Emine Erdoğan: Türkiye olarak, iklim değişikliği ile mücadelede küresel bir aktörüz

Emine Erdoğan, "Biz büyüklerin en önemli ödevi, iklim değişikliği ile mücadelede kararlılık göstermek ve çocuklara duyarlı politikalar üretmektir.

Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve UNICEF tarafından düzenlenen 23. Uluslararası Çocuk Forumu Kapanış Programında konuştu.

Bu forumların temasını belirleyen, Çocuk Danışma Kurulu'nun bu yıl, "İklim Değişikliği ve Çocuk Katılımı" temasını seçtiklerini aktaran Erdoğan, bunun, onların ne kadar bilinçli evlatlar olduklarını gösterdiğini dile getirdi.

"İklim değişikliğini, birinci muhatabı konumundaki çocukların açısından tartışmak, meselenin özüne inmektir." diyen Emine Erdoğan, UNICEF'e, tüm paydaşlara ve programda emeği geçenlere şükranlarını sundu. Erdoğan, dost ve kardeş ülkelerden gelen yabancı misafirlerin katılımından da memnuniyet duyduğunu söyledi.

Geleceğin çocuklarla filizlendiğini ifade eden Erdoğan, "Bizler, bu dünyayı onlardan ödünç aldık. 'Çocuklar bugünkü nüfusumuzun üçte birini, geleceğimizin ise tamamını oluştururlar' sözü, bu gerçeği çok güzel ifade eder. Çocukları ilgilendiren sorunları çözmek ve onlara adil bir dünya bırakmak, bizlerin temel sorumluluğudur. Hepimiz bu bilinçle gelecek nesillere dopdolu bir miras hazırlamak istiyoruz." diye konuştu.

Mirasın sadece kazanımlardan oluşmadığını, bazen eksikler, kayıplar, hataların da miras kaldığını belirten Erdoğan, o nedenle çağa ait sorunları çözüme kavuşturmada iş birliğine vurgu yaptı, bunun hem çocuklara hem de geleceğe borç olduğunu ifade etti.

Emine Erdoğan, iklim değişikliğinin insanlığın yüzleşmek zorunda kaldığı, yüzyılın en büyük küresel sorunu olduğuna dikkati çekerek, bu hayati krizin, 8 milyar insanı ve tüm canlıları doğrudan etkilediğini, çocukların da orantısız olarak etkilendiğini vurguladı.

Bu yönüyle iklim değişikliğinin başlı başına bir çocuk hakları meselesine dönüştüğünü söyleyen Erdoğan, "Yaşamak, her çocuğun en temel hakkı ve bu hakkı korumak hepimizin ödevidir. Çocukların temiz çevre, temiz hava, temiz su, temiz gıda, eğitim ve oyun gibi elinden alınamaz hakları olduğu noktasında hepimiz hemfikiriz ancak bu hakları onlara eksiksiz teslim etmek için hayattaki karşılıklarını da oluşturmamız lazım." dedi.

İklim değişikliğinin çevresel ve ekonomik etkilerinden tüm ülkelerin eşit etkilenmediğine işaret eden Erdoğan, en riskli bölgeler haline gelen ülkelerin, küresel sera gazı emisyonunda en düşük paya sahip olduğunu, bunların başında da Afrika ülkelerinin geldiğini kaydetti.

En az zararı verenin en çok zarara maruz kaldığını anlatan Emine Erdoğan, yaşanabilir coğrafyaların bile azalmaya başladığını, bu şartlardan "iklim mülteciliği" diye bir kavram doğduğunu aktardı.

İnsanların artık göç yollarına, sadece savaştan kaçmak için değil, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden kurtulmak için de düştüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Böyle bir tablo karşısında, biz büyüklerin en önemli ödevi, iklim değişikliği ile mücadelede kararlılık göstermek ve çocuklara duyarlı politikalar üretmektir. Türkiye olarak, iklim değişikliği ile mücadelede küresel bir aktörüz. İnsanlığın bu müşterek meselesine 'dünya ortak evimiz' felsefesiyle yaklaşıyoruz.

Bildiğiniz gibi, 'sıfır atık projemiz' uluslararası toplumun takdirine mazhar oldu. Birleşmiş Milletler 77. Kurulu esnasında imzaya açtığımız 'Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'nın altındaki imzaların her gün arttığını ifade etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu gayret, dünyanın tüm çocuklarının müreffeh bir gelecekten eşit ve adil yararlanması içindir."

"Hepimizin birinci sorumluluğu tabiatla dengeli bir ilişki kurmak"

Çocuklara seslenen Emine Erdoğan, dünyanın bir değişim ve dönüşüm sürecinin başında durduğunu vurgulayarak, "Yarının yetişkinleri olarak bu süreçte sizlerin aktif rol almanıza hepimizin çok ihtiyacı var. Yapılacaklar listemiz uzun ama o meşhur sözde de dediği gibi, 'Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile tek bir adımla başlar.' Hepimizin birinci sorumluluğu, tabiatla dengeli bir ilişki kurmaktır. Onun çağrısına kulak vermek, ihtiyaçlarına kayıtsız kalmamaktır. Sizlerin de çok iyi bildiği gibi, iklim değişikliği insan faaliyetlerine bağlı gelişen bir olgu. Dolayısıyla bu sorunun üstesinden gelecek yegane formül, yeniden doğa dostu bir yaşam kültürü oluşturmaktır."

"Tüm projelerinizin yürekten destekçisi olacağım"

Modern dünyada insanların birer tüketici olmaya indirgendiğini, tüketici olmanın bir kimlik haline dönüştüğünü kaydeden Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ne mutlu ki sizler, bu sınırlayıcı bakış açısının üstesinden gelecek donanıma ve vizyona sahip evlatlarımızsınız. Sizlerden ricam, çevreci kimliğinizi inşa ederken, medeniyetimizde doğaya nasıl muamele edildiğini de araştırmanızdır. O zaman insan ve tabiat ilişkisi açısından, tarihe üstün bir örneklik bıraktığımızı göreceksiniz. Çünkü tabiata olan yaklaşımımız, inanç ve değerler dünyamızın filtrelerinden süzülerek oluşur. Yani çevre konuları yalnızca bilimsel bir konu değil, insanın yaratılışa olan tutumunu belirleyen bir medeniyet meselesidir. O yüzden inanıyorum ki Anadolu'nun irfan yüklü tecrübesi sizlere rehberlik edecektir.

Sizler, çocuklar ve gençler olarak tertemiz vicdanlara sahipsiniz. Dünya, sizin vicdanlarınızla yeni bir sayfa açacak. O nedenle lütfen doğa için daha çok söz alın ve projeler üretin. Bizler, çevre konularında sizler adına değil, sizlerle birlikte karar almak istiyoruz. Bu vesileyle, tüm projelerinizin yürekten destekçisi olacağımı burada ifade etmek istiyorum. Birer çevre gönüllüsü olduğunuz için hepinizi sevgiyle kucaklıyorum."