El Cezire Gazze büro şefi: Kassam bile böylesi bir başarı beklemiyordu

El Cezire Gazze büro şefi Vâil Dahdûh, El Cezire televizyonuna verdiği röportajda, 7 Ekim'den bu yana yaşananları ve değişen algıları aktardı. Dahdûh, İsrail terör örgütünün propagandasını dünya genelinde çökertti.

Eşini, kızını, iki oğlunu ve birçok yakınını kaybeden El Cezire Gazze büro şefi Vâil Dahdûh, Katar'daki tedavisinin ardından kendi televizyonuna bir röportaj verdi. Bu röportajın ayrıntılarını Yeni Şafak gazetesi yazarı Taha Kılınç köşe yazısında paylaştı. Vâil Dahdûh, 7 Ekim'den bu yana yaşananları ve değişen algıları derinlemesine ele aldı.

Kılınç’ın paylaştığı röportajın satır başlarında Vâil Dahdûh, şunları söyledi:

“Gazze’de şu anda insan hayaline sığmayacak şeyler yaşanıyor. Bu, şimdiye kadarki hiçbir savaşa benzemiyor. İsrail vahşiliğinin ve sınır tanımazlığının bütün örnekleri sergileniyor.”

'Eşimin şehadet haberini akşam vakti canlı yayın yaparken aldım'

“Eşimin şehadet haberini akşam vakti canlı yayın yaparken aldım. Kendisinin ve diğer yakınlarımın bulunduğu bölgenin şiddetli biçimde bombalandığını anlatıyordum, meğer ailemin akıbetini dünyaya duyuruyormuşum. Yayın devam ederken telefonum çalmıştı. Yanımdaki arkadaşım hızlıca gömlek cebimden telefonumu çekip aldı ve kendisi açtı. İşte o anda, sıra dışı bir şey olduğunu anladım. Olayı öğrenince hemen bir arabaya atlayıp bölgeye gittik. Bütün bina yerle bir olmuştu…”

'Ailemin ancak cenazelerini görebildim'

“Saldırılar başladığı gün evden çıkıp göreve giderken, eşime, birkaç ay görüşmemeye kendisini hazırlamasını söylemiştim. Ondan sonra, ailemin ancak cenazelerini görebildim.”

'Oturduğum ev kasten ve hedef gözeterek bombalandı'

“İsrail savaş uçakları, oturduğum evi kasten ve hedef gözeterek bombaladı. Çocuklarımdan sağ kalanları telefonla arayarak tehdit ettiler. Bütün bunları, benim gazeteciliği bırakmam ve olayları aktarmayı durdurmam için yaptılar.”

'Kassam bile böylesine başarılı operasyon yapabileceklerini düşünmüyordu'

“Hiç kimse, ne 7 Ekim’deki hadiseleri ne de sonrasında İsrail’in sergilediği bu mezalimi tahmin edebilirdi. Aksâ Tufanı’nı gerçekleştirenler bile, İsrail’e karşı böylesine başarılı bir operasyon yapabileceklerini düşünmüyordu. Sahabe de böyle durumlar yaşamıştı. Bazen onlar bir şey hedeflerken, takdir-i ilahî bambaşka bir şey murat ediyordu.”

'İsrail’in imajı, ciddi biçimde zedelendi'

“7 Ekim’e kadar İsrail’in yenilmezliği, dokunulmazlığı ve ordusunun gücü, bütün dünyada adeta bir kader gibi benimsenmişti. Tüm bunların hurafeden ibaret olduğu net biçimde anlaşıldı. Bütün dünyada, İsrail’in tezlerine güçlü itirazlar başladı. İnsanlar, kendilerine vurulan fikrî prangalardan kurtuldular. İsrail’in imajı, ciddi biçimde zedelendi. Savaşın bütün zorluklarına rağmen, bu çok önemli bir neticedir.”