçlendirilecek.

Cari işlemler açığını azaltmak amacıyla ithalat bağımlılığına yönelik adımlar da atılacak. Bu kapsamda, "Türkiye Kritik ve Stratejik Hammaddeler Stratejisi" hazırlanarak enerji ve diğer kritik emtiaların yerli üretimi teşvik edilecek. Ayrıca, tüketim malları ithalatına olan talep sınırlandırılacak. Kritik maden ve minerallerin arzını güvence altına almak için Türk Devletleri Teşkilatı ile iş birliği yapılacak. Türkiye Varlık Fonu, maden yatırımlarıyla dış ticaret dengesi ve cari açığın iyileştirilmesine katkı sağlayacak.

Yerli üretim oranı artırılacak

Petrol, doğal gaz ve maden kaynaklarının yurt içi ve dışında aranması ve üretilmesine yönelik çalışmalar artırılacak. Bu kaynaklar, katma değerli bir şekilde ekonomiye kazandırılacak. Maden arama faaliyetlerinin kamu yararına bir işlem olarak tanımlanacağı yeni bir düzenleme hazırlanacak ve sürdürülebilirlik ilkelerine göre madenlerin işletilmesi sağlanacak. Ayrıca, nükleer enerji kapasitesini artırmaya yönelik projeler geliştirilecek ve bu santrallerde kullanılan ekipmanların yerli üretim oranı artırılacak.

Ulaşım alanında da raylı sistemler, metro, tramvay ve hızlı tren gibi araçların milli imkanlarla tasarımı ve yerli üretimi artırılacak. Türkiye, film yapım sektöründe de önemli bir merkez haline gelmek için uluslararası yapımları destekleyecek ve bu alandaki yatırımlarını artıracak.