"Ezeli ilmiyle, büyük ve küçük, gizli ve aşikar, yaratılmış veya yaratılmamış her şeyi bilen" anlamına gelen El Alim Esmaül Hüsnası'nın faziletleri nedir? El Alim Esmaül Hüsnası hangi durumlarda okunur? El Alim zikrinin Ebced değeri nedir? İşte evhamdan kurtulmak için zikredilen El Alim Esmaül Hüsnasının faziletleri
El-Alîm Nedir?
El-Alîm isminin anlamı çoğu kişi tarafından bilinmemektedir. El-Alîm ismi birkaç manaya gelmektedir. İsmin anlamını bilmeyenler için aşağıda hangi manaya geldiklerini açıkladık.
- Her şeyi bilen o'dur.
- Her şeyi hakkı ile bilen odur.
- Gizli, açık geçmiş, gelecek ve her şeyi bilir.
- Ezeli ilmiyle, büyük ve küçük, gizli ve aşikar, yaratılmış veya yaratılmamış her şeyi bilen O'dur.
El-Alîm ism-i şerifinden kurallara öğüt olarak yansıyan en önemli nasihat, dünya üzerinde kişilerin elde ettikleri her şeyin fani olduğu, mevki veya makam sahibi olmanın ahirette kimseye birşey sağlamayacağı hakikatinin farkına varmaktır. Ayrıca El-Alîm ism-i şerifi Kuran'da 162 defa zikredilmiştir. Bu sebeple de oldukça önem taşımaktadır.
El-Alîm Faziletleri Nedir?
El-Alîm faziletlerinde “Yâ Alîm ism-i şerifini günde yüz kere okuyarak zikreden ve bunu sürekli olarak yapan kişilerin kalbi, şüphelerden ve evhamlardan arınır.
Mü'min manasına ve bu duygu ve düşünce ölçülerine inanarak “Yâ Alîm ism-i şerifini zikreden ve zikre devam eden kişiler ilim ve irfan yolunda yükselirler. Allah o kişilere maddi ve manevi ilim kapılarını açar.
“Yâ Alîm Anlamı: Canlı veya ölü, küçük veya büyük, gizli veya açık kafada olan veya dışa vurulan şeyi ince ayrıntılarına kadar hakkıyla bilen.
Faziletleri ve Zikrindeki Faydalar
“Yâ Alîm” ism-i şerifini günde yüz defa olmak üzere zikretmeyi âdet hâline getirenlerin kalbi, bütün şüphe, vesvese ve evhamlarından arınır.
Bir mü’min manasına ve sırrına inanarak, yukarıda beyan etmiş olduğumuz inanç ve düşünce ölçülerine uyarak “Yâ Alîm” ism-i şerifini zikre devam ederse, tecellileri ve eserlerine nail olarak ilim ve irfan yönünden yükselir. Allah Teâlâ, ona maddî ve manevî ilim kapılarını açar.
EL-ALİM:Canlı veya ölü,küçük veya büyük,gizli veya açık,klapte,kafada olan veya dışa vurulan şeyi en ince ayrıntısına kadar hakkıyla bilen. Hiç birşey Allah’ın ilminden gizlenemez.Onun ilminin hududu yoktur.Evrende,nerde ne varsa,neler olup bitiyorsa bir bir monitörün başında oturup izliyor gibi izliyor ve gerekenleri yazıp kaydediyor.
Ebced değeri ve zikir saati:
EL-ALİM isminin zikir adedi(150);
Zikir saati Müşteri;Günü perşembedir:
Müşteri saati perşembe günü için SABAH ERKEN-İKİNDİ SONRASI VE GECE YARISI.
Özellikleri ve bazı faydaları:
Bu ismin verilen miktarda ve şartlarına uygun olarak okunursa Zikrini virid edinip yapan kimseye dost,düşman içinde ne gizlerse bildirilir.
Bu simin zikrine devam eden kimse istediğini elde eder,her türlü arzu ve isteğine kavuşur. Bu mübarek ismin büyüleme özelliği de vardır.İsteyen istediğini bu ismin zikr,yle tesir altına alabilir.Bu kişi ister amir olsun ister memur,isterse sevdiği biri olsun,üstünde hakimiyet kurup hükmünü ve bilgisini istediği gibi yürütür.
Her gün (150) defa zikreden kişi,allah hakkındaki ilim ve bilgiye iman ve izana yani kısaca marifetullaha sahip olur.Evham ve şüpheleri kalkar,İlme’l-yakin derecesine ulaşır.
“Ya Alîm” zikrine devam eden, gizli sırlara vakıf olmaktadır. Her şey, ona beyan olur. Okuyanın ilmi artar, hikmetli konuşur ve yüce makamlara erişir biiznillah…
“El Alîm” esmasını bir kağıda yazıp suya koyarak yazının silinmesinden sonra içen kimsenin anlayışı ve zekasında artış olur.
“El-Alîm” ism-i şerifini okumayı vird edinen kimse için mânevî sırlar açılır hikmet ve mârifete kavuşmuş olur.
“El-Alîm” ism-i şerifini okumaya devam edenlerin ilimleri artış gözlemlenir.
Namazlarının sonunda 100’er defa “Yâ âlimel gaybi veş-şehâdeh” şeklinde okuyanların kalp gözleri açılmaktadır.
“Yâ allâmel guyûbi fe lâ şey e yefûtuhû min ılmihi ve lâ yeûdüh” diye bu esmâyı okumaya devam edenlerin unutkanlıkları gittiği gibi, hafızaları da güçlenip ezber kuvvetleri artmış olur.
Her kim “Yâ Allâmel Guyûb” diye kendinden geçinceye kadar zikrederse; rûhu, maverâlara yükselir, sır perdeleri o zümreye aralanmaktadır. Namazların sonunda 100’er defa okunursa; kişi, gayb aleminde göremediği bâzı şeyleri görmeye muvaffak olmaktadır.
“El-Alîm” esmasının ebced adedi, 150’dir. Bu zikir adedini okumayı vird edinenler, ilim tahsilinde başarı ve kavrama gücü elde etmektedirler her daim…
“El-Alîm” esmasını vird edinenlerin kalpleri aydınlanır, kalbinin parlaklığı ve nuru yüzlerine sirayet ederek çeşitli nurlar zâhir olor o kişide.
“El-Alîm” ism-i şerîfine devam eden kimseyi Cenâb-ı Hak Hazretleri, Kuran’ın ve imanın ince sırlarına anlaşılması güç gizli sırlara vâkıf ve haberdar kıldığı gibi Allah’ın izni ile her şey, ona açık seçik ve ayan-beyân olor biiznillah.
“El-Alîm” ism-i şerîfini devamlı zikir halinde olanlar Cenab-ı Hakk’ın her türlü yardımını görmüş olurlar. Dünya âfetlerinden, belâ ve musîbetlerinden Allah’ın izni ile uzak kalırlar, korunurlar. Ayrıca bilmedikleri şeyleri de yine Allah’ın inâyetiyle çabuk ve kolayca öğrenip; Konuşmalarında mantık ve hikmet sahibi oldukları gözlemlenir.
Kuran’da El-Alîm ism-i şerifinin Geçtiği Ayetler
En’âm Suresi 53. Ayet :
BismillahirRahmanirRahim
Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, “Allah, aramızdan şu adamları mı iman nimetine lâyık gördü?” desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?
En’âm Suresi 117. Ayet :
Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı çok iyi bilir ve yine O, doğru yolu bulanları en iyi bilendir.
En’âm Suresi 119. Ayet :
Allah, yemek zorunda kaldıklarınız dışında size neleri haram kıldığını tek tek açıklamışken, üzerine adının anıldığı hayvanları yememenizin sebebi nedir. Gerçekten birçokları nefislerinin arzularına uyarak bilmeden (halkı) saptırıyorlar. Şüphesiz senin Rabbin, haddi aşanları çok iyi bilir.
Enbiya Suresi 81. Ayet :
Süleyman’ın hizmetine de güçlü esen rüzgârı verdik. Rüzgâr, onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere eser giderdi. Biz, her şeyi hakkıyla bileniz.
Nur Suresi 41. Ayet :
Göklerde ve yeryüzünde bulunan kimselerle, sıra sıra (kanat çırparak uçan) kuşların Allah’ı tespih ettiğini görmez misin? Her biri duasını ve tesbihini kesin olarak bilmektedir. Allah, onların yapmakta olduğu şeyleri hakkıyla bilendir.
Bakara Suresi 32. Ayet :
Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler.
Bakara Suresi 158. Ayet :
Şüphesiz Safa ile Merve, Allah’ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse, bunda bir günah yoktur. Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse, şüphesiz Allah onu bilir, karşılığını verir.
Nisa Suresi 25. Ayet :
Sizden kimin, hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü’min genç kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın. Allah, sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları hâlinde, sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Nisa Suresi 35. Ayet :
Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz Allah, hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.
Ali İmran suresi 92. Ayet :
Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.
Ahzab Suresi 40. Ayet :
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Ahzab Suresi 51. Ayet :
Ey Muhammed! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah, kalplerinizdekini bilir. Allah, hakkıyla bilendir, halîmdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)
Maide Suresi 97. Ayet :
Allah; Ka’be’yi, o saygıdeğer evi, haram ayı , hac kurbanını ve (bu kurbanlara takılı) gerdanlıkları insanlar(ın din ve dünyaları) için ayakta kalma (ve canlanma) sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah’ın bildiğini ve Allah’ın (zaten) her şeyi hakkıyla bilmekte olduğunu bilmeniz içindir.
Haşr Suresi 22. Ayet :
O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.
Fatır Suresi 38. Ayet :
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Hadid Suresi 6. Ayet :
Geceyi gündüze sokar, gündüzü de geceye sokar. O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Tevbe Suresi 97. Ayet :
Bedevîler inkâr ve nifak bakımından daha ileri ve Allah’ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.