Emniyet Genel Müdürlüğü''nden ''renk körlüğü'' açıklaması

Polis alımlarında aranan sağlık şartları arasında yer alan "renk körlüğü olan adayların kabul edilmemesi" uygulamasının, aksi halde "güvenlik zafiyeti oluşturacağı" gerekçesiyle devamına karar verildi. Anemi, tiroid hastalıkları, safra kesesi polipleri ve taşları, iyi huylu damar tümörü, cilt altı yabancı cisimler, yüksek frekanstaki işitme kayıpları, atnalı böbrek, böbrek taşları, psikiyatrik tedavi geçmişi gibi birçok konuda polis olmak isteyen vatandaşların lehine olacak şekilde iyileştirme yapıldı.

Polis alımlarında aranan sağlık şartları arasında yer alan "renk körlüğü olan adayların kabul edilmemesi" uygulamasının, aksi halde "güvenlik zafiyeti oluşturacağı" gerekçesiyle devamına karar verildi.

Bakan Soylu'nun talimatı ile araştırıldı

Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, polis alımlarında renk körlüğü sorununun kaldırılması yönünde vatandaşlardan gelen talepler üzerine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatıyla, yurt içi ve dışındaki uygulamalar araştırıldı.

Bu kapsamda Amerika, Çin, Almanya, Fransa, Japonya, Avusturya, Danimarka ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu 27 ülkede polisliğe girişte yapılan renk körlüğü uygulamaları incelendi. Sonuçta renk körlüğü bulunanların polis olamadığı tespit edildi.

Farklı uygulamaların olduğu birkaç ülkede ise yapılan görevlendirme şekillerinin Türk polisinin çalışma şart ve usullerine uymadığı ve diğer ülkelerin de bu durumu güvenlik zafiyeti olarak değerlendirdiği belirlendi.

Ayrıca Sağlık Bakanlığı, üniversiteler ve hakem hastanelerde görevli göz hastalıkları uzmanları ile yapılan görüşmelerde, "kısmi renk körlüğünün" kendi içerisinde önem sırasına ayrılabilmesinin tıbben mümkün olmadığı kanaati ve görüşü bildirildi.

Güvenlik zafiyeti oluşturuyor

Gün ışığının herhangi bir saatinde, olay yerindeki şahıs, suç delili ile suç ve suçluyu ortaya çıkaracak her türlü belge ve diğer materyallerin, şahıslara ait bilgilerin gerçek renk ve özellikleriyle algılanması, diğer güvenlik güçlerine de doğru olarak aktarılması gerektiğinden, mevcut uygulamada değişikliğe gidilmesinin güvenlik zafiyeti oluşturacağı değerlendirildi.

Renk körlüğünün tespiti için kullanılan "İshihara test" yönteminin dünya standartlarına uygun olduğu, incelenen ülkelerde de aynı yöntemin uygulandığı belirlendi. Renk körlüğü muayenesini yapacak doktorun muayene şekli ve yönteminden bağımsız olacak şekilde dijital olarak sonuç verecek bir cihazın bulunmadığı, renk körlüğünü giderdiği söylenen lens ve gözlüklerin, bu sorunu tam olarak gideremediği, gözle ilgili diğer sorunlara yol açabileceğinden polisin çalışma usul ve koşulları açısından çözüm olarak görülemeyeceği sonucuna varıldı.

Ayrıca Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği'nde 29 Eylül'de yapılan düzenlemeye göre, anemi, tiroid hastalıkları, safra kesesi polipleri ve taşları, hemanjiom (iyi huylu damar tümörü), cilt altı yabancı cisimler, yüksek frekanstaki işitme kayıpları, atnalı böbrek, böbrek taşları, psikiyatrik tedavi geçmişi gibi birçok konuda polis olmak isteyen vatandaşların lehine olacak şekilde iyileştirme yapıldı.